- 820 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Türkçe Söyle Bana
Kendi bencelerimle söze başlamak ve noktalamak istedim sözlerimin tümünü. Dikkatimi çeken konu ana dilimizin çekiciliği ve etkileyiciliği. Aslinda bu her zaman değinilen bir konu. Dil üzerine söylenmiş ve söylenecek o kadar çok şey var ki... Ben daha çok seni seviyorumdan yola çıkarak bu konuya odaklanmanizi istedim.Bütü dillerde mi böyle yoksa Türk olduğum için Türkçede mi bu denli dikkatimi çekti bilmiyorum ama öznel de olabilir tabi ki. Neden mi bahsediyorum ?
İki Türk arasindaki diyalog dikkatimi çekti aslinda hem de birçok farkli çiftte karşilaştim bu manzarayla. Erkek kiza ’I love you ’dediğinde kiz Türkçe söyle sen Türk değil misin diyor .Diğer örnekte de erkek kiza beni seviyor musun diyor ,kız başka bir dilde evet diyor bu sefer de erkek kızdan Türkçe söylemesini istiyor. şunu da soyleyebilirim.Türkçe konuşunca utanma eylemi ikiye katlaniyo sanirim. Insan kendini hal diliyle zaten belli ediyor.Öz dilini kullanmasi da insan için bir şeylerin ifadesinde çok ayri bir etkiye, öneme sahip.
YORUMLAR
Çok ilginç bir tespit.
Çok ta güzel.
İnsan, gerçek duygularını,
şüphesiz öz dili ile ifade edince bir anlam kazanır.
Hiç,
İstanbul lehçesi ile küfreden Karadenizli olabilir mi?
(Ben Karadenizliyim. O nedenle verdim örneği. Çok denedim, olmadı hiç bir zaman.)
Sevgi de öyle işte.
Babasının Süsü
Bir tutam hayat
Dolayısı ile İstanbul lehçesini kullanmak zorundayım.
Çok sinirliyim yaradılışım gereği.
Bu nedenle, çokça masum küfürlere baş vurabilmekteyim.
İşte bu küfürlerdir söz konusu olan.
Asla başka dilde yapılamıyor.
Kendi dilin, kendi lehçen olacak.
Gerçek duygular, ancak o şekilde doyasıya dışa vurulabiliyor.
Biraz kaba bir yorum oldu.
Kusura bakmayın.
Ama,
kendimizi ifade edebildik sanırım.