- 583 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
NİNNİ:SAŞA ÇERNİ
Rus şair Saşa Çerni, 1880’de Odessa’da doğdu, 1932’de Paris’te öldü. Alabildiğine mutlu bir çocukluk döneminden sonra henüz pek genç yaşındayken kendini kapkara bir sefaletin içinde bulan Çerni,lise öğrenimini yarıda bırakıp hayatını kazanabilmek için çalışmaya koyuldu. İlk dizelerini 1904 yılında yerel bir gazete de yayınlayan şair, bir yıl sonra St. Petersbug’a gitti ve1905 Devrimi sırasında dönem boyunca art arda doğup ölen bir çok mizah gazete ve dergisinde çalıştı.
1906 yılında yayınlanan ilk şiir kitabının toplatılması üzerine Rusya’yı terk etmek zorunda kalan şair, Almanya’da iki yıl geçirdikten sonra yurduna döndüğünde, ’siyasal hiciv’ türünün iktidardaki Stolipin hükümeti tarafından eskisinden çok daha korkunç bir hınçla izlendiğini gördü. Dizeleri dilden dile dolaşmakta, ama çoğu zaman yayınlanmaksızın kalmaktaydı.
Saşa Çerni, 1912 yılında Rusya’yı yeniden terk etti ve Kapri adasına Maksim Gorki’nin yanına gitti. Bu arada nesir yazdı, çeviriler yaptı, çocuklar için kitaplar kaleme aldı ve yayınladı.
1914 yılında Birinci Dünya Savaşı başlar başlamazRus ordusuna gönüllü yazılan Çerni, savaşın sonuna kadar cephede kaldı ve yiğitçe çarpıştı.
Saşa Çerni, 1920 yılında önce Litvanya’ya sonra Berlin’e ve nihayet Fransa’ya göçtü;ölümüne kadar da bu ülkede yaşadı.
Çerni’nin bu dönemde yazdığı şiirler, yurt özleminin acılığıyla doludur. Ve şair, çocuk şiirleri yazarak avunmaya, kederini avutmaya çalışmaktadır.
Saşa Çerni’nin hicivleri, mizah alanındaki buluşları ve günlük dyimleri acı-tatlıbir edayla kullanmayı başarması sayesinde, bir çok şairi etkilemiştir. Bu şairler arasında Mayakovski’yi özellikle anmak gerekir.
Yazımızı bu güzel insanın ’Ninni’adlı şiiriyle bitirelim:
Anan Paris’te şimdi...
Biz bize kaldık küçük kanarya !Uyu artık.
Yum gözlerini
Ve düşünme sebebini...
Bir kabus kapkara ve besili
Misafir geliyor yatağına.
Sen inanıyor musun buna:Baban,
Paris’e sebepsiz bırakır mıydı karısını !
Anan halkı :Bilmiyoruz onu eğlendirmeyi,
Daha yağlı müşteri öbür adam.
N’aparsın bir şey gelmiyor elimizden !
Küçük dost uyu sen. Çıtır çıtır ses veriyor ateşimiz
Ve tüy gibi hafif yapış yapış bir kar penceremizde...
Uyu güzel çocuk, insan fazla düşünmemeli.
Bir varmış bir yokmuş, iki inatçı kedi...
Ayağını sakınmalı benim oğlum ağzına götürmemeli !
Uyu tavşanım, uyu kanaryam.
Bendensin belki, belki de öbür adamdan bir konuksun hayata
Sakın öyle kötü kötü bakma bana
Dişi bir keçi varmış evvel zaman içinde
Kedi kapmış götürmüş
Şimdi yavrusu Paris’te...
Kanaryam uyu artık, kedinin kuzusu,
Bakarsın anan döner, belki yıl dönmeden gelir
Belki bize yeni bir kardeş getirir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.