- 848 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
“Kadın”ım ve yaşamak istiyorum
Her güne yeni bir kadın cinayetiyle uyanıyoruz artık…
Her gün kocası, eski kocası, babası, amcası, ağabeyi vb. herhangi bir aslında yakın olmayan yakınları tarafından öldürülen bir kadın cinayeti haberiyle yüz yüze kalıyoruz.
Bugün Tokat’ta erkek arkadaşı olduğunu iddia eden kişi tarafından öldürülen Şerife, Eskişehir’de sevgilisi tarafından öldürülen Nuray’la bu cinayetlere 2 tane daha eklendi ne yazık ki… Ve 2014 yılında öldürülen kadın sayısı 65’e çıktı. Sadece nisan ayında 15 kadın erkek şiddeti sonucu yaşamını yitirdi.
Kadınlar neden öldürülüyor? Anlayamıyorum. Ve hiç anlayamayacağım da…
“Töre” diyorlar.”Namus” diyorlar. “Şeref” diyorlar. “Cinnet” geçiriyorlar. Ve hep bu kılıfların arkasına sığınıyorlar.
Ve yargılanırken de utanmadan “tahrik indirimi” istiyorlar mahkemeden…
Ne tahriki Allahınızı severseniz? Hangi nedenle öldürülmeyi hak eder ki bir kadın? Aslında bu cinayetleri kadın veya erkek cinayeti diye ayırmak utanç veriyor bana. Ama hep kadınlarımız saçma sapan nedenlerle öldürüldükçe de böyle ifade etmek zorundayım ne yazık ki…
Türkiye’de günde kaç kadın öldürülüyor, bilen var mı? Medyaya yansıyan olaylar dışında daha kaç kadınımız yaşama veda ediyor kendi isteği dışında?
* Ekim 2012’de gazetelerde yer alan haberlerde İçişleri Bakanlığı’nın hazırladığı rapora göre2012’nin ilk 7 ayında 140 kadın öldürüldü.
* Fatma Şahin, 21 Mayıs 2013’te gazetelere yansıyan haberlerde ise İçişleri Bakanlığı’nın verilerine göre 2012 yılında 155 kadının öldürüldüğünü açıkladı.
* İçişleri Bakanı Muammer Güler, 6 Mayıs 2013’te yanıtladığı soru önergesinde, polis sorumluluk alanında 2012’de 268 kadının öldürüldüğünü açıkladı.
* Fatma Şahin, Mülkiye Birtane’nin verdiği soru önergesine 24 Ocak 2013’te verdiği cevapta Mart – Eylül 2012 arasında Emniyet Müdürlüğü’nün Bakanlığa aktardığı verilerine göre 23 kadının öldürüldüğünü açıkladı.
Bu liste böyle devam edip gidiyor ne yazık ki… Ve bunlar medyaya yansımış olaylar dediğim gibi…
Ve kadınlarımızı hep sevdikleri öldürüyor. Kocası, eski kocası, sevgilisi, eski sevgilisi, babası, oğlu, erkek kardeşi v.b… Hep sevdiği veya eskiden sevdikleri tarafından kurban seçiliyor kadınlarımız. İstatistiklere göre 2013 yılında öldürülen kadınların %15’i boşanmak istedikleri kocaları tarafından öldürülmüş. Sevdikleri, yakınları tarafından öldürülen kadınların oranı tüm kadın cinayetleri arasında %84 gibi bir oranda ne yazık ki…
Öldürülüyorlar. Ve katilleri çeşitli nedenlerle ceza indirimi alıyor. Kadının hayatına devam etmek istemesi bile cinayet nedeni ülkemizde. Kadınlarımız bilinçleniyor artık. Ve bu bilinçlenme arttıkça da cinayetler artıyor. Kadınların haklarının farkında olması, haklarına sahip çıkması da önce şiddeti, ardından cinayeti getiriyor. Ve toplumumuzdaki bu erkek bakışı zihniyeti değişmediği sürece de artarak devam edeceğini düşünüyorum bu cinayetlerin ne yazık ki…
Can güvenliğinden şüphe duyan kadının başvuracağı çeşitli yollar var. 6284 no’lu yeni yasayla savcıya, mahkemeye gitmeden direkt karakola ya da mülkiye amirliğine gidip “Ben şiddet görüyorum, can güvenliğimden endişe ediyorum ve koruma tedbir kararı çıkartmak istiyorum” diyebilir.
