- 408 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ONTA A- PRİORİ ARD.ÖYK. YENİ YAZIM-358
Önceki iletiSonraki iletiİletilere dön
varlıkbilim nedir?
Eylemler
yalçıner yılmaz 00:42
Kime: [email protected], [email protected]
[email protected]
Heinz Heimsoeth’un kitabı: Felsefenin Temeli.
İstanbul’da hocalık yapmıştır.
Kitabı Takiyettin Mengüşoğlu çevirmiş.
Akıl, a priori üzerine öyle şeyler söyledi ki kitapta.
Varlığın iki yanı vardır diyor. Real ve İdeal yanları.
İdeal olan: Akıl, matematik, mantık’tır ve buna İdeal Varlık Tarzı demiş.
Real Varlık Tarzı: Hume demeli: Matter of Fact, nesneler, şeyler, ürünler.
İdeal olan’ı tasvir ederken yazar felsefe tarihi hocası olmasından mıdır ne: Felsefe tarihinden ünlü düşünürlere ait kalıplaşmış sözleri de kullanmış.
Leibniz’den İNTELLECTUAL İPSE’yi mesala ideal varlık tarzı için kullanmış.
Yazar "Onta" dediği ile aklın varlığını demek istiyor.
Akıl ile de matematiği mantığı, değer olarak nedir, açıklayın diyor.
Akılcıları ben yarar- zarar ikiliğiyle öğrencilerime açıklardım.
Şöyle bir mesel çekerdim:
" Çalmamak için, akıl çalma der. Çalmazsan rahat olursun... yakalanırsın ve çaldığından dolayı zarar görürsün.
Çalmamak yararına ve rahatına hizmet edeceğinden çalmamayı yap." derdim.
Yazarsa aklı onta varlık olarak görüyor ve onu izahen değer gibi nesne gibi görüyor.
Matematik değer olarak: 3X5=15’i bu değişmezdir diyor.
Zaman yoktur, hareket yoktur. Değişim yoktur matematik de.
"Her zaman bu işlemle iş yaparsın ve zarar görmezsin."
Yazar akıl değer olarak erdem ve dürüst davranışı matematik değer gibi değişmez, hareketsiz, zamansız buluyor ve öneriyor.
Akıl unsurlarını yazar onta ismiyle nitelendiriyordu kitabında.
Kitap ontoloji nedir sorusunu kafamda canlandırttı ve kavrattı.
Matematik aklımızda vardı ve varlıktı.
Akıl unsurları ne ki varsa: varlık diye bağımsız varlık bilecektik onu. Ve bu bilimin ONTOLOJİ’ydi.
Ontoloji’de yazarın tesbitidir. Buluşlarımız, keşiflerimiz buradaydı. Buluş yaptığımız keşifler, icatlar hep burdaydı.
AKLIMIZDA’ydı: elektirik, televizyon bulunmazdan evveli, kanserin çaresi... akılda bu ontalar olanak halindeydi. Ve bulunmayı bekliyordu: bulunmamışsaydı eğer ki.
Yapısalcıların buluşları buradan direkman alıp felsefelerini kurduğunu da söyledi yazar.
Büyük şehir pazaryeri çatıları konstrüktifle çatanmıştır. O konstrüksiyonlar doğrudan akıldan almaymış. Birim modüllerle kurarak strüksiyonlar yapılır. Gökdelenler, köprüler hep bu strüksiyonlarla kurulmuştur.
Yapısalcılar geometrik değerden gelme birimleri real hayatta inşaata, sanata uygulayarak diğer sahalara taşıdılar yapısalcılığı.
Ontolojiyi: Takiyettin Mengüşoğlu kitaplarında şöyle tarif ediyor. " Varolan şey, varolan şeyin arkasında hiç birşeyin olmaması, sadece kendi varlığı determinasyonları ile varolmaktır."
Aklı ontolojiyle izah edeceksek.
Ontologlardan ontolojiyi öğrendikten sonra.
Akıl ideal varlığını real varlığı ile kıyaslarsak: Akıl bir olanaktır, real varlık sahasıysa gerçektir.
Olanak- gerçek ikilisini iyi anlamamız şart. Akıl real varlığa ve sahaya göre daha alt yapıdır, daha önce gelir.
Olanak ve gerçek kelimelerini normalde ne diyebiliriz?
Basit şekliyle yani? Olanak gerçeğin kuvveden fiile çıkmamış hali diye biliriz ki.
A- priori dediklerimiz de dahil olmak üzere ontalar ve aklımız hepsi ideal varlık tarzı olarak, olanak- imkan halidir. Ya da gerçek olanakların real saha da varolmasıyla var kipine bürünüyordur.
Gerçek olan şey olanak diyarından gelmedir fakat. Olanak olmadan gerçek bu kipe bürünemez.
Eğitim de tahsil yaşamımız da gerçek ve hayali, gerçek ve kurguyu, gerçek ve sanalı, gerçek ve olanağı ayırt etmeliyiz.
Olanaklar diyarından matematik olanakken real dünyaya inerek işlerimizi kolaylaştırıyordur.
Kuvvede ki bu şey nedir? Platonvari bir pay biçmemeliyiz. Olanakken o zamansızdır, hareketsizdir, değişmezdir. Ne vakit ki dünyaya iner o vakit realize olur, biz onu var kipiyle karşılarız.
O olanak diyarında da varlık determinasyon elemanıdır fakat olanak itibarlı varlık kipiyle.
Gerçek
Olanak
Zorunlu
Raslantı
Olanaklı olmama
Gerçek olmama
Nikolai Hartmann ontoloji tarzlarını altı maddeyle açıklıyor. Bu her maddeyi de determinezasyon deneyciliğinden getiriyor. Yani pozitivizme müracaat ediyor anlayacağınız.
Matematik işaretleri zorunlu olarak dünya da rastlantılar sonucu varlaştı. Zihinde olanak haline bu dünyasal pratikler sonucu zorunlulukla olanaklı determine oldu. Olanak kuvvesi sayılar buradan norm kuralı olarak zamansız ve değişmez, ve de hareketsiz olarak iki boyutlu varlıkken üç boyutlu dünyaya inince bir işimize yarar oldu.
Matematik simgesini resim sanatıyla anlamaya çabalayalım.
Resim iki boyutludur matematik gibi. Resim de " elma figürü" elmanın figürü zaman yok olduğu için kurtlanmaz değişmez, değişme ve harekette yoktur.
Resim de matematik gibi iki boyutlu ve zamandışı değişme dışıdır. Çünkü ideal alemdedir ve olanak halindedirler.
Pekiyi " Elma figürü" nereden geldi?
Matematik nerden geldiyse o da oradan geldi.
Dünyadan geldi: Zorunluluk varlık alanından geldi. İçiçe geçmiş varlık sahaları ve biz....
Rahat bir kafayla dinç dimağla düşünmeliyiz!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.