- 549 Okunma
- 4 Yorum
- 1 Beğeni
SÖYLEYİN NEREYE SAKLANDINIZ
Kıdemli bir sancı dile gelmeyen.
Belki de bir hata telafisi mümkün olmayan.
Yoksa yaşam çözülmesi imkânsız bir yapboz mu parçaları her bir yere dağılmış.
Kim bilir hangi ellerde kayıp parçalar. Sayısız mefhum derinlerde gizli, sayısız insan yakınımızda uzak zikrettiğimiz. Bir dolu teferruat detaylara gizlenmiş.
İşte yine kaybettim bulduğumu sandığım parçaları. Bak, perde uçuşmakta. Kelebekleri görüyor musun daha yeni ziyarete geldiler balkondaki saksılarıma.
Tüh, menekşemin boynu bükülmüş. Sanırım fazla sevgi çürüttü çiçek ve yapraklarını. Oysa sevgiyi bol tutmam daha da çiçekleneceği anlamı taşımıyor muydu?
Sevgi çürütmez ki. Yoksa fazla mı koruyup kolluyorum sevdiklerimi. Büyük ihtimalle sevmeye, sevilmeye alışkın olmayan bünyeler hazmedemiyor bunca ilgiyi.
Kademe kademe yükseldi tüm duygular. Sayısız gel-git ve hâsıl olan dipsiz bir tsunami. Boyunduruğunda iken bu denli dalganın kolaysa yüzün derinlerde ve kolaysa atın kendinizi korunaklı bir sahile.
Özledim ne varsa kaybettiğim. Basit bir obje ya da her hangi bir insan da değil özlemini duyduğum. Yoksa görünmez mi oldu özlediklerim. Söyleyin nereye saklandınız?
Acaba ben nerelerdeyim? Yakında mıyım yoksa uzağında mı kendimin…
Defalarca kayboldum, defalarca ihbar ettim kendimi. Defalarca hükümsüzdüm. Defalarca da yargılandım. Maktulüm her seferinde. Sayısız kere öldüm ve sil baştan…
Eşkâli belirsiz faili meçhulün. Zira görünmezlik zırhında tüm eşkâller.
Suç teşkil eden her ne ise.
Hâkim Bey, savunma dosyam elimin altında. Çok emek verdim bu tutanağı hazırlarken.
Sayısız defter tükettim ve bir o kadar kitap. Belki milyonlarca ve bir o kadar emek.
Neden bu denli uzağındayım gizemlerin altında yatan nedenlerinin? Neden tüm sorularım cevapsız kalmakta?
Söyleyin, nerede hata yapıyorum.
Hayır, Hâkim Bey. Bu duruşmada avukat tutmadım ben. Güvenemem ki ona. Çalındı, tüm güven duygum çalındı. Uyuyordum ve derken ne var ne yok çaldılar ve ne varsa hükmedemediğim hükmedilmekte şahsım haricinde.
Bana da hükmeden nicesi üstelik. Sorularıma yanıt bulamazken dosyam kalınlaştı. Her yeni gün yeni argümanlar ekleniyor gündemime ve yeni faili meçhuller.
Suçlu muyum söyleyin yoksa maktul müyüm. Kim bilir belki de her ikisi de. Sonuçta benliğimin ve duygularımın katili yine benim. Kimsenin suçu yok. Onun için geri alıyorum şikâyetimi.
Bir ömür boyu da olsa razıyım cezama. Tamam, tecrit edin beni insanlıktan ve insanlardan. Ve atın tek kişilik bir koğuşa. İsterseniz bir ömür boyu karanlığa ve yalnızlığa maruz kalayım. Kim bilir belki de bulurum kayıp yönlerimi.
Sayısız teori değil mi üretilen?
Hadi irdeleyin beni psikolojik ve sosyolojik bağlamda. Hatta denek olarak bile kullanabilirsiniz. Boş bir oda ve sayısız deney tüpü. Zaten bir ömür boyu bir kobay olarak görülmedim mi insanların nezdinde.
Herkesin her an her olaya müdahil olduğu ve geri duramadığım sonsuz mecburiyet.
İnanılmaz uzun bir zincir üstelik etrafımda dolanan. Kilidi ise ezelden beri açılmamaya mahkûm ve yeminli.
Birbirinin devamı olan sayısız insan. Üstelik hepsi de birbirinin benzeri.
Evet, suçluyum sayın hâkim. Katilim ben. İnsanlığımın katili ve nefretin. Güvendiğim tüm insanların da katiliyim. En az beni dipsiz kuyulara atan o bağnaz zihniyetler kadar.
Ne sordunuz? Duyamadım… Aaa, evet olay sırasında evdeydim ve elimdeki kalemle öldürdüm her birini ve her nükseden duygu ve sancıyı. Cinayet aletim kalemimdir. Ucu körelmiş bir kalem. Keskin ya da güçsüz ama evet itiraf ediyorum: Son iki yıldır çok cinayet işledim. Ne de olsa binlerce kez ölmüş bir sevgi arsızıyım.
