Boş Zaman Kavramı
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Zaman, su gibi akıp geçse de insanoğlunun en hoyratça tükettiği bir değer, değer desem de değerini bilmediğimiz bir nimet. Hem de Allah’ın üstüne yemin ettiği bir nimet. (Asr Suresi) Öylesine hoyrat davranıyoruz ki boş zaman kavramı diye bir kavram üretmişiz. Söyleşilerde anlı şanlı makam mansıp sahibi kişilere soru yöneltirken kullanılıyor bu kavram.
Hoş beşten ve titri ifade eden okkalı sorulardan sonra,
- Efendim boş zamanlarınızı nasıl değerlendirirsiniz?
El cavap:
- Tabi ……… .. nın boş vakti pek olmaz. Dedikten sonra boş vaktin nasıl değerlendirildiği sıralanır:
- Klasik batı müziği dinlerim.
- Okurum
- Spor yaparım
- Yüzerim vb. ifadeler.
Cümle olumsuz kavramlar gibi, boş zaman kavramını da insanoğlunun kendisi uydurur. Bu durumu aşağıda yer vereceğim anekdot çok güzel vurgular:
Efendim, iç Anadolu’muzun güzide bir ilinin nadide bir ilçesinde Belediye encümeni görevini uhdesinde taşıyan kişilerden bir kaçı kahvede oyun oynayarak boş vakit değerlendirmektedir(!) o esnada içlerinden birinin aklına asli görevleri düşer.
-Yahu böyle oyun oynamakla vakit mi geçer. Haydi gidip belediyeye bir encümen kareli ( Karar) alalım. Der. Bunun asıl mizahi yönü böyle bir hâlin sık sık tekrarlanmasından naşidir.
Biz toplum olarak cümle işlerimizi icap ettiği için değil, iş olsun, dostlar alışverişte görsün babında yapar ederiz. O yüzden de hiçbir işimiz düzen tutmaz.
Bendeniz de 30 Mart 2014 Mahalli idareler seçiminde bina sorumlusuydum. Görev yerimde beklerken yazdım bu “Boş Zaman Kavramı” adlı yazıyı. Ee ben de bu toplumun bir mensubuyum onlardan geri kalmam reva mı? İzninizle bende boş zamanımın bir zerresini bu çala kalem yazıyı yazarak değerlendirdim. Yazımızın pek ehemmiyeti olmasa da. Son cümle ile zevahiri kurtarayım bari. Efendim bu mahalli seçimler ülkemize ve milletimize hayırlı olsun. Güzellikler getirsin.
Ankara, 30.03.2014 İ.K
YORUMLAR
Pek güzel ifade etmişsiniz, fakat sınırlamayı ''biz '' ile yapınca, tüm bu toprakları, yani şöyle haritaya bakınca çok da uzağa gitmeyen cenubi ve şarki cihetteki irice bir coğrafyayı gözardı etmişsiniz. Demem o ki, hadisenin özü, genelde oryantal hayat duruşu olup, özelde de bu duruşun, ''dinlenme'' kavramına yüklediği pek sıcak ve pek yakın mealdir.
Fekat her şey bir yana, çayınız nerede ki bu sefer?
derken yorulduğumu hissettim..dinleneyim bir zeman..:)
Elinize sağık..Saygılarla..
Ben de son cümlenize AMİİN diyerek notumu düşeyim ! Yazınız kısa ve çok manalı ve anlayanın ne tarafa çekeceği belli olmayan sonu açık bir anlatım.
Acizane bende diyorum ki !!! Allah u Tealanın bizleri yaratmasındaki amaç Dünya imtihanı. Burada topladıklarımızı Ahirette karşımızda bulacağız.Haram - Sevap gibi. Allah u Teala Müslümanların boş zamanları olmadığını, ya kendisi için ibadet ederek ya da çevresindekilere faydalı olarak geçirmemizi Ayet i Kerimelerle bildiriyor.
Bunun için bende diyorum ki Müslümanım diyen hiç bir kulun boş zamanı olmamalı.
Yazınızın güne gelmesinden dolayı sizi kutlarken,Yüreğiniz hiç dert görmesin inşallah.