- 627 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Çan Eğrisi
Müzayede salonu bomboş. Kaldırımlar da öyle. Sesler soluk. Sarı güneş, mavi su. Beyaz pusulalar bırakmışlar.
Gökyüzü kaybediyor bütün esin perilerini. Yoklaşıyor varlığın damarlarındaki kan. Bir çocuk seviyorum uzaktan, uzaklardan. Saçlarına zamanı iliştiriyorum. Çok tuhaf. Nar ağaçlarını biliyorum saat beş yönündeki.
Ruhumun hezeyanlarını dinliyorum. Bir geçimsizlik sayılamayacak kadar kesin şeyler bunlar. İçimi burkuyor kelimeler. Körpe hayatların köklerini suçluyorum. Evet suçlular. Çünkü üzüyorlar yerli yersiz.
Sahilde parmak uçlarıyla yürüyor yakamozlar. Sanki kırılganlığı yeniden doğuruyorlar. Yelkensiz ilerliyor gemiler. Ufuk çizgisini ikiye bölüyorlar.
Müzayede salonu bomboş. Çünkü mezattaki anlamsızlığım ve o hep alıcısız...