KİTAP
MÜZİK
ATÖLYE
- 1250 Okunma
- 12 Yorum
- 0 Beğeni
Geleceği Düşleriz Ayrı Bahar Dallarında
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Gözlerinin solgun istasyonlarında durdu yüreğim susarak… Hayatın rastlantılarına karışan ateşli bir iklimde, bendeki senden yola çıktım. Sesinin aksinde kendime vardım duvarlara çarparak. Dillere düşen yaban gül dikenlerini çıkardım ellerinden. Eski aşkları ve acıtan ayrılıkları çıkmazlara gizledim. Sonsuz gece yarılarında yüreğinin tüm rüzgarlara açık olduğunu gördüğümde kendimle tartışmayı kestim.
Cümlelerimi yıpratmadan dizdim sana doğru. Her cümle bir basamaktı sevecen ufuklara. Lakin yazdıklarımı beğenmiyorum artık. Her cümle hislerimin karşısında ne kadar duygusuz ve soğuk kalıyor bilemezsin. Suskun kalsa dilim diyorum, satır aralarında ne kadar boğucu olur güz geceleri… Ve iki dudak arası mesafede iken yokluğun, ömrümün her gecesi tükenir kanayan avuçlarımda.
Düşünüyorum da birgün içinde sen olmayan bir öykü yazabilir miyim acaba. Karanlık bir gecede yüreğimden damlayan satırlarımdan seni düşürmek için seninle kurduğum bu dünyayı tüketmem gerekir. Dilimden adın düşse bile sevdiğim ancak yüreğimde dinlenir nefesin. Bu nedenle sayısız biçimde anlatabilirim seni ve ölümsüzlüğü sunarım gözbebeklerimde.
Sol yanımdaki umut soframda yalnızlıkla dopdolu bir güz bekliyor bak. Ve sen gece yarısından sonra ben olursun en çok… Özlemli bir esinti okşarken saçlarımı, yağmur düşer gözlerime… Sen, en çok o saat can yakmaya hazır bir kundakçı olursun yürek yangınıma… Kendimizden uzaklaşıp cümlelerimizin kıyısında mutluluk oyunu oynamaya başladığımız vakit, “biz” oluruz. Sevda alfabemizde koyu koyu parlar telli duvaklı güllerimiz. Billur bir derenin coşkulu sularında yıkanır gelinsi düşlerimiz.
Kahredici bir sonbaharın, sıradan bir esintisinde hışırdayan yapraklarından ibaret değil sesimiz. Tek tük yansa da yüreğimizin karanlık odalarındaki ışıklarımız; maziyi de sarar, geleceği de düşleriz ayrı bahar dallarında… Hüzünlerle sarmaş dolaş oldukça bedenlerimiz, en çok birbirimizi özleriz.
Cam kenarında diğer yarısını beklerken yüreğimiz, kasvetli bir akşamın ıssız sokaklarında sayısız sevdalar yoklar kapımızı… Bir zamanlar delice sevdiğimiz insanları hatırlar, geçmişin bütün güzelliklerini akıtırız şiirlerimize. Hüzünle demlenmiş çayımızı tekrar koyarız ateşe. Sevgilinin ince belini anımsatan her bardaktan yudum yudum içeriz kendi yüreğimizin karanlığını.
Düşlerimize gelince sevdamız; sevinçlerin en apansız bastıranıyla esrik, gecelere, sabahlara bölünür yüreğimiz. Hiç bitmesin dediğimiz rüyalardan uyanma vakti geldiğinde hüzünle gülümseriz hayata.
Gerçek mi…
Düş mü…
Hangisi daha fazla acıtır bilemeyiz…
Mayıs 2008
Ayşegül TEZCAN
YORUMLAR
Cümlelerimi yıpratmadan dizdim sana doğru. Her cümle bir basamaktı sevecen ufuklara.
Sevgili Ayşegül öncelikle tebrikler...
Anlatımın oldukça etkiliydi ve beğenerek okudum.
Sevgilerimle güzel insan...
Gerçek mi…
Düş mü…
Hangisi daha fazla acıtır bilemeyiz…
Belki evet bilemeyiz ama gerçek olan '' Geleceği Düşleriz Ayrı Bahar Dallarında '' nın hakettiği yerde olduğudur.
Başarılarınızın devamı dileklerimle.
