- 673 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
DARENDELİ VAKIF VE DERNEKLER -ıı-
DARENDELİ VAKIF VE DERNEKLER -ıı-
Dr. Sadık Özen
İSTANBUL’DA DARENDE EĞİTİM VAKFI (DEV)
Ankara’da Darende Kültür Derneği’nin faaliyetleri devam ederken, İstanbul’daki hemşerilerimiz tarafından, yakın akrabam, çocukluk arkadaşım ve yaşıtım olan Rahmetli Hulusi Kavlak başta olmak üzere bir grup hemşerimiz tarafından DEV "Darende Eğitim Vakfı" kurulmuştur. Bu vakıf ilk kuruluş yıllarında son derecede başarılı çalışmalar yapmış ve İstanbul’daki bütün Darendeliler’i çatısı altında toplamaya çalışmıştır.
Bu vakıf, bir taraftan sosyal etkinliklerini sürdürürken bir taraftan da kültürel etkinliklere katıldı. Hürriyet Gazetesi Kelebek ekinde Ayşe Arman tarafından yazılan asılsız bir yazı için Rahmetli Hulusi’nin nasıl karşı çıktığını ve ne büyük çabalar gösterdiğini en yakından bilenlerdenim. Hulusi, Darende İlahiyat Fakültesinin kapatılması sırasında da bu vakfın başkanı olarak benim gösterdiğim karşı çıkma hareketini en çok destekleyenlerden biri olmuştur.
Daha sonra DEV Başkanlığına gelen çok değerli hemşehrimiz Rahmetli Fikri Aldemir döneminde de bu vakfın çok önemli çalışmalar yaptığını biliyorum. Ancak onun döneminden sonra İstanbul’a fazla ziyarette bulunamadım. Eski yıllarda vakıf sürekli olarak açık bulunmaktaydı. Geçen yıl İstanbul’a gittiğimde Bahçelievler’deki kendi binasında vakıfı ziyaret etmek istedim, ama bunu gerçekleştiremedim. Sanırım şu anda eski dönemlerindeki kadar yoğun bir faaliyet içinde değil. Ancak bunun nedeni sadece vakıf yöneticilerinde aranmamalıdır.
Ne yazık ki, Ankara’da olduğu gibi burada da Darendeli veya Darende’ye bağlı kasaba ve köyden olanlar arasında güçlü bir bağ kurulamıyor. Bu vakıf etrafında toplanmak ve güçleri bir arada toplamak yerine herkesin ayrı bir baş çektiği gözleniyor. Böyle bir durum benim ilkelerime tamamen ters düşmektedir. Bu ayrımcılığı yaratanları kınıyorum.
Günümüze gelince, Darende ve bağlı yerleşim yerleriyle ilgili o kadar çok sayıda dernek kuruldu ki buna tam bir dernek enflasyonu denilebir. Bir bakıma böyle bir durum Darendeliler’in kültürel yaşama verdikleri değerin ölçüsü olarak görülebilir. Ve bu yönden sevindirici kabul edilmelidir. Ancak neden birlikte hareket edillmek varken bu yola gidildiğinin anlaşılması ve değerlendirilmesi hayli zordur. Zira Darendeliler’in tarihleri boyunca birlik ve beraberlikten yana oldukları görülmüştür. Keşke bu kadar sayıdaki dernekler bir federasyon adı altında birleştirilebilseler. Doğrusu Darendeliler’in birlik ve beraberliklerinin korunması adına böyle olmasını çok isterim.
Şu anda, İstanbul’daki Darende Eğitim Vakfı’ndan gayrı, İkisi Darende’de, biri Adana’da olmak üzere aktif olarak faaliyet gösteren üç vakıf daha bulunmaktadır.
ES SEYİT HULUSİ EFENDİ VAKFI
Sivas’ta İsmail Toprak Hazretlerinin temsil ettikleri dinsel ve düşünsel akım onun vefatından sonra Hacı Hasan Efendi ve daha sonra da Hacı Hulusi Efendi’ye intikal etmiş bulunmaktadır. Her türlü siyasi, ticari ve kişisel çıkar endişesinden uzak olan ve Sivas-Darende sınırlarını aşarak yurdun birçok yerlerinde taraftar bulan bu fikirsel akım ve eylem toplumsal açıdan halkımıza, özellikle de Darende ve köylerinin kültürel hayatının gelişmesine büyük katkılarda bulunmuştur.
