- 808 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
RAMAZAN TERBİYESİZLİKLERİ VE!..
Ramazan ayında artacak olan terbiyesizlikler, saygısızlık ve görgüsüzlükler, daha öncesinde sergilenmeye başlamıştı bile!..
Hiç değilse, Ramazanda, insanlar daha iyi ve çok seçenekle beslenebilsin diye daha aşağı çekileceğine, gıdada, haftalar öncesinde zam yağmuru başlatılıyor ve açıklıyorlar teker teker: Aylar önce una zam geldi, şekere geldi, et ithali azaldı, süte zam geldi… Pidedeki oyun, mış gibi yapış ise, ona keza ki pide Ramazanın sembolü ve olmazsa olmazıdır neredeyse… Alamayacak durumdaki onca insanı hesaba katmaksızın, harıl harıl pastırma sucuk ve diğerleri öneriliyor reklamlarca da!..
Peki aylar önce geldi de bu zamlar, şimdi mi, yani Ramazanda mı geldi aklınıza uygulamaya koymak? Et şimdiye dek rahatlıkla ithal edilebiliyordu da, bu ayda mı ithal edilemez oldu?! Bunca zaman zam yapmadan durabildiniz de, bir ay daha duramadınız mı?! Hele de hurma, nasılsa o da Ramazanın sembolü diye, kendi kendine zamlandırmak da nesi?!
Hani Müslümandınız siz, hani hayır ayıydı, yardımlaşma ayıydı; hem de Ramazanda, unuttunuz mu Müslüman olduğunuzu da fırsatçılık peşinde koşar oldunuz?!
Pusuda bekleyen, her fırsatı değerlendiren, soyguncu bankalara da gün doğacak; o ulaşılamaz gıdaları, bayram giysilerini, son yılların modası olan, bayramda tatile kaçış arzularını körükleyecek, sözde iyilik meleği, düşük faizlerle halkı tahrik ve teşvik edecekler!..
Şimdi haberlerde, dizi dizi kuş sütü eksik sofralar gösterilecek, falanca kişi, şu kişilere, şurada iftar yemeği verdi diye!..
Kadın programları, her zaman olduğu gibi, yarışacak yemek tariflerinde; göstere göstere, imrendire, imrendire. O sunucular, ballandıra ballandıra, başını sallaya, sallaya ımh, ımh sesleri eşliğinde, milletin karşısında methedecekler, belki de birçok evde hiç pişirilememiş, pek çok kimsece hiç yenememiş o yiyecekleri ve de eziyet edecekler imkanı olmayanlara, oruçlulara, perhizdekilere!..
Reklamcılar da düşünmeyecek kullandıkları ürünleri önerirken, hepsinde pideler olacak ve hiç hesap etmeyecekler, kalabalık bir aile kaç pide yer sahur ve iftarda ve o fiyata o kadar pidenin tutarı nedir, kaç kişi alabilir, hele de odiğer gıda maddelerini!..
O saygısız, o paragöz doktorlar da, yine boy gösterecek, şunu yiyin, bunu yemeyin, hazır gıda, işlenmiş, ucuz gıda tüketmeyin diye; sanki sağlıklısı, olabilenlerini ise, herkesin alım gücü varmış gibi!..
Sonrasında da, daha büyük utanmazlıkla, milleti bırakın, en azından kendisine saygı duymaksızın, o kötüledikleri, sakın ha dedikleri ürünün ballandıra ballandıra, methederek reklamına çıkacaklar!..
Çadırlar kurulacak, göze sokulacak övünçle… En çirkini de, hiç ihtiyacı olmayanlar da bedava sirke baldan tatlıdır düşüncesiyle, oruç tutsun tutmasın, herkesten önce kurulacak o sofralara. Düşünmeyecek hiç, benim gidişim, bir yoksulun iftarını engelleyecek diye!..
Pek çok siyasi mış gibi yapıp, ekranlarda, oruç bozacak!..
Kişiler, kuruluşlar, dernekler, belediyeler hayır paketleri dağıtacak, kamyonlardan insanların üzerine kemik atar gibi, fırlatıp fırlatıp atarak; insanları birbirine düşürerek, dövüştürerek!..
