Mıgren ve baş ağrılarına karşı birebir yiyecekler
Yeşil nane,kiraz,kiwi meyvesi,.çilek,ahududu,böğürtlen
Anason tohumları yakılarak dumanı solunursa baş ağrısını giderir.
Ardıç’ın rendelenmiş meyveleri sirke içine koyup bekletildikten sonra bir
bezle alınıp üzerine sarılırsa baş ağrılarını giderir.
Ayçiçek yağı içilmez ama gargara olarak kullanıldığında uykusuzluk, kronik
baş ağrısı ve asabiyete iyi gelir.
Ihlamur çayı çiçeklerinden elde edilen ıhlamur ruhu baş ağrısını keser.
Karabiber tarçınla karıştırılarak kullanılırsa baş ağrısını giderici etki
yapar. Ihlamurla kaynatılınca da sancı kesici etkisi vardır.
Limon suyu bir su bardağı kahve içine sıkılıp içilirse baş ağrısına etkili
olur.
Muzun içindeki magnezyum baş ağrısı ve kramplara karşı etkili olur.
Nane çayı ve üzerlik otu baş ağrılarına iyi gelir.
............
"İnatçı baş ağrısı" olarak tanımlanan migrene bitkisel kürler sayesinde veda edebilirsiniz...
Migren tüm dünyada hem kadınlarda, hemde erkeklerde görülen, sık rastlanan ve ağrılı bir hastalıktır. Bulantı, kusma, ışığa ve sese aşırı duyarlılık gibi belirtileri olan bu hastalık, migrenli kişi ve ailesi için çok sıkıntı verir. Migren ataklar sırasında kişinin tüm faaliyetlerini tamamen durdurabileceği gibi, ataklar arasındaki dönemdede yaşam kalitesini azaltabilir.
Kişilerin yaşamlarındaki olumsuz etkilere rağmen migreni olanların çoğu tam tedavi edilemezler. Bu bazen migrei olanların tedavi şanslarının olmadığına inanmalarından ve bu konuda doktora gitmemelerinden kaynaklanır.Ancak daha yeni ve daha etkili tedavilerin bulunmasıyla, migreni olan pek çok kişi için yeni umutlar doğmuştur.
Migren atağının sebebi tam olarak bilinmemekle birlikte, migreni olan çoğu kişi, belli faktörlerin migren ataklarını tetiklediğine inanır. Bu tetikleyiciler arasında stres veya stres sonrası gevşeme, çok fazla veya çok az uyku, kuvvetli ışık, hava değişiklikleri ve çikolata, peynir, kırmızı şarap, kahve ve çay gibi yiyecekler yer alır. Çoğu kadında hormonal değişiklikler veya adet dönemide migreni tetikleyebilir. Ancak ataklar başka zamanlarda da olabilir.
PRATİK BİTKİSEL FORMÜLLER
* Ağrı geldiği zaman kahvesi bol olan soğuk ve sade kahve içilir.
* 1 Bardak kaynar suya, 4-12 gram kediotu kökü konulur. 10 dakika bekletilip, günde 3 bardak yemeklerden önce içilir.
* Defne tohumu toz haline getirilir.Günde 5 gram balla macun yapılır ve yenilir.
* 1 Bardak kaynar suya, 2-3 gram kekik konur. 10 dakika bekletilip günde 3 bardak içilir.
* 1 Bardak suya 2-4 gram anason konulur.10 dakika bekletilip günde 2-3 bardak içilir.
* 1 Bardak kaynar suya 4-10 gram ufalanmış oğulotu yaprağı konulur. 10 dakika bekletilip günde 3 bardak içilir.
* Migren noktalarına papatya yağı ile masaj yapılmalıdır.
* 2 Su bardağı kaynar su içine , birer tatlı kaşığı hafif ezilmiş defne, oğulotu ve fesleğen konularak 15 dakika demlenir. Bu karışım ılık olarak günde 2-3 bardak içilir. Şeker hastalığı olmayanlar bitki çayını 1 kaşık balla tatlandırabilir. Düzenli olararak en az 1 ay içilmeye devam edilmelidir.
