HAYATIN İKİ YÜZÜ

• 11 Mayıs 2014 Pazar 21:57:29

Bir aşkın iki yüzünü yaşıyorum. İki hüzünlü yüzünü...

A yüzü mutluluğu kutluluğu... İlk onun anlatımı, onun ifadesi, onun resmi ve onun hüviyeti...

Can sevap kazandı aşkından. Kabardı sevincinden, göğerdi neşesinden. Can mana buldu seninle, kıymete bindi. Can, can oldu seninle. Yaşadığımın farkına vardım.

Hayır üstüne hayır, iyilik üstüne iyilik, güzellik üstüne güzellik yaşatırsın.Tat katarsın bereket olursun ömrüme. Çıplaklığıma örtü olursun, açlığıma tokluk, yokluğuma varlık olursun. Hüznüme sevinç, yaşlılığıma gençlik olursun. Aranan can olursun ömrüme alelacele, seninle giderim el ele ecele!

Cennet olur gördüğüm. Ömrüne düştüğüm net olur.
Seninle bahardır her taraf, güldür goncadır; yok yok papatyadır bilhassa. Etraf çiçek rayihalarıyla doludur, kelebeklerle... Bir tazelik yayılır içime, bir yeşillik ki gözlerinden almıştır rengini, bir güzellik ki Yusuf’a naziredir.

Senli günlerimi resmediyorum bu sayfaya, tasvirim mutlu bir yüz, safi bir kalple seni seviyorum. Harbi bir duruşum var, asil bir bakışım...Yansıman değil de nedir bu şimdi?Güzellikler senden neşet edip yayılır aleme, varsa bir iyilik sendendir, bir gülümsemelik, bir sevinçlik... Sendendir bilirim iki gözümdeki parıltı, yüreğimdeki saplantı, kafamdaki rastlantı...

Bir aşkın iki yüzünü yaşıyorum. İki hüzünlü yüzünü...

B yüzü mutsuzluğu kutsuzluğu...Sensiz çöldür yüreğim, tozdur, kızgın güneştir. Can harap düştü kahrından. Tezi yok yarından gidiyorum ömründen. Serap mıydı bu gözlerimdeki? Sevap mıydı sevmek, günah mıydı, ah mıydı? Şüphem yok aklımdan. Akla aykırı mantığa ters. Kalbe sapa, ömre yalpa, bir yola düştüm ki işler sara sarpa! Topluyorum eşyalarımı, çıkıyorum koynundan. Meğer yalanmışsın sen.

Günahmış sevmek, boğazıma kadar günah işledim o zaman. Seni işledim bir nakkaş ustası gibi, ilmek ilmek seni çizdim yüreğime. Ömrümün nakkaşı sensin. Mührünü bastın canıma hala tesirindeyim.

Dünyanın en büyük günahkarı benim, iddiam bu. Seni benim kadar seven olmadı. Günahım vebalimsin. Cehennem var gözlerimde şimdi, düşüyorum. Ve üşüyorum ateşler içinde. Mutlu olduğunu görmek için sensizliği göze aldım. Güldüğünü görmek için... Sevildiğini...

Sana cennet olan bana cehennem olsa razıyım. Sen bütün acıların imbiğinden geçmişsin ben o acıların kıyısındayım. Sana yaşatabilseydim en büyük mutlulukları. Silebilseydim sendeki acıları.

A ve B yüzü gibidir hayat bir kasetin. Gül ve diken, ağlayan ve gülen; sağ ve ölü, boş ve dolu...
Ağzına kadar yaşa hüznü ve sevinci...Aslına döner yaşlısı genci... Tıka basa sev! Çatlasıya ayrıl, kahrolasıya dertlen, ölesiye yaşa, patlasıya gül! Ayrıl koşa koşa, kavuş yavaş yavaş...

Bir yanın zirve bir yanın zemin..
Tek şundan emin ol: Yaşamak her haliyle yaşamaktır; her zerrenle, acı da olsa bulaşıcı da olsa, tatlı da olsa ballı da olsa imiğimi sıkar gibi yaşayacaksın.