Hawai ve Dubai'deki Tatilin Bedeli

• 20 Haziran 2014 Cuma 11:20:22

Bugün kurumda nereden tanıdığımı bir anda çıkaramadığım bir vatandaş,bana dokunarak hatırlayamadınız galiba hani bir seferinde külekte yoğurt yedirmiştim bizim evde size dedi tebessüm ederek. Aşikar apaçık, tanıdık tanımadık onca insanın arasında..
Yabancı gelmemişti siması vatandaşın,bir aşinalık vardı ama hemen çıkaramamıştım işte..Hatırlatma tarzı ise ilginç gelmişti bana..Evimde yoğurt yedirmiştim külekte size diye seslenmesi..
Yersiniz de hatırlatılmaz olur mu hiç..Yenilen yerde kalır mı hiç..İnanıyorum ki en temiz ve saf olanları dahi beklemediğiniz bir zamanda ve ortamda önünüze kor.
Kastı da yoktu bu hatırlatmada ama işte bir yudum çay da içseniz,leblebi çerez de yeseniz karşınıza konuluyor hiç beklenmedik yerde..İyi niyetli olanımız bu, ya bir de farklı niyette olanın sofrasına oturmuşsanız ne yaparsınız..Bedeli ağır olur hiç kuşkusuz, hem de çok ağır..
…………………………..

Tesadüf karşılaşmıştım ve bir iş takibi yapıyordu, vaktiyle bize yoğurt ikramı yapan vatandaş..Haberdar değilmiş demek ki,eğer bilseydi ben orada çalışıyorum hiç tereddütsüz zaten doğrudan bana gelirdi..Benim halletmemi beklerdi en olmayacak bir işi. Yine de sordum tabii..Yardımcı olacağımız bir şey var mı diye..Çekinmeyin bir sorun sıkıntı çıkarsa uğrayın dedim.
………………………....

İşte bu mevzu bana yazı konusu olan tırnak içerisindeki şu sözü hatırlattı..Ünlü şanlı bir yazarımızın köşe yazısında işlenmişti..Orada okumuştum bu sözü.. “En pahalı yemek bedava yenilen yemektir” demişti yazarımız ve konuyu işlemişti..
Tabii yemeğin niteliği farklı..Orada anlatılmak istenen bu türden bir yemek değil..Büyük işler için..Hacmi ve alanı geniş,çapı geniş işler için..Yani mesele ne çay,ne çorba..Farklı bir iş o..Yazar demek istiyor ki yanılır da vatandaşın ağına düşersen kurtuluş yok diyor..Uyarıyor oradan..Piyasada dönen çarkı anlatmak istiyor..Yoksa bizim türden bir yemek değil mesele..Yani etkin ve yetkin yerdeyseniz ülke ülke gezdirilirsiniz, Hawai’ye, Dubai’ye tatile gönderilirsiniz, yedi yıldızlı otellerde kuş sütüyle ağırlanırsınız ya işte tüm bunların arkasından önünüze bir iş konulur demek istiyor. Biraz tatil keyfiniz kaçar ama paşa paşa o işi görürsünüz..Kaçamaz,göçemezsiniz..Yutkuna yutkuna,oflaya püfleye, terleye terleye o işi görürsünüz demek istiyor..
………………………….

Ölçek küçük ama sıkıntı büyük..Yediğiniz iki kaşık yoğurdun bile bir bedeli vardır..Vatandaş kaçırmaz sizi,en olmadık yerde yakalar..İşte bizde olduğu gibi..
…………………………..

İyi oldu aslında benim için bu.. Bir yazı konusu oldu.. Bir ilinti kurayım mevzuyla ilgili dedim ve yazmaya koyuldum..
…………………………..

Prensibim, mecbur olmaz,zorda kalmazsam kolay kolay ikram kabul etmemek..Vatandaşla bir yakınlaşmaya girmemek..Hele hele evine geçip de asla bir şey yememek,içmemek..Ancak yeri gelir, an olur ki ne kadar sakınsanız uzak kalamazsınız..
………………………….

Tanımam etmem kendisini,selam verip geçecektik fakat birlikte olduğumuz grubun bir merhabası varmış arkadaşla..Oturun,içeri buyurun,çay demleyeyim size dese de işimiz var hemen gitmeliyiz dedik..O zaman durun size taze yoğurt ikram edeyim dedi. Yok mok desek de samimiyetle koydu önümüze.. Tahta bir küleğe mayalamış.. Ayak üzeri kaşıkladık..Belki üç belki dört kaşık ama yemişseniz miktarı önemli değil..Kaçmaz, bir yerde karşınıza çıkar..
……………………………..

Size evimde yoğurt yedirmiştim ya, hem de tahta külekte diyor.. Hatırlatıyor, beni tanı diyor..
Maalesef günümüzde böyle..Bir çayın bile karşılığı bekleniyor..Eskiden ikram izzet konu bile edilmezdi..Vatandaş size bir ikramda bulunmuşsa semtinize bile uğramazdı. Yüzü utanırdı. Görünmezdi. Kenarınızdan kıyınızdan geçmezdi.
İşte günümüz insanın bir başka özelliği. İlişkiler maddeleşmiş durumda..İkram izzet yok..Varsa yoksa çıkar ilişkisi..Üç kuruşluk bir ikramda bulunmuşsa kat be kat çıkarmak, karşılığını almak istiyor.
Yazarımız sonuna kadar haklı “En pahalı yemek bedava yenilen yemek” demekle..
Uyarıyor,dikkatli olun,bedel ödersiniz diyor..
Yanlışa düşersiniz, ağır iş yaptırırlar size diyor..
Ezilir, üzülür, altından kalkamazsınız sonra diyor..
Sıralıyor arka arkaya..
Haklı elbet..
Sonuna kadar hem de..
Anlayana, farkında olana…



Kemal GÜL
13.06.2014