- 749 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
....Bir kadın/BiN kadın....
.......Bir kadının dilinden dökülen her sözcük bir işarettir,hem de önemli bir işaret.Sözcükler her işin yolunda gittiğini belirtebileceği gibi bir şeylerin yolunda gitmediğininde ışığıdır anlayan kimliklere..
Oysa toplumsallıkta kadının bu denli fikirlerini belirtir olması pek tasvip edilmez.Kadının sessiz sakin hanım hanımcıklığı beklenir.Kaybetsede bu böyle olmalıdır modeli kanıksatılmıştır hem kadın bireylere,hem de erkek uslarına.
Ne derece doğrudur bu toplumun koyduğu kuramlar dahilinde kadının olabileceği yerler ..Toplumun gözünde ve kendi gözünde.En önemlisi de kendi içinde kendini nereye koyduğudur.Öylesine beyinler yıkanmıştır ki kadınlarımız nerede ne zaman öfkeli olduklarının bilincinde bile olamamaktadırlar ,tepki vermeyi geçin.
Bir kısım araştırmacılar kadının öfekeye karşı tepki vermesini savunurken,bir kısmı da değişen bir şey olmayacağı sadece öfkelenen kimliğinin toplumda ve çevresinde dırdırcı,hırçın v.s ..etiketlere maruz kalacağıdır.
Diğer kesim yani hanımcık ve cici kızın rolünü üstlenen kimleri de diğer bir kısım araştırmacılar onaylamamaktadır.Tepki vermeyip sonuçların zararını göz ardı ederek ama asıl farkında olmadan ruhunda açılan yaralarıyla ve karşı tarafın yapacaklarının devamıyla son bulan bu davranış biçimi de ne yazık ki zararlıdır.
Tepkisel ve ya değil....
Kadın dırdırcı,şirret olmaktadır hakkını savunduğunda.
Savunmadığın da çok yaralar alan kendi içinde büyük depresyona yol veren cici kız olmaktadır.
......Kendini savunmak ve haklı olduğun davada sonuna kadar gidebilmeyi ise araştırmacılar büyük cesaret diye tanımlıyorlar.
İşin tuhafı her iki durumda da sonuçsuzluk olabiliyor...Devreye giren öfke ve davranış biçimleri ne yazık ki nadiren büyük zaferlerle son buluyor.
....Öfkelerle verilen kararlar,yapılan konuşmaların zarar verme oranı gerçekten çok fazla iken susma karşısında olan kimliklerin zararları ise kendilerinedir büyük ölçüde.
........Bir kadın sabırlıdır,bir kadın affedicidir,bir kadın şevkatlidir....dir dir ..ler çoktur kadının hayatında...Ya başarısızlığından korkar kadın eyvallah der/ya çocuk çoluk için eyvallah der...kadının olduğu ortamı korumak adına kendine söyleyebildiği yalanlar ,kandırmacalar çoktur.
Peki bu idareci ve ya alışkanlıklarından vaz geçemeyen kadının değeri var/ mı /dır ?Toplum içinde.Ne yazık ki koskoca bir hayır,sadece ne yapsam kabullenir etiketi altında hep yara almaya açıktırlar.
Hakkını arayan kadının durumu farklı/mı/dır ?Sizce ...Ona da koskoca bir hayır.Olayları gören ve savaşan bu tür kadınlarda güçlü kimliklerinin karşısında zayıf kimlikleri gördüklerinde ne yazık ki olay yine aynı kapıya çıkar...
Öyle ya da böyle ......
Kadın hep kaybeden olmaya mahkum görünmektedir.
Bir noktada ben kadının güçlü olduğunu ve sezgiselliğini,görüş zenginliğini ve çözümcüllüğünü kullanabilenlerden yanayım.
...Niye mi?
Her hangi bir olay da örneğin bir aldatılmayı ve ya yalanı ve ya kıskanç kimliklerin ha bire ürettikleri zanlarla kadına saldırmaları etik değildir.Bu durumda tepki veren kadın neden drdırcı olsun ki.....Hakkını arayan bir bireydir.Hatta bu tür ilişkilerde geriye dönüşolmaz benim kurallarımda.Kendimi öylesine iyi tanırım ki ve öylesine iyi sabırlı ve mantıklı bakarım ki olaylara...Bu sabrımın sonucu karşı aynı hatayı ha bire yapma gafletindeyse kendi bileceğidir derim.Verilen obsiyonları hep kendine yontmanın tadını karşı kimliğe vermem.Böylesi bir çekilmeden alacağı dersi alan alır almayan almaz kendi problemidir kendi çözsün derim.
Bu denli düşünebilmemizin belki de aldığımız eğitimlerle,çevresellikle,bilgi kültür birikimiyle yetiştirilişle bir çok bağlamı var.
Velhasılı kelam ben kendini yetiştirmiş olaylara mantıklı bakabilen,hatalarını düzeltebilen ayakları üzerindeki her bireye hayranım.
İstanbul beni büyütüyor derken hiç de mübalağa etmedim.Öylesine kuvvetlendim ki su verilmiş çelik yanım da hiç kalır...
Hayır diyebilmenin keyfi ise apayrı bir olgu.Üzmemek adına kendimi üzdüğüm dönemler çok gerilerde kaldı.
Takdir ettiğim bir yönüm de ;bu kuvvetimi ve hayır deme gücümü kullanırken bunların ilişkilerime ,dostlarıma zarar vermemesine çok dikkat edişimdir...
....Gelişirken dünya denen bu gel geç gezegeninde
Teraziyi iyi dengelemeyi de bilmek gerek diye düşünüm...
Kişinin kendisini geliştirmesindeki gaye,hayatına daha güzel bir yön vermesi içindir.Bunu yaparken bencilce ezmemek adınadır bu terazi....
<< Dengelerinizin bir başkasının dengesini bozmaması dileklerimle>>
Duygusal zekanın yanında /mantıksal zekaları da devreye sokabilmek adına
Dik duruşlarımızın bizlere kattığı değerlerin örnek olması adına
Kadınlığın sadece beden olmadığının bilincselliği adına
Yalnsız bir dünya ve psikolojileri düzgün bireyler adına
Biz kadınlarız unutmayınız ....
Bireyleri yetiştiren ....
Demek ki :Dikkatli ve zengin bir kültürü ,bilgiyi psikolojiyi önce bizler bilmeliyiz ki...
Yardımcı olabilelim..
Evde bilinçsiz ve her şeyi hak eden kimlik olmak yerine
yani Bir kadın değilde....
Bir kadının bünyesinde bin bir kadını taşımak adına...
Karar sizindir....
Herkes seçtiği ve istediği etiketi taşır....
...........................sevgilerimle....EMA