Prof.Dr.Ahmet Maranki
Kozmik Bilim Işığında Şifalı Bitkiler
...........
Migren, baş ağrısı olarak algılansa da, baş ağrısının yanı sıra birçok nörolojik ve bedene ait bulgunun eşlik ettiği hastalık tablosudur.
r. Emel Gökmen, migren hastalığıyla ilgili önemli bilgiler verdi:
BEYİNDEN KAYNAKLANAN BİR HASTALIK DEĞİL
Migren, bir beyin hastalığı olarak düşünülmektedir ama tamamen bedenden kaynaklanan bir hastalıktır. Bedenin çalışmasını düzenleyen otonom sinir sisteminin, zaman zaman çalışmasının aksamasıdır. Bir anlamda, otonom disfonksiyondur. Migrene, otonom sinir sistemini olumsuz etkileyen, geçirilmiş iltihabi hastalıklar (bademcik iltihabı), ameliyatlar, darbeler, kazaların oluşturduğu otonom sinir sistemi hasarları kaynaklık edebilir ama temelde migrene yatkınlık olması şarttır.
Açlık, uykusuzluk, fazla uyku, stres, heyecan, hava değişimleri, lodos, kadınlarda adet dönemi, bazı yiyecekler ise migren atağını başlatabilir. Bu faktörler için migrenin tetikleyicileri diyebiliriz.
KADINLARDA DAHA SIK GÖRÜLÜYOR
Migren, erişkin yaş kadınlarda daha sık görülen bir hastalıktır. 20-30 yaş arası her 5 kadından 1’inde, 30-40 yaş arası her 3 kadından 1’inde migren vardır, açıklamasını yapan Dr. Emel Gökmen, ancak erişkin yaşlara kadar, kız ve erkek çocuklarındaki oran eşittir. Bu durum kadınlardaki hormonal aktivitenin başlamasına bağlanır. Özellikle, kadınlarda adet kanamaları ile migren atakları arasındaki ilişki de bu durumu destekler. Bu genel kabule rağmen, nöral terapi bozucu alan yaklaşımı bilinirse, asıl neden olarak, erişkin yaşta yapılan jinekolojik operasyonların migreni arttırdığı açıkça söylenebilir, dedi.
MİGRENLE BAŞA ÇIKMA YOLLARI
Migrenin tedavi edilmesi gerektiğini vurgulayan Gökmen, “Tedavi edilmediği sürece, yaşamı kısıtlamak, düzenlemek, tetikleyici unsurlardan uzak durmaya çalışılarak migrenle baş edilemez. Baş ağrıları, toplumda görülen en yaygın ağrılardır. Bundan dolayı birçok tedavi seçenekleri sunulmaktadır. En uygun olanı, nedene yönelik tedavidir. Ataklar sırasında ise mümkün olduğu kadar sessiz, sakin, karanlık bir ortama çekilip dinlenmeye çalışmak, ağrı kesici benzeri ilacı atağın başlangıcında almak, buz pedi benzeri uygulamalar ile başlamış atak ile baş etmeye çalışılabilir” şeklinde konuştu.
EN YAYGINI İLAÇLA TEDAVİ
Migrenin tedavisinde en yaygın olarak ilaç tedavisi uygulanır. Başlayan atağı durdurmaya çalışan ve atak sıklığını azaltan ilaçlar olmak üzere, iki farklı ilaç grubu kullanılır. Hastalar, migrenden kurtulmak için bitkilerden, hacamata, migren için bantlar, kuru iğne tedavileri, migren ameliyatları, botoks uygulamaları gibi birçok tedaviyi denemekte, diyen Gökmen, “Nöral terapi ve akupunktur tedavilerinin başarıları da yüksektir. Özellikle sık migren atağı yaşanıyorsa ya da ilaca cevap alınmıyorsa, yan etkisi olmayan bu tedaviler denenmelidir. Migrende en etkili tedavi ise nedeni bulup çözmektir. Gökmen Yaklaşımı olarak adlandırılan bu tedavide nöral terapi kullanılır ve diğer tıp alanlarıyla birlikte çalışmak gerekebilir” şeklinde konuştu.
