- 1023 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
BENDE SAKLI
Hadi, gel. Aslında gidebilirsin de. Seçim senin. Öyle ya, asla seçme hakkım olmadı benim. Çok oldu rüştümü ispatlayalı ama sadece kâğıt üzerinde. Sadece seçim zamanı hatırlıyorum seçme ve seçilme özgürlüğümü.
Özgürlük mü dedim. Anlamını asla bilemedim ki özgürlüğün.
Yadsınan bir varlığın izdüşümüyüm hayat denen hapishanede. Hatta bir gölgeyim. Tek kadim dostum üstelik. Gece gündüz takibimde.
Bir tek o olsa iyi tahakküm altında olduğum.
Kimliksiz nicesi, varlık sıfatı bile taşımayan onca et yığını bir ruhları bile olmayan. Çoktan satmışlar ruhlarını hem de onca bedelle.
Ne geçti ki elime bu suskunluk neticesi. Konuşsam bile sadece yankısını duyuyorum sarf ettiğim onca kelimenin. Sessiz dostumla avunuyorum gece gündüz. Ne desem ne söylesem itaat etmesi tek sığınağım içimde koruduğum. Koruduğum, uğruna savaştığım ne varsa tek tek ihanet etti bana. Öylesine alıştım ki ihanet denen mefhuma. Anlamını bilmezdim önceleri. Şimdi terk edilmişliğin ihtisasını yaptım mesaisi olmayan bu okulda.
Onca gardiyan nöbette. Ne copları var ne de silahları ama aksatmıyorlar görevlerini. Kocaman bir bravo şeytanın elçilerine.
Ne meleğim ne de iyilik perisi ama onların himayesine girmeyeceğime söz verdim çoktan.
Kelimeler yine düğümlendi boğazımda. Devrede olan yüreğim artık keza hep onun sesi olmadı mı duyduğum nicesi duymazken.
Bir saat evvel gülüyordum doya doya. Boş ver şimdi ne için ne ağladığımı. Bilsen ne olur ki. Ben bile bilmezken.
Onca duygu anlamını çözemediğim ve ne varsa yadsıdığım geldi başıma. Tek tek kaydını tutmalıyım keza. Bir bilanço çıkarmalıyım gün sonu. Az sonra denetime gelecekler. Ne varsa yaşanan ve akabinde titiz bir sorgulama.
Çoktan infaz kararım çıktı hem de dünyaya gözümü açtığım an itibariyle. Çoktan kesildi hesabım. Ne itiraz hakkım var ne de yargıtaya gidebilirim. Kime neyi ispatlayabilirim ki kimliksizliğimle. Üç beş haneden oluşan gereksiz kayıt zaten yazılmış nüfus kâğıdıma. Doğum tarihimden kan grubuma kadar. Ya ölüm tarihim. Doğduğum gün aynı zamanda bitiş tarihi olmayan bir varlığın hüküm sürdüğü sanılan ömrünün.
Hayır, kötümser değilim ama bir o kadar gerçekçi ve algıları açık: Üstelik yirmi dört saat işlevini koruyan ve bir o kadar seçiciyimdir algılama sürecinde. Artık ne geçiyorsa elime. Tek algıları açık olan ben değilim de üstelik. Kimliksiz suretler ve yalıtılmış ruhların esaretini de saydım mı değmeyin keyfime!
Yıkılmadım niyetim de yok ve devam mücadeleye ama korunaksız bir dünya ile ne kadar sürebilir ki bu anlamsız savaş. Kim bilir belki de teslim olurum ya da teslim ederim ruhumu akabinde. Nitelik değil ki önem arz eden bu denli güçlü bir taarruz altındayken. İnanılmaz bir strateji uygulanan. Oysa dersini görmüştüm fakültede deli gibi not tutarken. Demek ki iyi bir öğrenci olmak yetmiyormuş. Şimdi anlıyorum hayat okulunun ne anlama geldiğini.
Onca sene dirsek çürüt, sayısız diploma ile taçlandır kariyerini ve şimdi bu basit ve anlamsız oyunda mağlup ol.
En güzeli, işi deliliğe vurmak. Mantık hak getire. Az deli dolu da değilimdir hani. Üç beş kahkaha da ben sarf etsem hiç fena olmaz. Zira onların lisanından konuşmuyorum.
Birkaç lisanda konuşmak da yetmiyor. Bilmediğim bir lehçe, onca argo kelime ve anlamını bilmediğim, öğrenmek dahi istemediğim kalın bir sözlük. Umurumda bile değil. Onlar kendi aralarında anlaşsınlar. Asla da kompleks yapmam benzeşmediğim için zira egom hiçbir zaman önde gitmedi. Ve ne yazık ki tam da bu noktada uğradım yenilgiye.