Daha öncesi mi… Ne fark eder, sayın hâkim. Öncesinde farklı cinayet aletleri vardı ruhumda sakladığım. Sayısız ortam canhıraş mücadele verdiğim.
Evet, öncesinde de yeltenmiştim ama inanın ki o zamanlardan kalma hiçbir anı yok belleğimde öldürdüklerime dair. Olsa olsa çuval çuval hayal kırıklığı.
Razıyım cezama. Evet, suçluyum. İnsan olabilmenin adına öldürdüklerimin adına suçluyum.
YORUMLAR
Bir yazıda okumuştum...
" Baban bir daha gelmeyecek kızım uyu, diyordu.
Bu gece uyuyamazsam da yarın mutlaka uykusuz kalır, ben de uyurum ama o hakim amca, sanırım baban gül ağacında sallanır ve ona yalvaran gözlerle bakarken bir daha hayatı boyunca rahat uyuyamayacaktır.
İyi geceler kızım, "
Kimse saklanmaz.
Ya işlediği suçlar vardır, ya ölmüşlerdir, ya da onları izliyorlardır.
Sevgiyle.
Gülüm Çamlısoy
Severek yazdığım bir yazı idi aslında diğerleri gibi. hele ki siz de gelip paylaştınız benimle işte şimdi değer kazandı yazım.
Dostların varlığı aslında tamamlamakta demek istediklerimi.
Yürekten teşekkürler.
Sevgimle...
Davidoff
Anlamak için önce A harfini iyi bir elekten geçirmeli, sonra süzmeli...
Bakalım Z'ye giden yolda bizi bekleyen nelerle karşılaşacağız.
Ben tşk. ederim.
Gülüm Çamlısoy
Tevekkül, sabır derken elbette daha kolay işleyecektir süreç. Ve tabii ki de sevgi ve azmin ışığında.
:)
Kimler kimler ölüyor o sandığa baktıkça şaşıp kalıyoruz.
Ben ne zaman o kapıyı aralasam silik yüzlerle, tonlarca hayal kırıklığıyla karşı karşıya kalıyorum.Ve ne kadar üzülüyorum bir bilseniz! İnsanları insan oldukları için kabullendiğimizden bütün sancılar bizim, abarttığımız için sevgileri, değerleri verdiğimiz için fazlasıyla bütün keşmekeşini biz çekiyoruz bu hayatın.
Şimdi bir elimle yazıyor olsam da emin olun ki iki gözümü de dikkatle verdim yazınıza.
Yazdıklarımızda ortak bir payda var ve emin olun ki o çok güzel bir payda.
Biz suçlu değiliz, o sandıklardan çıkan pişmanlıklar olsa da biz kötü değiliz...
Tanrı soğutsun taze acıları demiştim bir yazımda,
Ve emin olun ki öyle acılarla karşı karşıya kalıyoruz ki bir öncesini unutuyor, öldürüyoruz.
Benim sandığımda ne çok ölü var bir bilseniz, bir çoğu kendini bile bile öldürdü, kimi de güle güle çekti vurdu.
Mühim olan şey şudur yazarım;
güzel ölüm, ve geride bırakacak temiz kalpli güzel dostluklar ve bir iki günlük...
O zaman anlayacak herkes her şeyi...
Sevgimle ve her zamanki saygımla..
Gülüm Çamlısoy
baştan sona yorum inanılmaz feyiz verdi bana. Her bir kelimenize yürekten katılıyorum, sevgili dostum.
Benim sandıktaki ölü sayısı o kadar çok ki ikinci sandığa yığıyorum artık sığdıramadığklarımı.
Özellikle şu cümleniz çok doğru( gerçi baştan aşağı kelime kelime güzel tespitlerde bulunmuşsunuz) gelen acı bir öncekini unutuyor ve bize de unutturuyor. Hep derler ya: Allah beterinden saklasın, diye.
Umut diye çıkıyoruz yola, bata çıka her nasılsa illa ki bir şeyler ters gidiyor. Anlam veremediğim o kadar çok şey var ki hatta kendi anlamsızlığımı bile anlamlandıramıyorum.
Çok mu kafa yoruyoruz ne bunu anlamadım gitti. Ama mecburuz, madem ki aklı ve ruh ihsan eylemiş Yaratan görmezden gelemeyiz ki...
Ben tüm içtenliğimle teşekkür ediyorum değerli şahsınıza. İyi ki varsınız.
Yürek dolusu sevgimle ve en iyi dileklerimle.
Selam ve dua ile.
Gülüm Çamlısoy
Yüreğinize sağlık.
Esenlikler dilerim.
Sağlıcakla kalın.
Gülüm Çamlısoy
Kulağa çalınan tek bir kelime ya da anlık bir duygu genelde sevk ediyor yazmaya.
Kıdemli bir sancı, diye bir terim geldi aklıma ve derken bu yazıyı karaladım. Plansız programsız bir iç dökümü zaman ve mekan farkı gözetmeyen. Ama en güzeli paylaşmak ve inanılmaz bir iletişim aracı şu içinde bulunduğum platform.
Teşekkür ederim katkılarınız için.
Sağlıcakla kalın. En iyi dileklerimle...