4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
3969
Okunma
Tuz Deyip Geçmeyin Dostlar.
1965-70 li yıllar. Yer: Samsun Canik ilçesi…
Her ikisi de merhum, Babam ile amcam ortak Bakkal işletmektedir.
Dedem ise evlatlarını büyütmüş, dünyadan ayrılma vakti
yaklaştığını ruhen hissetmiş olacak ki, amcama vasiyette
bulunmuş:
“Zor günler için ayırdığım şu parayı al. Vefat ettiğim zaman,
ihtiyaç sahiplerine, uygun gördüğün bir ürünü dağıtırsın” der.
Gün gelir, dedem rahmetli olur.
Amcam ise, vasiyet üzerine bu parayla, hem çok kişiye
“Hem de herkesin, herkesimin ihtiyacı olan ne dağıtsam
Acaba” diye düşünürken, aklına torba torba tuz dağıtmak
gelir.
O zamanlar tuz her şeydir, berekettir.
İnsanların evde yaptığı ekmeğine, hayvanların yemine,
bidon bidon kurulan turşulara, hamsi tuzlamasına,
yaprak tuzlamasına, tuz gerekmektedir.
Belki de, gelecekte kokacak olan İNSANLIK için
bir mesaj olsun diye bu kararı vermiştir.
Vasiyet için miras bırakılan paranın yettiği kadar
yaklaşık 1 kamyon tuz satın alır amcam.
Vatandaşın şaşkın bakışları arasında,
derebahçe, söğütlübahçe, yeni mh, teknepınar,çayırkent
gibi geniş bir alanda, ihtiyaç sahiplerine Tuz dağıtır.
Vatandaş merak ve heyecanla sorar:
“tamam tuz herkesin ihtiyacı da, kim, niye dağıtmaktadır?”
amcam pek ayrıntıya girmez, sadece “hayır için dağıtıldığını”
Vurgulamakla yetinir.
Miras ve vasiyet bırakan dedem, iyi ki “vatandaşa şunu al dağıt”
diye hedef göstermemiş, amcamın insiyatifine bırakmıştır.
/
Evet dostlar, tuz berekettir, tuz bir mesajdır.
Bazı örf ve geleneklerde kutsaldır.
Gelin biz de bugün tuz dağıtalım, depomuzda kokmadan,
ve insanlık tam bozulmadan.
Ali Rıza Malkoç 29/04/2014 Samsun www.arm.web.tr