Kimine göre yenilgi kimine göre anlamsız bir mücadele. Ya bana göre… İşte önem arz eden de bu değil mi?
İşin ilginci, bir o kadar kendime olan inancım had safhada en az O’na duyduğum sevgi ve inanç kadar. Ve bilmekteyim de O’nun beni koruyup kolladığını. Her şeye vakıf ve kadir.
Haricindekiler istedikleri kadar gülsünler. Önemli olan içimdeki istek ve yaşama arzusu olduktan sonra asla da umurumda değil. Umurumda olan ne varsa zaten bende saklı…
YORUMLAR
hadsızlere haddını bildirmediğin sürece ....kendilerini bir şey sanırlar italyan atasözüne gidene kadar türk deyimi şöyle der zayıf urganla bir kova su çekemiyeceğini göster der gösterki halat olmayı öre öre ögrensin der ... malesefki özgürlüklerimizde özgür değildir dayatma polıtıkası tepede var ailemizde var çevresel var yani özgür bireyiz derken özgürlüklerimizinde sınırı var ... çok güzel bir anlatım .... bir yanağına şaplağı yiyen diğer yanağını sana uzatmıyacağı için bir daha seninle müzakereye girmiyecektir girerse eger donanımını yükselterek girecektir ...
Gülüm Çamlısoy
Kesinlikle eğitim, yetişme tarzı, mahremiyete gereken saygıyı gösterme zorunluluğu ve bir sürü faktör de göz ardı edilmekte.
Çok teşekkür ederim. Tamamladınız demek istediklerimi.
Yüreğinize sağlık, efendim.
En iyi dileklerimle...
yaşanan onca şeye,pay edilen ekmeğe,birlikte ilk defa dinlenen şarkılara,ceptekini birleştirmeye,ilk aşklara,ilk reddedilişlere,salondaki çekyatta yattığımız eş-dost gezmelerine,sırf ucuz olsun diye yediğimiz ketçaplı pilavlara,yoklukta içtiğimiz mantarı hep içine düşen şişesinden ucuz şaraplara,kaçak binilen trenlere,esnaf lokantalarına,görüşmediğimiz arkadaşlarımıza,eski sevgililere,Kimine göre yenilgi kimine göre anlamsız bir mücadele. Ya bana göre… İşte önem arz eden de bu değil mi?
İşin ilginci, bir o kadar kendime olan inancım had safhada en az O’na duyduğum sevgi ve inanç kadar. Ve bilmekteyim de O’nun beni koruyup kolladığını. Her şeye vakıf ve kadir.
Gülüm Çamlısoy
Yaşanmışlıklar farklılık arz edebilir ama yine de ortak noktaları vardır her birimizin yollarını kesiştiği.
Nicelik mi nitelik mi? Bu da bir kıstas belki ama önemli olan bizim neyi duyumsadığımız.
:))
Bir saat evvel gülüyordum doya doya. Boş ver şimdi ne için ne ağladığımı. Bilsen ne olur ki. Ben bile bilmezken.
emeğe saygı
Gülüm Çamlısoy
Saygı ve selamlarımla...
Bir italyan sözü zekası senden zayıf olanlarla tartışmaya hiç girme der.ve devamında girme ki aranızdaki fark belli olsun der...
Ben insanların beni idare ettiklerini sanmalarına izin verecek kadar akıllıyım o zaman kontrol hep bende oluyor.......bu da benden olsun ...
Oğluma hayat senin istediğin gibi harca derken
Kızıma ne yaparsan yap yüksekokul bitir kendi ayaklarında dur ve meslek sahibi ol derken
Sizin bı yazınıza üzüldüm umarım kurgudur. Engin bir bilgiye sahip olanların zayıf görünme hakları olmamalı diye düşünen kazmalardanım......)))))
Gülüm Çamlısoy
Görüntüye de asla aldanmamalı...
O kadar çok kıstas var ki kişiden kişiye farklılık arz eden.
Güç içimizde saklı aslen, bunu kimseler bilemez. Anlık bir serzeniş bile çok şeye vakıf diğer yandan. ve duygular sürekli evrim geçirmekte.
Estağfurullah. Bilakis bir o kadar hassas ve derin bir yorumdu. Diyorum ya: Görüntü ve söylemler yüzde yüz aslını yansıtmıyor içte saklı olanın.
Saygılarımla ve de en iyi dileklerimle...
Kızgın bir zamanımda kaleme aldığım bir karalama neticesinde. Bu açıdan o kadar da karamsar olmamalı. Hele ki değişken bir mizaç söz konusu ise...