NEYİ COŞKUYLA KUTLADIK?PARDON BEN ANLAMADIM.
En güzel mevsimdeyiz ve aylardan Mayıs. Bu sabahta diğer sabahlar gibi üzerimizde kronik bir yorgunlukla uyandık işte.Hem yazılı haftası hem yaz geliyor bir an evvel plan yapmalı.Etrafa hava atmak “Ben biliyorum” demek için alınmış kitapları okumak için en güzel zaman e elbette bir tatil kasabası.Arayı çabuk kapatmak lazım.Yoksa sohbetlere Fransız kalmak olası.
.Bu gün tüm bu planlamaları yapabilmek için çok uygun bir gün çünkü resmi tatil .İş yok ,zorunluluk yok.Kalk üstadım şöyle güzel bir kahvaltı edelim de bakalım gene neler getirecek.Olmazsa çocukları da alıp pikniğe gidelim olmaz mı .Hele bir öğle olsun da düşünürüz.
-Evladım size bu gün okul da yok nasılsa hadi söyleyin bakalım ne yapalım?
-Vallahi baba ben pikniğe gelemem arkadaşlara söz verdim toplanıp MC DONALDS ‘a gideceğiz oradan güzel bir film var ona.Ha bu arada mani lazım malum.
-Keratalar sizi düşünende hata keyfiniz bilir.
Bir evde bunlar olurken ;
-Yine erken kalkmışsın bey hayırdır?
-Napalım hanım iş beklemez ev aş bekler.
-Kahvaltı etseydin de öyle çıksaydın bari.
-Yok hanım dolaba baktım gene pek bir şey kalmamış olanı da çocuklar yesin bir koyu çay yeter bana.
-Doğru söylersin bey napalım hadi hayırlı işler.
_Çocuklar sırayı bozmayın.Protokole dönüp selam vermeyi unutanı yakarım.Hiç bir aksilik istemiyorum.
_Ya hocam ya yandık bu güneşin altında bir de yürüyecek miyiz yani stada kadar?
_Oldu bide otobüs getirtelim! Hadi son kez sağ el yukarı .
_Of of!
_Bu gün ayın kaçı hanım faturaları yatırmayı unutmayalım gene
_19 ‘u bey Mayıs’ın
_"1919 yılı Mayıs’ının 19’uncu günü Samsun’a çıktım. Genel durum ve manzara : Osmanlı Devleti’nin içinde bulunduğu durum, Dünya Savaşı’nda yenilmiş, Osmanlı ordusu her tarafta zedelenmiş, Şartları ağır bir ateşkes Antlaşması imzalamış, Büyük Harbin uzun yılları boyunca, millet yorgun ve fakir bir halde. Milleti ve memleketi Dünya Savaşı’na sokanlar, kendi hayatları endişesine düşerek memleketten kaçmışlar. Saltanat ve hilafet makamında bulunan Vahdettin, soysuzlaşmış, şahsını ve yalnız tahtını emniyete alabileceğini hayal ettiği alçakça tedbirler araştırmakta. Damat Ferit Paşa’nın başkanlığındaki hükümet aciz, haysiyetsiz, korkak, yalnız Padişahın iradesine tabi ve onunla beraber şahıslarını koruyabilecek herhangi bir duruma razı, Ordunun elinde silahları ve cephanesi alınmış ve alınmakta. İtilaf Devletleri, ateşkes Antlaşmasının hükümlerine uymağa lüzum görmüyorlar. Birer vesileyle itilaf donanmaları ve askerleri İstanbul’da Adana vilayeti Fransızlar, Urfa, Maraş, Gaziantep İngilizler tarafından işgal edilmiş. Antalya ve Konya’da İtalya askeri birlikleri, Merzifon ve Samsun’da İngiliz askerleri bulunuyor. Her tarafta yabancı subay ve memurlar ve ajanlar faaliyette. Nihayet başlangıç kabul ettiğimiz tarihten dört gün önce 15 Mayıs 1919’da itilaf Devletleri’nin uygun görmesiyle Yunan ordusu İzmir’e çıkartılıyor. Bundan başka, memleketin her tarafından Hıristiyan azınlıklar gizli, açık milli emel ve maksatlarını gerçekleştirmeğe, devletin bir an evvel çökmesine, çalışıyorlardı."
