Karanlığın Renkleri
Altı yaşına kadar görme eylemiyle ilgili bir fikrim yoktu. Dört duyu organı var, diye düşünüyordum galiba. Bir gün dışarıda arkadaşlarımla koşarken düştüm. Çocuklar bana güldü, eve geldiğimde annem beni uyardı:
‘’Neden diğer çocuklar gibi koşuyorsun? Sen görmüyorsun!’’ dedi.
Böylece görmek, daha doğrusu görmeme hakkında bir fikrim oldu. Yeryüzünde görmeyen tek kişi bendim. Birisi bana ‘’Dünya ne kadar kara?’’ diye sorduğunda cevaplayamıyorum. Galiba biraz da şanslıyım. Dünya ne kadar kararsa da benim için değişmeyen bir aydınlık var.
Tırnak içinde, bizler, görme engelliler görmüyor, görenler ise duymuyor galiba. Ve birçok insanın görme engelliler ile ilgili bir fikri veya duygusu yok. Belki ilkokulda veya lisedeyken görme engelli sanatçıların okulda verdikleri konserlerde çeşitli düşüncelere kapılmış, gönüllerinden kopan üç beş lirayı zarfa koymuşlardır destek için.