- 1706 Okunma
- 16 Yorum
- 3 Beğeni
A-Ş-K
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
A-Ş-K
A…
Annen kırmızı şiirler mi serpmiş kundağına
Alın terin kin kokuyor çocuk…
Ayaz kesiği gözyaşlarını mı damlattı
Akarken göğsündeki süte
Acaba neden heykel soğukluğunda bakışın…
Avlandın mı, titriyorsun örümcek ağında çırpınan kelebek gibi?
Al güneşin korunu, uzat ellerini,
Alevlen ateşiyle, yan, kül ol!
Alfabenin küllerinden yeniden doğsun
Atıp sildiğin üç harf, tek kelime…
Aşk!
Çaresizliğini sarmıştı başına psikologun karşısında çocuk. Katledilen umutlarını çiğniyordu dişlerinin arasında. Bilebilir miydi büyükler başına acı çığının düştüğünü ve ezildiğini? Koca kütlenin altında çırpınırken incitiyordu arkadaşlarını, bilmiyordu onları bu kadar üzdüğünü. Şikâyet üzerine göndermişti öğretmenleri onu buraya. Konuşturamıyordu kadın, konuşmuyordu çocuk. Suskunluğunu hapsetmişti yüreğine. Kim anlardı ki onu, kim çıkartabilirdi boğulmak üzere olduğu sulardan? Yüzmeyi bilmeyen bir insanın halini anlayamazdı karadakiler. Söylese ne olurdu ki? Konuşmayacaktı. Çocuk başını eğdi ve devam etti dinlemeye...
- Madem sorduklarıma cevap vermeyeceksin az önce bahsettiğim aşkı açıklayayım. O aşk ki, arkadaşlarından gördüğün, filmlerde izlediğin aşk değil. Yaşam aşkı, vatan aşkı en önemlisi Allah aşkı… Bu aşkı tanırsan kendi yaşamın gibi başkalarının da yaşamına saygı duyarsın. İyi bir insan olarak vatana hayırlı bir evlat olursun. Allah aşkıyla da O’nun yarattıklarına merhamet edersin.
Ş…
Şakayıkların mı soldu gözünün bahçesinde?
Şebboylar neden boynunu büktü?
Şebnemleri koymayı mı unuttu bulutlar?
Şarabı mı döküldü aşkın, kırılan kadehinden?
Şefkatle sarılmadın mı çocuk
Şimdi nedir bu öfke?
Şeker versem sana
Şenlenir mi yüreğin?
Şahinler, atmacalar, can alışı kuşlar
Şeytanın tuzağından kurtulup bırakırlar mı seni?
Şimşekler çaksın, haykırsın dünyaya
Aşk!
Sıkıyordu ellerini çocuk, yumruğu tırnağına gebeymiş gibi. Varsın dans etsin evren şen şakrak kahkahalarla. Kulaklarında kaktüs oluyordu yankılanan sesler. Her gece yıldızların kuyruğunda asıp öldürüyordu umutlarını. Her sabah güneşin iplerinde sallanırken görüyordu cansız bedenlerini. Annesini tavan arasında asılı gördüğü günden beri… Nefret ediyordu annesini anlatan arkadaşlarından. Canlarını yakmak istiyordu bilinçli olmasa bile… Sevgi demişti psikolog, aşk demişti… Neydi aşk, neydi sevgi, kendisi hiç karşılaşmamıştı dolaştığı karanlık sokaklarda.
K…
Kabahat diyelim buna, suç işlemez çocuklar
Kabullenmek gerekir.
Kafeste saklanır mı çocukça rüyaların
Kâbuslar mı susturdu dilinin çığlığını?
Kanarya olmalıydın sesinle hoşluk sunan
Kâfi değil mi bu kadar sustuğun?
Kapağını kaldır göğsündeki sandığın
Kırmızı karanfilleri çıkart oradan, dağıt dünyaya
Kurtul içindeki karanlıktan
Kim tutar ki elinden sen istemezsen.
Kasırgaların sesini duyuyorum damarlarında sürünürken
Kin ve keder yakışmıyor sana
Konuş çocuk ilk sözün aşk olsun.
Aşk!
Konuşturamamıştı çocuğu kadın. “ Bu daha ilk” diyordu sadece. Kapının önünde bekleyen görevlilere teslim ederken… Alnına bir şefkat öpücüğü yapıştırdı.
- Tekrar görüşeceğiz dedi, tekrar…
Açıklama: Durum öyküsü, olay öyküsü , serbest şiir, şiirsel nesir kolajı...