Hocalar çıkacak ekranlara, hepsi ayrı bir Müslüman, sanki her birinin kitabı farklı!.. Birinin ak dediğine, diğeri kara diyecek, menkıbeler, rivayetler anlatacak. Vekalet verilmiş gibi, Allah adına, kendilerince hüküm verecek kimileri; görüşleri doğrultusunda, kimimizi cennete, kimimizi cehenneme gönderecekler!..
İnsanlarımız da, yıllardır sorup yanıt aldıklarını bir kez daha soracak, hatta en saçmalarını bile!..
Bu yıl hava da çok sıcak; 40 kez soracaklar yine havuza, denize girebilir miyiz diye; sanki her an çiyniyor da, oruç saatlerinde çiynemeden duramazmış gibi, sakızın orucu bozup bozmadığını soracaklar. Aslında kendileri de biliyor yanıtı ama gönülleri aksini istediğinden, hani belki hocalardan biri biri girin yüzün, korkmayın bozulmaz orucunuz, sakız çiynemenin bir mahsuru yok der ümidiyle!.. Belki de laf olsun diye, sormuş olmak için veya ekranda görünebilmek amaçlı!..
Sürekli uyarılmalarına rağmen, yine türbelere koşacaklar, mumlar yakacak, kilitler açacak, çaputlar bağlayacak, eller, cüzdanlar, anahtarlar sürülecek mezar taşlarına!..
İftarlarda, hiç ihtiyacı olmayanlar, kimi kesimlerde, sadece zenginler ağırlanacak, ihtiyaç sahipleri akla bile gelmeyecek!..
Ağrımasına, rahatsız olmasına rağmen mideler; diğer aylarda, sigara, içki bile içilirken sağlık düşünülmeksizin, oruca gelince, mazeret olacak o ağrı!..
İsteyen tutar orucunu, istemeyen tutmaz, herkesin ibadeti kendisine, ne sevabı, ne de günahı başkasına yazılmamasına rağmen, yine birileri, niye oruç tutmadığının hesabını soracak birilerine!..
Kimi ise, farz ve önemli olan sadece oruçmuş gibi, namaz kılmaksızın, sadece bir ay oruçla cennete yolculuğa çıkacak; üstelik oruç tutmayanları, mazereti olup olmadığını düşünmeksizin kınayarak!..
Kimi orucu sadece aç kalmaktan ibaret sanacak ve yine dedikodusuna, gıybetine, yalanına, rüşvetine, kul hakkı yemeye, birilerinin ayağını kaydırmaya, kandırmaya, dolandırmaya, çalmaya devam edecek!..
Nezaket, saygı unutulacak, sokaklarda uluorta yemekler yenecek, buz gibi sular, meşrubatlar içilip dondurmalar yalanacak yanından geçenin oruçlu olabileceği hesaba katılmaksızın ya da sigaralar içilecek fütursuzca!..
Bunca saygısızlığa, terbiyesizliğe, umursuzluğa rağmen, sadece aç kalarak sevap ve cennet umut edilecek!!!
p.r.alkan
YORUMLAR
Muhafazakarlığın eskiye oranla (malum sebeplerden ötürü) fazlalaştığı, İnsanların bu anlamda kesin çizgilerle ayrıştırılarak birbirine hasım olarak gösterildiği ve dini konulardaki en küçük bir eleştirinin bile büyük tepki ile karşılandığı bir ortamda her ramazanda yaşanan çarpıkları göz önüne serme cesaretinizden dolayı sizi tebrik ediyorum. Anlattıklarınızın eksiği var fazlası yok. Açlıktan gücü kalmamış, bitkin düşmüş insanların klimalı camilerde bütün gün yatarken çekilmiş görüntülerini izleyeceğiz zaman zaman televizyonlarda.
Tamamen tarafsız ve objektif bir şekilde dile getirmişsiniz. Tebrik ediyorum sizi. Günümüzde bazı zihniyetler özellikle dini günlerimizde rant peşindeler ve bunu çok rahatça yerine getiriyorlar ve başarıyorlar. Ülke olarak sanki her insan aynı maaşı alıyor, aynı şartlarda yaşıyormuş gibisinden düşünerek hareket ediyorlar. Doğru bir yol mu izliyorlar. Hayır! Fakat o insanlara göre doğru. Allah sonumuzu ıslah etsin...