NASIL KORUNABİLİRİZ?
Migrenin temelinde, otonom sinir sistemini olumsuz etkileyen nedenlerle, ailesel yatkınlık mevcuttur. Özellikle, ailede migrenli kişiler varsa, diş tedavilerimizi uzman diş hekimlerine yaptırmaya çalışabiliriz.
‘Migren tedavi edilebilir bir hastalıktır’ vurgusunu yapan Gökmen, ‘tedavi edilemez bu hastalıkla yaşamayı öğreneceksiniz’ yaygın inanışına kapılmamak gereklidir. Migren bioelektriksel (beden sinir sisteminden kaynaklanan) bir hastalıktır. Seçilecek tedavi, bu sistemi düzeltmelidir. Ayrıca stres, migrenin nedeni değildir, migreni artıran faktördür, dedi.
Nöroloji Uzmanı Dr. Murat Yusuf Sav, ağrı kesicilerin migren ağrısını şiddetlendirdiğini ve ilaç bağımlılığına neden olduğunu söyledi.
toplumda migren tipi baş ağrılarının yaygın görüldüğünü, ağrı kesici kullanmanın migrenin şiddetini artırdığını söyledi. Migrende önemli olanın ağrının nedenini bulmak olduğunu vurgulayan Uzman Dr. Murat Yusuf Sav, şöyle dedi:
"Migrende ağrı ayda 2 kereden fazla değilse ve 6 aydan kısa sürüyorsa, normal ağrı kesicilerle geçiştirilebilir. Ağrılar ayda 2’den çok oluyorsa ve 6 ay kadar devam ediyorsa, kişi hemen ağrı kesiciye sarılmamalıdır. Ağrı kesiciler kendileri ağrı vermeye başlayacaktır. Kişi o günü kurtarsa bile zamanla ağrı kesici fayda etmeyecek ve kullandığı ağrı kesicilerin sayısını artıracaktır. Bu ağrıların şiddetini artıracak hem de vücudun başka yerlerine zarar verecektir. Asıl yapılması gereken; ağrının altında yatan sebebi bulmak ve şiddetini azaltmaktır. Ağrının şiddeti de doktor tarafından verilen migren ilaçları ile azalır."
.......
Nöroloji uzmanı Prof. Dr. Babür Dora, migren hastalarının aşırı dozda ağrı kesiciye yöneldiğini, oysa aşırı ağrı kesici kullanımının bir bağımlılık olduğunu ve tedavi edilmesi gerektiğini söyledi.
Migrenin "epizodik" ve "kronik" olmak üzere iki tipi bulunduğunu, "epizodik" migrenin toplumda daha yaygın ortaya çıktığını ifade eden Dora, şöyle konuştu:
"Epizodik migrende baş ağrısı yılda bir kez ortaya çıkabildiği gibi ayda 10-14 kez tekrarlayabiliyor. Kronik migrende ise ayda 15’den fazla tekrarlayan baş ağrısı söz konusudur. Bu tip migrende baş ağrısı artık müzminleşmiştir ve aşırı ağrı kesici kullanımını beraberinde getirir. Hasta giderek ağrı kesiciye bağımlı hale gelir, bu kısır döngü halinde devam eder. İlerleyen süreçte alınan ilaç yeterli olmadığı için doz giderek artırılır. Migren şekil değiştirerek ’ilaç aşırı kullanımı baş ağrısı’na dönüşür. Aşırı ağrı kesici kullanımı bir bağımlılıktır ve tedavi edilmesi gerekir. Böyle bir durumda ilaç kesilmeli ve hasta ilaçtan arındırılmalıdır."