Ayrıca herhangi bir kadın örgütüne gidip onlarla birlikte hareket edebilir.
“Mor Çatı”nın 24 saat danışma hattı var. Mor Çatı’ya hafta içi Salı günleri hariç 10.30-16.30 saatleri arasında ulaşılabilmektedir. Ağustos ayı boyunca ise destek verilememekte, iletişim sadece [email protected] aracılığıyla sağlanmaktadır.
Adres:
Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı
Katip Mustafa Çelebi Mah. Anadolu Sok. No:23 D:7-8 34433 Beyoğlu / İstanbul
Telefon : (212) 292 52 31-32
Fax : (212) 292 52 33
E-mail : [email protected]
Web : www.morcati.org.tr
Twitter : @morcativakfi
KAMER 23 ilde çalışıyor; Doğu ve Güneydoğu’da çok geniş bir örgütlenmesi var.
Adres: Ali Emiri 3. Sok. Es-Şal Apt. Kat: 1, No: 1 Yenişehir / Diyarbakır
Telefon: 90 412 228 10 53
Fax: 90 412 224 23 19
E – mail: [email protected] [email protected]
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından kadına yönelik şiddet gibi konulardaki ihbarları değerlendirmek için kurulan “Alo 183 Kadın, Çocuk ve Sosyal Hizmet Danışma Hattı” da var.
Kadınlarımız bu derneklere başvurmaktan ve hayatlarını korumaktan, yaşam haklarına sahip çıkmaktan korkmasınlar.
Türkiye artık 80 oda, 1 salon bir cenaze evi… Kadınlarımız çeşitli nedenlerle öldürülmeye devam edildikçe de hep öyle kalacak ne yazık ki…
Bugün de bunlar düştü yüreğimden klavyeme… Sevgiyle, dostlukla, aşkla…
www.haberhurriyeti.com / HATİCE NAYIR
YENİLDİM
Yenildim,
Yıldızlara, bulutlara yenildim.
Yenildim,
Denizlere, okyanusa yenildim.
Bir güvercin kanadına saklamışlardı aşkı
İçimde bulmayınca, güvercine yenildim.
Oysa kandırılmıştım bir parça gökyüzüyle
Bir güneş batımına tüm ömrümü vermiştim
Gözlerimde bitmeyen bir tebessüm saklayıp
Yenildim insanlara,
Eşe, dosta yenildim.
Özgürlüğe çırpmıştım oysa kanatlarımı
Bir sevdada saklanmış, ama hiç yitmemiştim
Korkmadan, bağırmadan yalnızlıkla savaşmış
Hep aşk ile yanarken, aşka yenilmemiştim.
Yenildim gözlerdeki bir parçacık kuytuya
Yenildim damla damla beni saran duyguya…
HATİCE NAYIR
YORUMLAR
Bir algı yanılması yaratılıyor,birileri çıkıyor kadınlar öldürülüyor,diğeri çıkıyor eşcinseller öldürülüyor,birileri çıkıyor
,madenciler öldürülüyor,biri çıkıyor polisler doktorlar,hemşireler,sanatçılar öldürülüyor,biri çıkıyor çocuk cinayatleri,akraba cinayetleri bu ölke ölüyor,bu ülkede ölüm her yerde ,köyde şehirde,ülke ölüyor,insanlar cinne t geçiriyor,intahar ediyor,ölüm veba gibi her yerde,yani aslında halkımız ölüyor,ülkemiz ölüyor,yönetenlerin aymazlığı
ölümü perçinliyor,yürekler ölüyor vicdanlar ölüyor,hepsi can kimse ölmesin yani sadece bir yön gösteriliyor,
siyasi olarak tehlike görülmeyenler yerler aydınlatılıyor ,aydınlatılan yerler konuşuluyor,bu ülkede herkes ölüyor,
karanlıkta daha kimler ölüyor,bu ülkenin insarı üçbeş kuruş için göz göre göre öldürülüyor.
güzel konu
hatice nayır
Keskinkalemzaman
kadın sayısı fazla olacağından öyle olmalı ama erkekler üretim ve siyasi iktidarı ellerinde bulundurduklarında erkekler da fazla ölmüştür,ama
kadınların eziyet çektiği bir gerçektir. Saygılarımla