- 860 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HUZURSUZ KALP: ALİ ŞERİATİ.
2 NİSAN 2014 ÇARŞAMBA/ BURSA
İbrahim Paşa Kültür Merkezi’ nin bu hafta ki konusu; ’Bir Bilge/Bir Şair başlığıyla ’huzursuz kalp Ali Şeriati idi. Konuşmacı Mütefekkir Şair değerli ağabeyimiz Metin Önal Mengüşoğlu olunca,bu hür düşünce mektebinin bu akşam ki proğramını dinlemek zorunlu oldu. Bu toprakların Ali Şeriati’si (cihan aktaşın betimlemesiyle) 1977 de şehit olan ali şeriati yi anlatınca dinlemenin keyfini yaşamak istedik.
kısacık hayatında oldukça güzel, bereketli, anlamlı,çığır açan bir o kadarda çalkantılı işler sığdıırmayı başarmış biri Dr Ali Şeriati.
o bir çöl arslanı gibi. bir çalışmasına da adını veren kevir gibi (çöl) düşünce dünyası uçsuz bucaksız.
Hallac-ı Mansur’dan vazgeçmeyecek kadar mistik, Sartre ile münazara edecek kadar felsefi düşünen biri. Ülkemizde de birçok aydını derinden etkilemiş Massignon’dan beslendiği belli..
O bizleri rahatsız etmeye geldi, rahatsız da etti, rahatsız da oldu.
o diyordu ki; konforizm ruhun batağıdır.Ruhunu batağa bulaştırmamışlar, bu çağın vicdanı olabilirler..O tanıklık etti,şahit oldu, şehadete ulaştı. Dr Ali Şeriati daha gençlik yıllarında memlektinde ulusal cephe saflarında mücedeleye başlamış, takibata uğramış, Paris’te sosyoloji okurken düşünce dünyasını belirlemiş, İslam dünyasının ataleti üzerine kafa yormuş, Cezayir Bağımsızlık Savaşına bil-fiil katılmıştır.
Sadece düşünmemiş,düşünmeyi kendine yaşamayı başkalarına havale etmemiş,aktif özne olmuş. İnandığı değerler uğruna mücadele vermiş. Takip edilmiş ve Savak ajanları tarafından 1977 de şehit edilmiştir.Metin abinin ifadesiyle Ali Şeriati konuşması gibi lirik bir hayatı olmuş. Coşkulu,hızlı,seri bir düşünce hayatı sahibini erkenden dar-ı bekaya göndermiş..Yetişmiş olduğu memleketinde de statükoyla yıldızı barışmamış.Hatta zamanla İran’ın dini/ mezhebi kimliği onda Ali şiası / Safevi Şiası diye tasnif edilmiştir. İnsan üzerine çalışmaları, tahlilleri ari duru. Beşeriliği vehbi, insaniliği kesbi olarak ele alışı önemli bir konu. Bizlerin ne kadar çok insan sak o kadar çok dertli olacağımızı ve dertlilik yanımızın bizleri kurtaracak bir yol olacağından bahsetmiştir hep..Metin abi eserlerinden bolca örnekler verdi. Eserlerini tercüme eden yayınevlerinin daha ihtiyatlı bir dil kullandıklarını bunu iyiki de yaptıklarını yoksa bugün Türk okuyucunun Ali Şeriati sevgisi ve de ilgisi belki de bu kadar olmayacaktı.
Ali Şeriati bunca çalkantılı yanına rağmen, tutarsızlığına rağmen bizleri de rahatsız etmeyi başarmış biri. Demek ki insanın söylediklerinin kendi üzerinde karşılığı varsa, kelimer insanın neresinden çıkıyorsa, muhatabının orasına ulaşıyormuş. Rahatsız olduğundan dolayı, rahatsız etti bizleri. İyi ki de etti diyorum kendi adıma. Rahatsız olmamıza rağmen bizlerde bu huzursuz kalbten vazgeçemiyoruz.
İnsanın Dört Zindanı isimli önemli eserinden bahsetti Metin abi..Gençleri onu okumaya,anlamaya çalışmaya davet etti.
Bence Şeriati coşkun akan bir ırmak.Tarihi,toplumu,insanı, sosyolojiyi,keviri, yeniden yorumlayan bu huzursuz kalp, insanları; tarihin,toplumun, tabiatın zindanlarından sakınmaya çağırırken kendi zindanlarından bi-haber olsa bile; bizleri gerçekten rahatsız etti.
Ruhumuz konforizmin batağına saplanmamışsa,tarihte tatil de değilsek,sanırım bunda Dr.Şeriati’nin de katkısı vardır diye düşünüyorum.
Benim bu gece aldığım notlar bunlardan ibaret.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.