Ayda 10 günden fazla ağrı kesici kullanan ve bunu en az 3 ay devam ettiren bir kişinin "bağımlı" olduğunu bildiren Dora, uygulanan tedaviyle ilgili şunları kaydetti:
"Migrende yapılan en önemli yanlış, doktor doktor gezen hastanın aşırı dozda ağrı kesiciye yönelmesidir. Bir hastanın elinde 10 çeşit ağrı kesiciyle geldiği oluyor. Bir çok doktor, ağrı kesiciler aşırı kullanıldığında bağımlılık yaptığını bilmiyor. Tedavide hastaya destek veriyoruz. Ayda 10 gün migren ağrısı çeken bir kişinin hem özel, hem sosyal, hem de iş yaşamı olumsuz etkileniyor. Tedavide bu kişilerin ağrı kesicilere duyarlılığını artırıyoruz. Hedef migreni yok etmek değil, hayat kalitesine olumsuz etkisini azaltmaktır."
Migren için ağrı kesiciler dışında çok etkili alternatifler olduğunu dile getiren Prof. Dr. Dora, "Migrende ağrı başladığında hemen ağrı kesici kullanılıyor ancak önemli olan ağrı gelmeden bunu önleyici ve sıklığını azaltıcı ilaçlar alınmasıdır" diye konuştu.
Migren hastaları bu yiyeceklerden uzak dursun
Nöroloji Uzmanı Dr Z. Atacan Bingöl, migren hastalarının günlük bir fincan kahve içmesi yararlı ancak fazla çay ve kafein, çikolata, çilek gibi içecek ve yiyeceklerden de uzak durmaları gerektiğini söyledi.
Migren hastalarının ilaç kullanımı ve koruyucu yöntemleriyle konuşan Doktor Zeynep Atacan Bingöl, faydalı bilgiler verdi. Migren’in daha çok bayanlarda görülen genelde tek taraflı aşırı ağrı, bulantı ve kusmanın eşlik ettiği ışık, ses hassasiyetinin olduğu nörolojik bir hastalık olduğuna değinen Uzman Doktor Bingöl, ’ Bazen migren çift taraflı da hissedilebilir. Enseden başlar göze vurabilir, göz veya ensede daha şiddetli olabilir. Migreni tetikleyen faktörler arasında uyku düzensizlikleri, aşırı veya az uyku çok fazla kafein ile çay tüketimi, stres, sıkıntı, peynir, çilek, çikolata tüketimi, uçak yolculukları ve basınç değişiklikleri yer alıyor. Migren hastalarının ağrı kesiciyi sıkça kullanmaları, yani ayda 15 gün ve daha fazlası ağrının kronikleşmesine neden oluyor. Bu tedaviye yanıtı daha da zorlaştırıyor. Hastanın daha depresif bir ruh hali almasına sebep oluyor. Çünkü hastanın yaşam kalitesi bozulmaktadır. Biz bu tür hastalarda ağrı kesici kullanımı kesip düzenli bir migren tedavisi uyguluyoruz’ dedi.
’BİR FİNCAN KAHVE İYİ FAZLASI ZARARLI’
Özellikle günde bir fincan kahve tüketimi migren için koruyucu olduğunu belirten Doktor Bingöl, ’Migren hastalarının özellikle öğle saatlerinde uyumamalarını öneriyoruz. Aşırı çay ve kahve tüketiminden kaçmalılar ancak günde bir fincan kahve koruyucu olarak bilinmektedir. Perhize dikkat etmeliler, çok şekerli, çok yüksek kalorili gıdalar tüketmemelidirler. Aşırı kalabalık ve havasız ortamlardan da kaçınmalıdırlar. Özellikle lodosun olduğu günler ve rüzgarlı havalarda dışarıya çıkmamalıdırlar’ şeklinde konuştu
DERLEDİKLERİM.
Geçer diye ihmal edilen uzun zaman süren ağrıların altında yatan başka nedenler de olur.
Geçer normal baş ağrısı deyip aspirin dinlenmeyi seçip yıllarca doktora gidilmezse.Çok erken önlenecek hastalığında tedavisi gecikmiş olur.Dinmeyen ağrılar beyinde olan travmalar sonuda olur bazan da beyinde olan urdan da olur..
Fakat çoğumuzun karşılaştığı migren baş ağrısı hakkında okuduklarımı paylaşmak istedim..
