- 688 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
TÜRK YUNAN ŞİİRİ
Yıl 1967’dir. 21Nisanda Yunan silahlı kuvvetleri adına çoğu albaylardan oluşan bir grup asker darbe yaparak yönetime el koyar.Cunta kendine muhalif gördüğü on bini aşkın ilerici, demokrat ve solcuyu tutuklatıp Leros adasına gönderir.
Orduda,yönetimde,üniversitede ve öğretimde görevli bir çok kişiyi tasviye eder.Ülkede tam bir dikta rejimi kurar. Albay Papadopulas devlet başkanlığına getirilir. Kral Konstantin ile ailesi bir uçakla Roma’ya kaçarlar.
Aradan yedi yıl geçmiştir.Halkı demir bir yumrukla yöneten Cunta bu defa hedefini
Kıbrıs’a çevirir,on beş temmuz 1974’te Yunan subaylarının komutasındaki Rum Muhafız Ordusu,Makaryos’a karşı bir darbe yapar.Kıbrıs Elen Cumhuriyeti’nin kurulduğunun başına da Eoka’cı Nicos Sampson’un getirildiğini duyurur. Makaryos İngiliz üssüne sığınır.16 Temmuzda adadan ayrılır. New York’a gider. Birleşmiş Milletler örgütüne başvurur. 19 Temmuzda Kıbrıs’ın bağımsızlığını çiğneyen sağcı darbenin arkasında Yunanistan ’daki yönetimin bulunduğunu açıklar. Birleşmiş Milletler ve Nato darbeci subayların hemen Kıbrıs’tan ayrılmalarını ve Makaryos’un Cumhurbaşkanlığına dönmesi için çağrıda bulunur.
16 Temmuz’da Türkiye İngiltere’ye bir nota verir. Garanti anlaşması uyarınca Kıbrıs’a birlikte müdahale edilmesini ister. 17 Temmuz’da Başbakan Bülent Ecevit Londra’ya gider.
İngiliz ve Amerikan yetkilileriyle görüşür. Olumlu bir sonuç alamaz.
İngiltere’nin müdahaleyi kabul etmemesi üzerine Türkiye tek başına harekete geçmeye karar verir. 20 Temmuzda Garanti antlaşmasının dördüncü maddesine dayanılarak Türklerin mal ve can güvenliğini sağlamak amacıyla Birinci Barış Harekatı’nı başlatır.21 Temmuz’da adada duruma egemen olur. Harekatın etkisiyle Yunanistan’da sağcı Albaylar cuntası devrilir. Harekatla birlikte hem Yunanistan’a barış gelmiştir hem de Kıbrıs bir darbecinin Enosis hayallerinden kurtulmuştur.
Kaderin cilvesine bakın ki, 1974 yılında bu harekat emrini veren dönemin başbakanı Bülent Ecevit aynı zamanda Türk-Yunan şiirini yazan şairdir:
sıla derdine düşünce anlarsın
yunanlıyla kardeş olduğunu
bir Rum şarkısı duyunca gör
gurbet elde İstanbul çocuğunu
Türkçenin ferah gönlünce küfretmişiz
olmuşuz kanlı bıçaklı
yine de bir sevgidir içimizde
böyle barış günlerinde saklı
bir soyun kanı olmasın varsın
damarlarımızda akan kan
içimizde şu deli rüzgâr
bir havadan
Bu yağmurla cömert
bu güneşle sıcak
gönlümüzden bahar dolusu kopan
iyilikler kucak kucak
bu sudan bu tattandır ikimizde de günah
bütün içkiler gibi zararı kadar leziz
bir iklimin meyvasından sızdırılmış
bir içkidir kötülüklerimiz
aramızda bir mavi büyü
bir sıcak deniz
kıyılarında birbirinden güzel
iki milletiz
bizimle dirilecek bir gün
Ege’nin altın çağı
yanıp yarının ateşinden
eskinin ocağı
önce bir kahkaha çalınır kulağına
sonra Rum şiveli Türkçeler
o Boğaz’dan söz eder
sen rakıyı hatırlarsın
Yunanlıyla kardeş olduğunu
sıla derdine düşünce anlarsın
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.