Charles Bukowski
Charles Bukowski, asıl adı Heinrich Karl Bukowski olan Amerikalı yazar ve şair (1994 vefat etti). Sessiz ama tehlikeli bir çocuktu. Öğretmenine ‘’sevişelim’’ diyecek kadar huysuz bir çocuktu her zaman. Aynı zamanda oldukça cesaretli bir çocuktu. Los Angeles Lisesi’nden mezun olduktan sonra sanat, edebiyat, gazetecilik dersleri aldığı Los Angeles Şehir Üniversitesi’nde bir yıl okudu. Bu tarihten sonra tam bir serseri hayatı yaşamaya başladı, öyküler yazmaya yazdı. Yayınevleri ile arası iyi olmadığı için on yıl boyunca yazmayı bıraktı. Ucuz pansiyonlarda konakladı, içti. Az da olsa para kazandı, karşısına çıkan fahişelerle yattı. Evli veya dul veya genç kız ayrımı yapmadı. Serseri yaşamların vazgeçilmezi olan at yarışlarından kazandığı parayı kadınlara harcarken yazmaya tekrar başladı. Yazmaya başladığı günden itibaren yazılarını yayımlanması için dergilere gönderen Bukowski’nin yazıları hep geri gönderilmiştir.
Eserlerinde genellikle depresyonu konu alması ve alkolizme yakın bir hayat tarzını anlatmasıyla ünlüdür. Bunun nedeni olarak kendisinin bu hayatı yaşaması gösterilebilir. Eserleri 100 veya 1000 temel arasına girecek eserler olmamasına rağmen oldukça popülerdir ve öğrenciler tarafından okunmaktadır.
Bukowski popüler kültürden ve yaşamlardan uzak olmasına rağmen bir dönem popüler olan bir hayat yaşamıştır. Ülkemizde oldukça popülerdir. Yazdıklarının bir şeye benzediğini söylersek hata etmiş oluruz. Kesinlikle Bukowski edebiyat adamı filan değildir ve ilahı olarak kabul ettiği John Fante’nin yakınından bile geçmemiştir. John Fante’den ilham almış ama kesinlikle okunacak edebi eserler ortaya çıkaramamıştır. Bu ürünlerinin kendine has bir dilinin olduğunu söylemek gerek…
İyi bir içici ve yiyicidir. O, kapitalist yaşamın ortaya çıkardığı rezil yaşamların merkezindeki adamdır. Postmodern şiirler yazdığı söylenir. Her şeye rağmen şiirlerinde saf bir adamın gizli olduğunu itiraf etmek gerek. O belki de anlattığı hikâyelerde değil, şiirde iyiydi. Ve o görüntüye, paraya önem vermeyen biri olarak dikkat çekiyor.
ANA
ana işte yerdeyim,
ağzım açık ve ana bile diyemiyorum
ve köpekler geçiyor yanımdan ve durup
taşıma işiyorlar; güneş dışında her şeyim var
ve takım elbisem berbat görünüyor
ve dün sol kolumdan geriye kalanlar gitmişti
çok azı kalmıştı, her şey müziksiz
sigarasıyla yatağa uzanmış
bir sarhoş en azında
5 itfaiye arabasıyla
33 adama
iş çıkarabilir.
hiç
bir
şey
yapamıyorum.
ancak not.- yan mezarda Hector Richmond
sadece Mozart’ı ve tırtıl şekerlemeleri
düşünüyor.
muhabbeti hiç çekilmiyor.
Bukowski, Pulp romanını henüz bitirdikten sonra 9 Mart 1994’te 73 yaşındayken omurilikten yayılan lösemi sebebiyle San Pedro, Kaliforniya’da öldü.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.