Ufak yaşımdan beri migren hastasıyım..Doktora çok defa yalvarırdım durdur şu ağrıyı needersen et.Bazan 3 bazan 4 gün gece uyuyamadığımı hatırlıyorum.
Hastahanede kalırdım aşağı yukarı her ayda en az 3 defa serum ve ağrı kesici migren durduracak iğneler vurulurdu karanlık sessiz odada..Onca yapılan müdahele sancılandıkça ağrı kesilsin diye yapılan morfinler bile uyutmazdı..
Doktor doktor dolaştım durdumdu.En sonunda gittiğim uzman doktor ancak sara hastalarına verilen tabletle önlendiğini sara olmadığım halde o tableti denemeye karar verdi.Bazan en ciddi baş ağrılarına deva demişti..
Onu önleyici olarak ayrıca birbaşka önleyici ilaç ve 2çeşitte atakolduğunda tablet verilmişti günde 20 tabletle başlandı sonra düşürüldü 2şer 2şer en son 2önleyici 2de ağrıkesici..
Baş ağrılarım hastahanelik etmemişti.Ama yan etkisini yıllar sonra gördüm...Vücutta ödemler ve kalbe iyi değil dendi tüm aldığım tabletler bıraktırıldı patchezlerle .Ağrı kesici yakılarla halen kullandığım yan etkisi olmayan.
Alerji testimle tam perhiz ve asla üzülmemem stres veren ortamlardan uzaklaşmam istendi.Birisi başım ağrıyor migrenim var dese onun neler çektiğini bilip dua ediyorum..
Her baş ağrımda çokca okuduğum ayetel kürsi ve elimle fatiha okuyup mesh ederdim enamdan baştan ilk 3 ayet..
Migren olduğunu anladığınızda gecikmeyin.İlk başlangıcta kurtulma şansınız var.Burda uzman doktorlar bir yılı geçtikten sonra tedavisi zor diyorlar...
Şimdiyse yeni yapılan tedavi şekli var burda burun içinden botoks yapılıyormuş yüzde 60 ında olumlu sonuş alınıyor..Yan etkisi bazılarında sesde yumuşaklık ses incelmesi var deniyor..
Zamanla nasıl deva bulunur bilemem..Diğer farklı tedavide geliştiriliyor denmekte ama ne zaman uygulanır tüm dünya da bilemiyorum..
Ağrı başlarken içmeniz yemeniz gerekenleri bulup derledim.Karanlık sessiz yerde olun ışık artırıyor..
Bir kaç çeşit migren var bazılarında görüşü etkiler çene yüz kemikleri kaslarıda ağrır boyun ensede şiddetli ağrı olur bende hepsi vardı..
Lütfen kendinize dikkat edin.Lavender sprayı yatak çarşaflarınıza da sıkın lavender çiçek tohumları çiçekleri kurusu satılır yastık kılıflarınıza koyun evde de saksınız olsun lavender.Sabun losyon hatta banyo içinde var lavender li herşey.
Baş ağrısında etkisi var ayrıca normal siyah çay değil papatya çayı deneyin.Kiraz çilek ahududu yaban mersinini yemeye devam edin..
Ağrıda genelde miğde bulantısı oluyor onada ben naneli çay yapıp içine taze limon suyu katıyorum..Hem tansiyonu düşürür relax eder rahatça uyursunuz..
Her dui ya da banyo sonunda ayaklarınızı çok soğuk suyla bir müddet yıkayın bu ani baş ağrılarını engeller..
Hastayım otururken zorlandım kalbimden rahatsızım zatürrede olmam hayli halsiz bıraktı sağlık çok önemli kendinize iyi bakın..
2hafta sonra da amaliyatım var kalbimden anjıyle açamazlarsa sorun karmaşıkda olsa ALLAH BÜYÜK .Allah a inanın asla pes etmeyin insanı iyi eden inancıdır.Allah a teslimiyettir.Emanet olarak verildiğini her şeyin bizlere Allah a hamd ve şükrü artırıp ACILARI BAL EYLER TEK BİLDİĞİM BU.
