- 383 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Sarı Tranvay
Efendim İstanbul bu gün tam anlamıyla tarihi bir günü yaşadı. Birbirlerine neredeyse komşu iki meydanda iki geniş katılımlı açık hava toplantısı, ülke genelinde gerçekleşen ve İstanbul’da yaklaşık dört yüz bin üniversite adayının katıldığı yüksek öğretime geçiş sınavı, eşitliğin sonunda karmaşaya dönen trafik, gerilen sinirler, yorgunluk.
Eşitlik işaretinin ilk bölümü beni ilgilendirmiyordu aslında. Fakat ikinci tarafından hayli muzdarip oldum. İki meydanda birden açık hava toplantısı düzenlemek, hem de bunu önemli bir sınavın gerçekleştirildiği günde yapmak ne kadar akıllıcaydı acaba? Hadi bu akıl ile izahı pek mümkünsüz durum bir yana benim teyzemin oğlu ne diye nikâh kıyıp dünya evine girmek için başka bir gün seçememişti? O nikâh Vatan caddesinin ortasında kıyılmak zorunda mıydı?
Olsun değdi. Uzun zamandır görmediğim aile üyelerimi gördüm. O az önce sizin sitem ettiğimi sandığınız ve çok sevdiğim teyzemin oğlu ile kucaklaştım. Onun ve sevgili karısının elele dünya evine girmelerine tanıklık ettim. Tazelendim, güçlendim, büyüdüm.
Dönüş yolunda trafik sabrımı sınarken, radyoya gitti elim. İyi ki gitmiş. Yine böyle uzun yolculuklarda ve trafik canımı okurken dinlediğim şov radyoda sanıyorum pazar geceleri yayınlanan sarı tranvay adlı programa kulak kabartmaya başladım. Aslında program boyunca ne duydumsa sizlere de aktarmak istedim ya, aklımda kalanlar ile yetinmeniz gerekecek.
Programın yapımcı ve sonucusu, dinleyicilerini alıp 1982 yılının 16 ekimine götürüyor. O günkü gazetelerin sütunlarında dolaştırıyor. Bakın bir vatandaş ne soruyor: (renkli televizyon izlemeye ne zaman başlayacağız? Bunun için dünyanın bütün siyah-beyaz televizyonlarının ülkemizde satılıp tükenmesini mi bekleyeceğiz?) Bu soru gazetecilerin işi kuşkusuz. Kinayesi içinde. Zira yöneticilerin bu ülke insanını siyah-beyaz televizyonlara mahkûm etmelerinden dem vuruluyor. Kesintisiz bir pazar biçiminde değerlendirilen piyasamızın geldiği noktaya değiniliyor.
Aynı gün 24 ayar altının gramı 2500 lira, İstanbul kapalı çarşıda bir dükkân 20000000 lira ediyor. Yine İstanbul Erenköyde lüks bir daireye 5000000 lira karşılığında alıcı aranıyor. O günün bir gün öncesi televizyon programları arasında uykudan önce, saz eserleri, filamingo yolu adlı televizyon dizisi yer alıyor.
Ne hissettiniz? Program boyunca yer verilen nostaljik şarkılar, program sunucusunun ses tonu ve anlatım hoşluğu nedeniyle ben yol boyu programa kaptırdım kendimi. trafik bir süre sonra eziyet olmaktan çıkıvermişti. fakat yazmakla okumakla olacak iş değil. gelecek pazar siz de kulak verin lütfen bu programa. eğer uzun bir yolculuk daha etmem gerekirse ben kesinlikle programın dinleyicileri arasında olacağımdan eminim. İstanbul’da yaşayan hepimize alt yapı sorunları çözümlenmiş ve trafik keşmekeşi hafifletilmiş bir şehir, herkese de sağlık ve esenlik diliyorum efendim...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.