hayırlı cumalar
HAYIRLI CUMALAR ALLAH İBADETLERİMİZİ KABUL EYLESİN RAHMETİYLE BAĞIŞLASIN.KALPLERİMİZ NURA GARKOLSUN AMİN.
Hayırlı cumalar.
"Zahire aldanan batını göremez."
"Dış görünüşe takılan.kalp ve içteki güzellikleri göremez.
İnsan bir nar gibidir kabuk içinde milyonlarca minik sır saklar.
Mârifet kabuğu soyarken zarını, içinde saklanan o minik taneleri zedelemedekte..
Allah’ ın yarattığı her şey sırlarla dolu..
Her zerreyi mükemmel harikulade yaratmış Mevlamız tüm yarattıklarını gördükçe inanmayan ya deli ya divanedir..
O yaratma gücünün karşısında hep huzurunda kalbim sükuta erdi.
İnsan ve tüm yaratıklar sakladıkları sırlarıyla gizemli.
Birini tanımak O nu keşfetmektir.
Sır içinde sırdır aslında insan..
Dışa kaşa,göze takılıp kalmadan
O’nu asıl yaratanın mükemmeliğini düşünmek gerek.
İnsanları tanındıkça çok kez hayrete düşersiniz.
Aslında evrenin bir parçası gizli hazinesidir kendisine verilen aklıyla ..
İnsan acizliğini bildiği kulluğunu idrak edebildiği kadar insandır..
Bir otobüse binersiniz yolculuğa başlarsınız; yol boyu manzaralar , ağaçlar konaklama yerleri sizi celbeder..
Siz ilk durakta kalmak isterseniz manzaranın güzelliğine hayran olup sonra gelecek durakları görmeden mahrum kalırsınız..
Asıl olan o manzara içinde çeken celbeden ufkunuzu genişletendir..
Çok defa bu neymiş diye irdelenenlerde ya pırlanta ya da başka cevher gizlidir kim bilebilir..
Pırlanta çıktığı yer belli. Ellerİniz toprağa dokunsa defalarca yıkarsınız.
Oysa en güzel şeyler topraktan sunulur bizlere.
Hayat kaynağı su ,sebze meyveler daha bir çok şey..
Ve beğenediğiniz toprak an gelir; anne şefkatiyle sarar kokuşacak bedenlerinizi.
Oysa insanlar en sevdiklerini,yüzüne bakmaya kıyamadıklarını elleriyle toprağa verirler.
İnsanlar gaflettedirler ancak öldüklerinde ya da zahiri terkedip manaya yöneldiklerinde uyanırlar..O da kalp gözünün açılışı..
O sevdalandıkları elleriyle defnettiklerini bir kaç hafta sonra görseler alınan değişen o hal aşığını kusturur..Hani aşıktılar neden kusarlar?Onlar emanet olan geçici güzelliğe aşıktılar emanet bilip her haliyle sevselerdi asla kusmazlar şaşırmazlar,tiksinmezlerdi..
Oysa o her şeyi emanet bilip sevip değer verse o kusma yerini Allah ım senin her şeye gücün yeter diye şükre terketmez miydi?
.Bu halinde bile insanlara gaflette olmadan. Sadece yaşamak,yemek için yaratılmadığını başıboş olmadığını anlar.
Eller duaya kalkar kalbi o görüntüye takılmadan onu en iyi halleriyle anar hayâlinde yaşatır insan..
Şu minik yavruya bakarken bir anda düşündüklerimi yazdım..
Rabbim sensin mutlak ve ebedi olan..Mülk senindir mülkiyetin tek sahibi sensin ..
ALLAH anan dillere, ALLAH yazan kalemlere.
Hak yolunda olanlara selam olsun..
****
Nigâr Bedirhan