ALLAH IN SELAM VE RAHMETİ ÜZERİNİZE OLSUN SELAM VE DUA İLE.
Nigar Bedirhan
YORUMLAR
Merhaba,
Doğrusu A'dan Z'ye sağlık vardı kalemin dilinde.
Teşekkür ederim saygılar.
Yeganem
Sevgili Melek Kardesim , verdigin bilgiler icin cok tesekkürler . Allah senden razi olsun .
Bu arada büyük gecmis olsun . Rabbim sifalar versin insallah .
Ameliyattan sonra lütfen bizi bilgilendirin . Merakla bekliyorum . Insallah ameliyatin basarili gecer . sagligina kavusup bize sevincli haberler verirsin . Bunu tüm kalbimle Yaradanimdan diliyorum . Dualarim seninle Kardesim .
Uzaklardan .. Taaa o uzaklara selam olsun .
Allah'a emanet ol Kardesim .
Sevgilerimle.
Yeganem
uzun soluklu bilgi deposu bir yazı.
Kopyalayıp saklamak iyi olur bence.
kaleminize sağlık.
Bu arada İyi oldunuz sanırım.Bir ameliyatınız vardı.
Allah uzun ömürler versin saygılarımla
Yeganem
DEĞERLİ HOCAMIN BİZLERİ BİLGİLENDİRDİĞİ İÇİN TEŞEKÜRLERİMİ SUNARIM....
bir aydır dişimden rahatsızım çektirme taraftarı değilim antibiyotiklerle idare ediyoruz bu sıralar haftaya bakacam çaresine yeter artık diyorum....birde diş ağrısına bir şeyler karalasaydınız tam bana göre olurdu diyorum..sağlık olsun....Rabbin tüm dertlilere derman versin...doKT0ra muhtaç etmesin ...doktorsuz da bırakmasın AMİİNN...SLM SAYGILARIMLA
Yeganem
Diş ağrısına evde bulundur ECZANEDEN AL KARANFİL YAĞI ÇOK AZ PARMAĞINLA DAMAĞA DİŞ ETRAFINA SÜR AĞRIYI UYUŞTURDUĞUNU GÖRECEKSİN EVDE KARANFİL VARSA ONU AĞRIYAN DİŞLE DİĞER DİŞ ARASINDA TUT ODA İYİ GELİR.üstünde yazar ne kadar zaman yeme içme diye. tuzlu suyla gargara yapmak iyi bir ağrı kesicidi
BU DA DİŞ AĞRISINA DUA
Ebu Beşir şöyle diyor: İmam Bakır’a (as) geceleri beni yatağımdan kaldıran diş ağrımdan şikayette bulunduğumda şöyle dedi:
Ey Ebu Beşir! Ağrı geldiğinde elini üzerine koy ve Fatiha ve İhlas suresini oku ve daha sonra şu ayeti oku:
“Ve tera’l-cibâle tehsebuhâ câmideten ve hiye temurru merra’s-sihâb. Sun’allahillezî kulle şey’in innehu habîrun bimâ tef’elûn.“
Anlamı:
“Ve görürsen dağları da yerinde duruyor sanırsın, halbuki onlar bulut gibi geçip gider, dağılır.Her şeyi sapasağlam ve yerli yerinde halk eden Allah’ın işidir bu.Şüphesiz O, ne yapıyorsanız hepsinden haberdardır.”
gEÇMİŞ OLSUN DOĞRU aLLAH HASTAHANEYE DÜŞÜRMESİN YOKLUĞUNUDA GÖSTERMESİN.ALLAH A EMANET OL KARDEŞİM .Yazdıklarımı uygula geçmezse lütfen zaman kaybetme dişciye gitti çürük varsa ya da dolgu düşmüş çatlamışsa bazanda diş kırılıp çatlıyor farkedilmiyor.Dişci röntgenle en iyi ne olması gerek anlatır sana.Selam ve dua iile kardeşin.
mehmet ali unsal
SELAM VE SAYGILARIMLA.