YORUMLAR
ne güzel sizi okumak. Danışmanlık yaptığım yıllarda şunu öğrenmiştim; Çocuklar zannettiğimiz gibi küçücük değiller. İç dünyaları o kadar büyük, kendilerini o kadar farklı ifade ediyorlar ki! bu sebeple şiirsel kısmı oldukça başarılı buldum. Çünkü çocukları konuşturmak için o kadar farklı metodlar deniyorduk ki, hikayelerine benzer hikayeler, uzaktan yakından alakasız şiirlerden yakalayacağımız bir kelime, kapısı oluyordu içinde sakladığı düşüncelerin. Peşi sıra dökülüyordu duyguları. o yıllarda kendi kendime şunu defalarca tekrar ettiğimi anımsıyorum. Artık çocuk diye bir şey yok! Hepsi kocaman bir dünya, soran sorgulayan, soyut düşünceler dünyasında dolaşan birer varlık.
Çocuktur anlamaz diye başlayan düşünce sistemimizden geçiyor hatalarımız.
Ve zamane çocukları bizim sandığımız gibi de değiller. Bu sebeple kendini yenileyip duruyor danışmanlık yaklaşımları.
tekrar tebrik ediyorum abla
hep okumak dileğiyle
Eğer sözü edilen çocuk ilkokul çocuğu ise ve öyküdeki psikolog bu şiiri karşısındaki çocuğa okuduysa, çocuğun cevap verememesi pek ala normal. Çocuğun acı bir kaybı var ve acısını yaşıtlarından beklenmeyecek derinlikte yaşıyor. Olmayacak şey değil tabi bu. Hele de öyle bir acının sonrasında. Ama dediğim gibi psikoloğun şiiri çocuğa bir kaç beden büyük gibi geldi bana. Çocuğun iç alemini anlatan nesir kısmıyla psikoloğun söylediğini farzettiğim şiir kısmı kopuk gibi. İlişkilendiremedim.
Bütün bunlar benim algılamamla alakalı da olabilir. Tekrar okuyacağım. Fakat şunu söylemeden de geçemeyeceğim çalışmanızın özgün olduğu bir kesin. Ve bu çok önemli bir şey. Sizi canı gönülden kutluyorum bu bağlamda.
Sevgi ve saygılarımla.
Not: Şimdi bir kere daha okudum. Galiba kafamdaki sorun kahramanlardan birinin "çocuk" olması.
Bu arada sizi nesir kısmında görmek benim için çok özel ve güzel.
Tekrar sevgilerimle.
Aynur Engindeniz tarafından 5/29/2014 1:49:36 AM zamanında düzenlenmiştir.
Afet İnce Kırat
Bu çalışma alışılmış sanat anlayışlarına bir meydan okuyuştur.
Farklı malzemeler bir araya getirilerek bir kompozisyon oluşturulmuştur.
Sanat yapma kaygısı taşıyan bir birleştirme yöntemidir.
Birbirleriyle ilişkisiz gibi görünen, parçaları bir araya getirip beklenmedik bir espri içine sokarak okuyucuyu şaşırtmaktır.
Bir solukta okudum. Öyle güzel harmanlamışsınız ki nazım nesir içiçe ben çok beğendim dışı da içi de çok hoş ve leziz
Siz başka sahillere varmak üzere ummanda kulaç atmaya yönelmiştiniz değil mi ve ben hakkını vereceğinizden öyle emindim ki, ehil değilim haliyle yetkin bir kalemi o gözle eleştirme olanağım yok ancak bir okur gözüyle gördüm ve tebrik ederim
selam ve saygımla
Afet İnce Kırat
desteğinize teşekkürler, hissettiğim sürece de minnettarım.
Filiz Şahin.
ben, sizin nesirlerinizi de severek ilgiyle okuduğumu biliyorum,
evet suya girmeden yüzme öğrenilmez diyerek geçkin yaşıma rağmen yüzme öğrenmiş biri olarak (karadenizde büyümeme rağmen :-)))
harikasınız diyorum, ilgiyle takip edeceğim Allah hayırlı başarılar nasip etsin.
İyi günler
Afet İnce Kırat
glenay
İnsanın yazı ya da şiir yazarken yenilik düşünmesi, uygulaması çok güzel.
İnsan kalıplara sıkıştırmamalı yazdıklarını.
Gerçekten çok güzeldi.
sevgilerimle
(Aklıma gelmişken burada da yine kürt ve doğulu olan arkadaşımızın oğlu yok oldu. Genç yüksek öğrenim görüyordu. Annesi üç yıl geçmesine rağmen
üzüntüsünü gideremedi. Onun mahsun yüzünü görmek bizleri de üzüyor.)
Harikaydı tek kelimeyle. İşimi böylesi tümcelerle anlatan bir yazıyı okumak da cabası. Tebrikle.