Dün gibi taze. Dünün yansımaları kadar içten. Dünden bugüne uzanan düşün kürsüden bizi selamlaması ne kadar güzel...
Tekrar kutlarım Ayşegül Tezcan...
Akdeniz'den sevgilerimle.
EMEĞİNİZE SAĞLIK SEVGİLERİMLE SAYIN HOCAM...
Gerçek mi…
Düş mü…
Hangisi daha fazla acıtır bilemeyiz HANGİSİ PEKİ?...
çok etkileyıcı bır yazı olmus
ellerinize, gönlünüze sağlık..
sevilerle...
Cümlelerimi yıpratmadan dizdim sana doğru. Her cümle bir basamaktı sevecen ufuklara. Lakin yazdıklarımı beğenmiyorum artık. Her cümle hislerimin karşısında ne kadar duygusuz ve soğuk kalıyor bilemezsin. Suskun kalsa dilim diyorum, satır aralarında ne kadar boğucu olur güz geceleri… Ve iki dudak arası mesafede iken yokluğun, ömrümün her gecesi tükenir kanayan avuçlarımda
hani bazen mahzun oluruz da sorarlar<neyin var> diye yok bir şey ya da hiç deriz....işte öyle birşey....satır araları,ayrıntılar,geçmişle yakın günle uzak, güne yakın olmaya çalışırken geceyi davet için sabırsızlanırızki gözlerimi dalsın soğuk duvarları ısıtmaya...
yine içten,yine duygu seli bir yazı,yine kendimizi masaya yatırıp narkozsuz ameliyatlara seyir..hakim,tutuklu,yargıç,mahkum hepsi biz....
TEBRİKLER....
KUTLARIM....
sevgimle...
Düşlerimize gelince sevdamız;
maziyi de sarar, geleceği de düşleriz ayrı bahar dallarında… Hüzünlerle sarmaş dolaş oldukça bedenlerimiz, en çok birbirimizi özleriz.
Ne çok ben vardı içinde...
Gerçek de, düş de acıtıyor biliyoruz...
Günümün yazısı diyorum...
Sevgilerimle...
Düşlerimize gelince sevdamız; sevinçlerin en apansız bastıranıyla esrik, gecelere, sabahlara bölünür yüreğimiz. Hiç bitmesin dediğimiz rüyalardan uyanma vakti geldiğinde hüzünle gülümseriz hayata.
Gerçek mi…
Düş mü…
Hangisi daha fazla acıtır bilemeyiz…
hiç biride acıtmasın senin yüreğini..
ne düş ne de gerçek.
yazının sulatanı yüreğine sağlık.
Yalnızlık ve çaresizlik anlarında imkansız aşkı düşünmek ve varlığına sığınmak.
Hayata bağlayan aşka " Bu sadece bir rüya olmalı, bu rüyadan uyanmak istemiyorum " demek.
Sevgi ile düşünmek, düşünülmek. Her anın imkansızlıklarını bilerek şükür etmek. Bu aşkı isteyen güç varsa eğer bundan sonra imkansızlıkları da o güç yenecek demek...
Diyesim geldi..........
Gerçek mi…
Düş mü…
Hangisi daha fazla acıtır bilemeyiz…
Ve bazen gerçek bazen düş acıtır ama önceliği yoktur sanırım... Hüzünle de olsa gülümsemektir aslolan uyanınca hayata diye de eklemek istiyorum.
Güzel okudum, keyiflerle okudum.
Sevgiyle.
Düşünüyorum da birgün içinde sen olmayan bir öykü yazabilir miyim acaba. Karanlık bir gecede yüreğimden damlayan satırlarımdan seni düşürmek için seninle kurduğum bu dünyayı tüketmem gerekir. Dilimden adın düşse bile sevdiğim ancak yüreğimde dinlenir nefesin. Bu nedenle sayısız biçimde anlatabilirim seni ve ölümsüzlüğü sunarım gözbebeklerimde.
...................
Çoğalırken yaşam toprakta, yürek toprağımızı çevreleyen anızlardan yürürüz dağlara. Kollarında onca yılın ağırlığı ile ve göğsümüzdeki yaşam aşkıyla bir batar, bir çıkarız unutuluşun ırmaklarında. Zaman suskuları emziren, şiir şiir içimize süzülen bir düşler aynasıdır ve gülücüklerimiz er geç kendini bulacak bir mutluluğun sahnesidir...
Tebriklerimle şaire...
