- 516 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
empresyonizm öyle değil işte (yeni yazım)- ard- öyk- 348
Selahattin Duman Vatan gazetesi yazarı; 18. 06.2010 tarihli makalesinde, Resim sanatının ünlü akımı Empresyonizm hakkında yazı yazmıştı.
Makale yazı çeşitidir, bilimsel olmazsa bilgisel olmak zorundadır.
Lise de biz okurken, değerli öğretmenimiz, Suna Avşar, Hatiçe Akçam ve Nursel Hanım, Esat Tanrıverdi’den bize öğretilenler buydu.
Resim öğretmeni ve Görsel sanatlar hocalarımızdan öğrendiklerimizde Empresyonizm’in Selahahttin Bey’in dediği gibi olmamasıydı.
Türkiye de Empresyonizm’i iyi açıklayan İsmail Tunalı’da aşağıda açıklayacağımız içerikte açıklamıştır. Selahattin Duman değerli bir köşe yazarıdır. Hicivli yazar ve kendine has bir uslup yaratmıştır.
Aşağıda yazısından o paragrafı aldık:
" Empresyonist ressamlara şok! Böyle bir akım yok!
İstanbul’a gelen Body Worlds sergisi sayesinde öğrendik ki ’ Empresyonizm akımı’ bir tevatür... Gözü ileri derecede miyop olduğu halde resim yapmaya çalışan ressamların sebep olduğu bir sonuç...
Ünlü ressam Claude Monet (1926’da öldü..) ileri derecede miyopmuş. "
Yazar yıllardır Avrupa bulvar gazetelerinde yazılan tevatürlerden birini yani Monet’in miyopluğunu yazmış.
Yine Bulvar gazetelerinde Mona Lisa için tevatürler " Popüler " ilginç fikirlerle yazılır: Mona Lisa Leonard De Vinci’nin kendiymiş.. gibi.
Esas tevatürler bunlardır.
Van Gogh fakirmiş. Halbuki Van Gogh çok zengin bir aileden gelir.
Kardeşi Teo sadece sanat yapması için servetini ona harcamıştır.
O da Allah vekil aklını, sağlığını ve ömrünü bilinmezlikleri bilme yolunda esirgememiştir.
Neticede dünya sanat tarihine Modernizm’in " Görecelik " yöntemini kurmuştur.
Empresyonizm: Lafı uzatmadan söyleyelim.
" Oluş" olgusunu açıklayan resim sanatıdır.
Oluş nedir? Hareketin resim sanatında biçim ve içerik olarak kurulmasıdır.
Hareket yani oluş’un " AN " da gösterilmesi yapılmıyor muydu önceden?
Hayır.
Yapılmıyordu.
Fotoğraf gibi donuk hareketsiz resimler yapılıyordu.
Fotoğraf çektirsenizde; siz ve evren donuk mu duruyor?
Hayır. Her şey oluş ve hareket halindedir.
Bunu Einstein ve Bergson felsefe ve fizikte ispatlamışlardı.
Yazının başından şu satıra kadar geçen zaman bile bunu ispatlar.
An; oluş ve hareket-li anlaşılmıyordu. Donuk bir zihni kavram gibi anlaşılıyordu.
Empresyonizm bunu yıktı.
Tablolarda an’ın her salisesini tuşlarla benek, benek verdi...
Selahattin Bey bunu miyopluğa yormaktaysa da doğru değildir.
Lekecilik Empresyonizm’de tuş olarak An’ın oluş’unu verir. Biçimsel olarakta önceki sanatın aksine form değişimini sergiler fakat içerikten bağımsız değildir.
Saat " AN’I " ölçer. Saat aslında kendini ölçer.
Saatin kendini ölçtüğünde bir bakmışız; sabah öğlene gelmiş dayanmış. bu geçen sabahın öğlen olması OLUŞ’tur.
OLUŞ gerçekliktir. AN ise kavramlarla algıladığımız mantıki zihni yapıdır.
Zaman’ı Empresyonistler AN’da oluş yasalarına göre hareketlendirdiler.
Görecelik fizik yasalarına göreyse renkle formla yeni ve icat usuluyle incelediler.
Bizim 25 senede tozlu, tebeşirli dersliklerde öğrendiğimiz empresyonizm bu....
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.