Arada ki farka dikkat çekerim.Ah atam gene mi sen uyumadın.Gene mi sen düşündün sen yoruldun.Sahi nasıl geçti o mahvolmuş gemide yolculuğun.Yorulmuşsundur otur dinlen biraz.Ha ama sen şimdi bana dersin ki “Düşman da memlekette beklemez oturmanın yeri mi?”
Sorarım şimdi size aldanmayın o manşetlere bakın bakalım biz neyi coşkuyla kutladık.Biz mi coşkulandık.Yalan bence hatta gece üzeriniz açık kalmış ki böle başlıklarla küçücük karelerle coşkuyu anlatmışsınız bize.Boş verin bunları ya.Kraliçenin kendini bilmez askerlerinin yaptığı alemler daha coşkulu haydi bizde akalım gecelere.Atam yorulur,askerleri yorulur yerimize.Nasılsa her çağda bir kurtarıcı bulunur değil mi?
Ben ne mi yaptım? Her cumhuriyet annesinin yapması gerekeni gittim o meydana aldım elime bayrağımı “Ben sizin için buradayım gençler bakın geleceğin cumhuriyetçisini de yanımda getirdim.ama nedir bu yüzünüzde ki yorgun ifade bu gün bayram değil mi?Gülümseyin biraz az da olsa gülümseyin ki oğlum geleceğine inançla baksın”.
Çıldırın hatta ama Galatasaray’a değil 19 Mayıs’a.
YORUMLAR
Nena ben de bu yıl uzun zamandan beri yapmadığım bir şeyi yapmıştım, uzun zaman diyorum özel sektörde çalıştığım için resmi bayramlarda tatil yok bize.
Ama bu bayram işe gitmedim bayram alanına gittim, gençlğimin bayramları geçti gözlerimin önünden, Atatürk'e okunan şiirlerde ağladım, coştum içimdeki milliyetçilikle,ama neyi gördüm biliyor musun bizim zamanımızdaki bayram coşkusu kalmamış gibiydi.Çocuklar biran önce bitse de gitsek modundaydı, bir iki gösteri ve şiirle bayram da bitmişti.Bayramlar artık tatil olduğu için seviliyor, gerçek anlamlarından uzak kutlanıyor.
Geçte olsa yazını okumanın mutluluğunu duydum.
Sevgilerimle...
Çok ama çok güzeldi cumhuriyet annesi çok.
Malesef yazınızda ifade ettiğiniz gibi bir kesmekeşlik başlamış toplumumuzda.Böylesine önemli bir güne bile gereken önem verilmiyor.İdrak edilmiyor.Saygı duyulmuyor.
O gemide uykusuz kalan atamıza ve askerlerimize.
Gönülden kutluyorum.Duyarlı yüreğinizi.Saygılarımla.
Cumhuriyet Annesi.
Ben ne mi yaptım? Her cumhuriyet annesinin yapması gerekeni gittim o meydana aldım elime bayrağımı “Ben sizin için buradayım gençler bakın geleceğin cumhuriyetçisini de yanımda getirdim.ama nedir bu yüzünüzde ki yorgun ifade bu gün bayram değil mi?Gülümseyin biraz az da olsa gülümseyin ki oğlum geleceğine inançla baksın”.
Çıldırın hatta ama Galatasaray’a değil 19 Mayıs’a.
BU ÜLKE NELİKLERLE BİZE EMANET EDİLDİ...NE KADAR GÜZEL BİR KONU SEÇMİŞSİN NENA...KUTLARIM...
Nakış nakış hiciv işlenmiş yazıda, illede okunması gereken değerler taşıyan içsellikte...
“Ben sizin için buradayım gençler bakın geleceğin cumhuriyetçisini de yanımda getirdim.ama nedir bu yüzünüzde ki yorgun ifade bu gün bayram değil mi?Gülümseyin biraz az da olsa gülümseyin ki oğlum geleceğine inançla baksın”.
Acaba o Cumhuriyet coşkusunu yaşaması, duyumsaması gereken gençlik neredeydi 19 Mayıs'ta? ?
Çıldırın hatta ama Galatasaray’a değil 19 Mayıs’a..
Şarkısı bile çıktı değil mi çıldırın Galatasaraya diye...
Ama Cumhuriyete, değerlerine çıldıran yok..ne acı..çok acı...
Yazarı kutluyorum.
Sevgiyle.