- 479 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
lacivert maviden olmadır- ard. öyk 360 yeniyazım
Kime: [email protected], [email protected]
[email protected]
Lacivert hangi renkten doğmadır?
Fenerbahçe formalarında lacivert- maviyi yanlış kullanabiliyorlar.
Sarı ve mavi çubuklar gibi kullanabiliyorlar, al sana sarı kanaryaların formasında ki renk...
Galatasaraylılar efendiliğe vurup konulaştırmıyorlar fenerbahçe formasının lacivert değil de mavi olduğu yanlışını.
Sarı lacivert değil miydi sizin renk demiyorlar.
Lacivert renk nasıldır?
Gösterin bakayım dese biri, forma üzerinde, tarif istese.
Fenerlilerin yüz halini merak etmemek mümkün mü?
Lacivert siyaha çalgındır ilkbaş.
Siyah gibi görünür.
Siyah ve mavi terkibidir.
Mavi renk gibi ana renk değildir.
Gece rengi maviyle lacivert beyazlık siyahlık oranlarıyla ayrışır.
Seher alacaydı. O kapıya çıktı. Eşikten dışarı şöyle bir bakındı.
Serin hava temizdi... Kırağı; delibadıbadılara, madımaklara çullanmıştı.
Nefesi soldukça o dinçleşti. Akşam yorgunluğu kalmamıştı.
Mahallede evinin bahçesi dereye indikçe ev yücede, şehirse enginde sonsuzluğa irileşiyordu.
Bu onu ve şehrin ovasını, öyküyü kahramanlaştırıyordu...
"Elimde ki soyduğum elma."
Tek değildi... çifter çifterdi her şey.
Şu güzel kız.
İsmi: Gülenber ( Gülamber).
Gülenber bir tane olsaydı nazı çekilmezdi.
Kaç çeşit Gülenber var ki. Kısa boylusu. Sarışını, ela gözlüsü, kumralı, esmeri...
Güneşi bir tane bilirdik.
Galaksilerde nice güneşler varmış.
Demek ki Tanrı kendinden gayri herşeyi çifter yaratmış.
Çocuk babasına soruyor:
" Baba evrende bizden gayri insan var mı?"
Var diyemiyor, yok diyemiyor. Kızarıyor, bozarıyor. Cevap bulamayınca baba:
" Oğlum!.. Ayıp değil mi? Büyüklerin önünde ayak-ayak üstüne atılır mı?"
Çocuk cin gibiydi! " Ya bırak baba ipe un sermeyi! Sualime cevap versene!" dedi.
" Oğlum ne biliyim ben!.."
" İlkokulun birinci sınıfından terkim... okul açıldığının üçüncü ayında okuldan kaçmıştım."
Cin gibi çocuk sözünü sürdürdü:
" Olmaz mı baba. Gülenber’in çiftleri var. Hiç birşey tek değil... Tanrı’dan gayrı herşey, tek değildir. Özel ve genel ilişkisi gibi... Hayatta herşeyin çifti varsa. Eskiler dermiş: Tanrı herşeyi çifter çifter yaratmıştır.Yani özel- genel ilişkisindeki gibi hiç birşeyi, herşeyi tek yaratmamıştır. İnsan çiftlerinin yani geneli evrende var mıdır? Onlar gelmiyorsa bile, neden biz gitmiyoruz? Bizse kimi gayretlerle onları uzayda arıyoruz."
Al sana cevap. Alın size cevap.
Adam çocuktaki zekaya hayran kaldı.
Oğlum sen kimin oğlusun dedi. Kendi oğlunu tanıyamadı.
Adam kafayı sıyırmamak için o dakika, oradan ayrıldı...
Gece karanlığı bir adam maviyi lacivert sanamaz mıydı?
Gece şosede yürüyen ev yolcusu: Çıkın oradan! dedi.
söze muhatap kişi:
- Çıkamayız. dedi.
- Niye?
- Çarka binmişiz de inemiyoruz.
- Allah allah!..
Başlangıçsız ve sonsuzluk çemberdir. Çemberin başı ve sonu olmaz.
Pergelle çizilmiş çemberde git! Yol bitmez. Geri dön başı gelmez. Başa, sona ait örnekler... o yüzden türküler de çarktan çokluk örnek verilir. Gecenin şöyleşicileri bunu anlatmak için metafor yaptı. Ezel ve ebedi, çember metaforuyla anlatmak istediler.
Hakikaten kasnaklı bir çarka binmişlerdi inemiyordular.
Muhatap kişi mavi gömleğiyle ay ışığında belirmişti. Pantolonu lacivert olduğundan söyleşiciler onu görmüyordu.
Açık deniz mavi gömleğini boynundan aşağıya iki üç düğme açardı. Bıyığı Ayhan Işığın bıyığı tarzındaydı. Yaşı ilerleyince aklar düşmesine rağmen; akçıllık yakışıyordu.
Çok sessiz insandı. Oturuşuyla kalkışıyla: Sükunet halinde hareket ederdi.
Ben çocuk gözlerimle onu gözlerdim. Tanımak için diğer insanlara gösterdiğim gayretin aynını sarfederdim.
Bende ki kaanati buydu.
Üç şekilde ki bir şekil nedir?
Bu soru gece hitamınca soruldu. İnsanlar soruyordu.
Gece mavisi, laciverdi, açık mavi.
Bana renk soruluyor gibi gelmişti.
Değilmiş ama.
Sade insan. İyi insan. Doğru insan.
Üçgen çıktı ortaya. Demin ki cin gibi çocuk cevapladı. " Bizde ne gezer hesap-kitap!
Üç şekil de bir şekildi üçgen: Doğduk büyüdük öldük!
Çocuk, genç, yaşlı tasnifi gibi.
Çember de ki çarktan çıkamayan söyleşici:
" Sadeliği kaybetmeyin ama!" dedi.
Öykünün sadeliğine mi değinildi de öyle dedi söyleşici bugün dahi anlamış değilim!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.