Evreka'yla Gelen Medeniyet
İnsanlığın ilk gününden beri çokça yankılanan bir sözdür “evreka”; nâm-ı diğer buldum.. Zekâsının bir gereği olarak hayvandan, çiçekten, böcekten, denizden farkını bu söz ile ortaya koymuştur insanoğlu.. İlkin sadece bir başarma duygusu olan bu söz, sonraları hiyerogriflere sonra da kitaplara işlenmiştir o burnu büyük edâsıyla..
Önceleri “evreka” mâsum bir sözken, daha sonraları milyonlarca insanı bir hamle ile öldürebilecek atom bombalarına, Çernobil facialarına ya da biyolojik silahlara dönüşmüştür pervâsızca.. Günümüzde ise emperyalist güçlerin Kara Kıta’da, Asya’da yani “öteki”lerin diyarında estirdiği terörist fırtınaların çıkış noktası olmuştur.. Hiroşima ve Nagazaki’de adını çok iyi duyuran “evreka” şimdilerde Irak’ta, Afganistan’da, Filistin’de, Çeçenistan’da ve Kara Kıta’nın kara topraklarında çocuk çığlıkları ile beslenen bir ejderha rolündedir.. İlk günden beri o kadar büyümüş, o kadar büyümüştür ki “evreka” o sırma saçları savaş uçağı olup insanlığa füze kusmaktadır.. Diyar diyar, kadın, çocuk, ihtiyar demeden eskiden insanlığa huzur ve güven getiren ayakları ile ezmiş, unufak etmiştir..
Peki “evreka” şimdilerde hiç mi iyi iş yapmamaktadır.. Yani her şeyi unutmuş bir ölüm makinasına mı dönüşmüştür sadece! Hayır.. “Evreka” geldiği yeri, iyilikleri, güzellikleri hiç unutmamıştır; ancak bunları sadece emrinde oldukları için hatırlamaktadır.. Erbil’de çocukları sakat bırakan “evreka”, New York’ta sakat çocuklara protez ayak olmaktadır.. Aynı “evreka” Kâbil’de kadınları kocasız bırakırken, Londra’da uçsuz bucaksız eğlence mekânları kurmaktadır.. Etiyopya’da açlıktan ölüme terk ettiği insanlara inat, Paris’te aldıkları fazla kiloları vermeleri için insanlara ışıltılı spor salonları açanın da “evreka” olduğunu unutmamalı..
Bir de “biz” varız tabii.. Ne “evreka”dan yanayız, ne de çocukların ölmesinden yana.. “Evreka”yla gelen medeniyette suya sabuna dokunmadan yaşayıp gidiyoruz.. Bazen küfretmiyor da değiliz “evreka”ya ama ne de olsa çocuğumuzun aşısını yaptıran da o diye küfürden, sitemden ileri gitmiyor yaptıklarımız.. Yeri geldi mi bağırır, çağırırız fakat onu da duyan bizden başkası değildir..
Bu hikayede bir sonuç yok.. Yani benden bir sonuç beklemeyin.. Ne zaman ki “evreka”ya baş kaldırdık o zaman Afrika’ya da, Asya’ya da, Avrupa’ya da bizim dilimizde yağacak yağmur..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.