- 1501 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Günaydın Anneler…
Bugün” Anneler Günü “ hani o canımız yandığı zaman “ Yandım Anne “ diye haykırdığımız.
Hani o geceleri yattığımız zaman gelip yorganı üstümüze koyan ve odadan çıkarken bile dönüp evladına bakan.
Hani o duygu seli konumlarında hep evladını düşünen ve aklından çıkarmayan annelerin günü.
Anne, gökler kadar derin.. ve içinde göklerin yıldızları kadar duygu ve düşüncelerin kaynaşıp köpürdüğü, köpürüp lav ırmakları veya yeraltı çayları gibi şuraya-buraya aktığı sırlı bir his yumağıdır. Evet o, acı-tatlı kaderiyle uyumlu.. sevinçlerle, kederlerle barışık.. beklentileri olmayan, beklentilere takılıp yavrularına gönül koymayan.. Tabiatı İlahî ahlakla kristalize öyle bir vefa ve şefkat abidesidir ki; ne çektiği sıkıntıların ne de mahşerde terlemesi, engin denizlere denk gelip gırtlağına dayanması, ne de evlat vefasızlığının bir poyraz gibi esip ruhunu sarması sarıp ta ona gurbetlerin en acısını yaşatması, onu dize getiremez ve ona “pes” dedirtemez...
Evet, onlardaki samimiyetin hep böyle derin kalmasını, ihlasın kesintisiz devam etmesini ve de onların kalplerinin her zaman sevgiyle coşmasını, bakışlarının alaka ve güven vaadiyle içimize akmasını fena ve zeval vadilerinde yetiştikleri halde bu kadar ebedî ve maveraî hislerle dolup-taşmalarını anlatmak oldukça zor olsa gerek...
Bir düşünün; bizim için onlar, ne uzun hazırlıklar dönemi geçirmiş!.
Ne aşılmaz zorluklara toslamış ve neleri aşmış?. Ne çetin hadiselerle pençeleşmiş, ne kadar hayal ve melal ile oturup kalkmış?. Ne hülya ve rüyalarla dolup boşalmış, ne kadar yeis ve inkisarlarla burkulmuş?. Ne zorluk ve sıkıntıları göğüslemiş ve kaç türlü çileyle preslenmiş?.
Ne sancılar çekmiş ve ne kadar inlemiş? Kaç defa çığlık çığlığa ağlamış ve ne kadar ağlama dindirmiş?. Kaç defa merhametle coşmuş ve kaç defa merhamete ihtiyaç hissetmiş?.
Hasılı bizim için ne değerli şeyler harcamış ve ne emekler sarf etmiş..
Sarf etmiş ve sonra da herhangi bir beklentiye girmemişlerdir...
Evet bizi, varlığa ermenin hemen her safhasında kucaklayan, koklayan, öpüp öpüp okşayan, teessür ve infiallerimizi yatıştırıp sıkıntılarımızı paylaşan; yemeyip yediren, giymeyip giydiren, açlığını-tokluğunu, açlığımız-tokluğumuz içinde hissedip yaşayan, mutluluk ve saadetimiz adına insanüstü bir gayretle akla-hayale gelmedik zorluklara katlanan.. bize, vücudumuzun gelişmesi, irademizin kuvvetlenmesi, zekamızın incelip keskinleşmesi, ufkumuzun uhrevileşmesi yollarını gösteren..
Bütün bunları yaparken de açık-kapalı herhangi bir beklentiye girmeyen bir varlık varsa, işte o da anadır.
Kuşkusuz sevgilerin en hası, karşılıksız ve ölümsüz olanı annenin evladına duyduğu sevgidir.
Annelik sevgisinin tariflere sığmayacak kadar engin ve yüce bir içeriğe sahip olduğunu söylemekle yetineceğim.
Allah, kıyamet sabahında tüm anaları Zatının ışıklarıyla aydınlatsın. Gelecekleri, cennetleri Cuma yamaçları gibi neşeli ve vuslatları da kutlu olsun.
Sabır, şefkat, koruyucu, bağışlayan, yüreğinde sınırsız sevgi taşıyan kim? deyince hiç düşünülmeden akla gelen, başta şehit anaları olmak üzere başımızın tacı değerli annelerin, Dünyanın, Ülkemin, ailemin, akrabalarımın, arkadaşlarımın, dostlarımın içinde olan her annenin, anne adaylarının
” Anneler Günü” kutlu olsun… Küçük olanların bile ana olduğu için ellerinden öperim…
Sevgi ve saygıların en hası siz anaların olsun…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.