Hacı Hulusi Efendi büyüğüm, bu görevinin sorumluluğunu yüklenmeden daha önceleri de bu amaca yönelik çalışmalar yapmış bulunuyordu. Darende Lisesi, Darende’nin bucak ve kasaba köylerindeki okulların açılması onun özverili çalışmaları sayesinde gerçekleştirilmişti. Sağlık Koleji, Kız ve Erkek Teknik Liseler ve birçok kasaba ve köy okulunun açılması onun döneminde gerçekleşmiş, Darende İlahiyat Fakültesi de onun yoğun çabalarıyla açılmıştı.
Şeyh Hamid-i Veli Hazretlerinin fikriyatına sahip, isimleri sayılan bu değerli insanlar; İslamiyet Dini’nin temel kurallarına bağlılıkları kadar Cumhuriyetimizin temel kurallarına, Atatürk İlke ve Devrimlerine de bağlılıklarını sürdürmüş ve bu nitelikleri itibariyle yaşam dönemleri içinde devletimizin hoşgörü ve desteğine mazhar olmuşlardır.
Hacı Hulusi Efendi 1961 yılında kurulan "Şeyh Hamid-i Veli İhya ve Onarım Derneği"nin başkanlığını yapmış, 1986 yılında "Es Seyit Osman Hulusi Efendi Vakfı"nı kurarak hizmetlerini bu isim altında sürdürmüştür. Bu dernek ve vakıflar Darende’ye sayılamayacak kadar çok hizmetlerde bulunmuş olup bu hizmetler halen devam ettirilmekte ve Hacı Hulusi Efendi’nin sağlığında tasarladığı hizmetler birer birer gerçekleştirilmektetir.
2002 yılında, Vakıf adına "Osmanlı Araştırmaları Vakfı" nın bilimsel destekleriyle Sayın Prof. Dr. Ahmet Akagündüz, Sayın Doç Dr. Sait Öztürk ve Osmanlı Tarihçisi Sayın Yaşar Baş’ın yoğun çalışmalarıyla 3 citlik "DARENDE TARİHİ" nin yayınlanması Vakıf Başkanı H. Hamidettin Ateş’e nasip olmuş büyük bir başarıdır.
Hacı Hulusi Efendi Büyüğümün en çok istediği şeylerden biri Darende’yi bir hastaneye kavuşturmaktı. Bu konu da en başarılı şekilde gerçekleştirilmiş ve Darende başlı başına büyük bir eser olan "Darende Hulusi Efendi Devlet Hastanesi" ne kavuşturulmuştur.
Bu vakfın değerli çalışmalarıyla özellikle vakfın yer aldığı Zaviye Mahallesi olmak üzere Darende’nin çehresini değiştirmiş olan son derecede modern ve çevrenin doğasına uygun düzenlemeler yapılmıştır. Ancak bu gelişim, Darende’nin diğer mahallerinin dengelerinin korunması açısından olumsuz sayılacak gelişmelere yol açmış ve bazı tartışmaların yapılmasına yol açmış bulunmaktadır.
Bazı eleştirilerde haklılık payı olabileceği düşünülse bile "Meyvesi olan ağaç taşlanır" diye bir atasözümüzün olduğu da bilinmektedir. "Somuncu Baba" ismi ön plana çıktıktan sonra maalesef bazı siyasi ve ticari çevrelerce bu değerli ismin istismarı cihetine gidilmiş olduğu da bir gerçektir. Bu konuda Vakıf ve Mütevelli Heyet Başkanı Sevgili Kardeşim Hamidettin Ateş’in kendisine miras kalan değerleri en büyük bir hassasiyetle koruyacağına inancım sonsuzdur.
Değerli vakfımızın başarılı çalışmalarını diliyor, en derin sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
12 Nisan 2014
www.sadikozen.com
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.