gönderilmemiş mektuplar 457
Anlat hiç susma "Vedalaşmaların ilmini yazdım ben," Sürgünlerin uzmanlığını. Yaşadım,Birlirimki vapur nasıl kalkar bir limandan.,Tren nasılda acı acı öter perona giriş çıkışta ,öğrendim.En çok da yelkenleri özledim su aralar da,denize hasret iç ana dolunun bozkırlarında, buzlu yalnızlığımda , dağlar yoktu,ben acımaz Rüzgarlara yaslanırken.Çılgın mıydım, tutsak mıydım Yüreğinde,?Kanım içimde kurudu-da,ben gül oldum açılamadım. bu gece ve her gece gündüz konuş yüreğim çığlıklarını duysun. ,İki insan, bir sevda, tek yürekte buluşunca geceler Kıskanç olur. Ah be gece ne olursun O gitmeden sende bitip gitme. Anlatsın konu$sun benimle bırak paylaşalım dertlerimizi hani olur ya yeniden gitmek zorunda kalırsa. Beni onsuz gecelere Mahkum bırakırsa. Ben ondan değil senden kopmak istiyorum ah gece. Bakarsın artık bir daha gitmez belki de koparır beni senden
bitmez beni gecelere, sana artik yetim kalmak istiyorum be gece. o durmadan kaçıyor; sen ardından giymiyorsan;o günün her saatinde saklanıyor; sen yollara düşüp deli divane aranmıyorsa; o sana acıların en büyüğünü tattırıyor; sen bundan en yüce hazzı duymuyorsan; boşuna aldatma kendini, onu sevmiyorsun demektir.Elindeki içki kadehinde, dudağındaki sigarada, okuduğun kitapta,Mırıldandığım şarkıda, söylediğin şiirde, gördüğün rüyada, Ve yaşamak için ciğerlerine doldurduğun havada o yoksa,Onun vazgeçilmezliğini anlamamış san; onu sevmiyorsun demektir.
Renkler onunla değerlenmiyor sa, örneğin kırmızı kırmızı-lığının,Mavi maviliğinin farkında değilse, beyaz yalnız o giydiği zaman güzelliğini haykırmıyor-sa, sabahları onu görünceye kadar güneş doğmuyorsa,ve onsuz gökyüzü geceleri aya, yıldızlara hasret değilse onu sevmiyorsun demektir. Sokakta gördüğün her yüzde ondan bir şeyler aramıyorsa,güzel bir manzara, hüzünlü bir şarkı onu hatırlatmıyorsa, uykudan uyandığın zaman yaşamakta olduğundan önce onu hatırlamıyorsan,
omuzlarına dökülmüş saçları, bir sis perdesinin ardında her zaman gülen, ışık saçan gözleri aklına gelmiyorsa, durup durup avuçlarının sıcaklığını özlemiyorsan, onu sevmiyorsun demektir. dünyada yaşayan öteki insanların senin için hala bir değeri varsa,ona karşı tutumunu toplumun köhne ve manasız kurallarına göre ayarlıyorsan ve açık sanki var olduğunu haykırırcasına sevdiğini söylemiyorsan;onu sevmiyorsun demektir.ok o senin için her şeyden değerliyse, gözünü yumduğum anda onu hala görebiliyorsan, o bütün şarkılarda, bütün şiirlerde, resimlerde ise,Ona muhtaç olduğunu söylemekten utanmıyorsan, Senin içten ve büyük sevgine karşılık vermeyeceğinden korkmuyorsan,bütün bencil duygularından sıyrılabilmiş sen onun için her şeyi, ama her şeyi yapacak gücü kendinde buluyorsan, her hali sana ayrı, ayrı güzel geliyorsa, karşısında kendini bir çocuk gibi hissediyorsan,İstediği anda onun için ölebilecekken, onun için yaşıyorsan ve yine onun için bildiğin bilmediğin bütün düşmanlıklara karşı koyabilecek sen,o her geçen dakika sende biraz daha büyüyorsa ve kendi kendine bile ,çok sevdiğini bütün samimiyetinle, inanmışlığın la itiraf edebiliyorsan,Bir gün o seni hiç, ama hiç sevmediğini söylese bile, senin sevginde azalma olmayacaksa ve ölünceye kadar onu aşkların en ölümsüzlüğüyle sevebilecek sen; işte o zaman onu seviyorsun demektir.o sana sevmeyi gerçek aşkı öğretti sen onu hep sevecek ve sevilmenin mutluluğunu tartıştıracaksın, hiç sen olmasan bile, seni bir parça sevmese bile..yüzüne bakamadan doya, doya Onun esir düştüğüm gece gözlerine Sabaha inat onun gözlerinde sabaha uyanmak . Gözlerime bak! Ve yaşanmamış boşa geçen anların hüzünlü şiir’ini oku, Kirpiklerinden sıyrılıp yanaklarına düşen dizilerimde. Bensiz yattığın o yataklarda bensiz hayaller kurma artık. Sabahlara merhaba derken beni seven bir aşkım var deyip gurur duy sadece.Ve hiç bilme onun senin için her gün defalarca öldüğünü. Ve bil ki insan sevdiğiyle beraber olacak mahşerde. Tek avuntum bu şimdilik. Dünyada seninle olamadığım anları mahşere bıraktım ben, Ben seni bu dünyalık mı sevdim sandın? Ölüm’müş,terk edilişmiş umurumda değil,gelme istersen. Nasılsa bir gün hayat biletimi kestiğinde,
Kavuşma vakti olacak benim için ölüm. Dudaklarımda ki acı tat? Yoksa acı bir tebessüm mü olacak sana ulaşmayı beklemek? Ne yazık hiç bilemeyeceğim.
Acıyı görmek mi istiyorsun? Gözlerime bak! Sen uzakta çok uzakta Bensiz bir yaşamın anlamsız günlerini yaşamaktasın, Benim gibi. Seni seviyorum, Gerçeğin ta kendisi bu iki kelime, Sırf dudaklardan çıkması istenen değil de ,İçimde taa içimde senin için atan bir kalbin feryadı, Haykırışı bu sevdiğim.Sana ulaşamasam da, Biliyorum ki zavallı kalbim Sana ait her şeyi saklıyor en gizli yerlerinde Kanlı ve uykusuz gözyaşlarımın Her gece aynalardan süzülmesi gibi acı veriyor uzaklarda oluşun. Biliyorum beni sevdiğini Acıyı tattığını da benden uzaklarda
Ama hiç bana sana ait bir şeyi vermedin? Acı tek taraflı olsaydı, Ne yürek dayanırdı ne yaşamın bir anlamı olurdu. Ama yokluk kötü sevdiğim. Bir beden olmak isteyen yüreklerde ayrı ayrı yaşamak kötü. Sana her fırsatta koşmak isterken beni durdurmaların, Yüzüne hasret kaldığım günlerde Beni ısrarla kırışlarını hiç anlamış değilim. Eminim yine okuyunca bu şiirimi büzeceksin dudaklarını Ve eminim ağlayacaksın. Ağlamak seni ben yapar sevdiğim Ve beni sen yapanda içimde senin için yanan bir kalple yaşamak. Her gün odamda da oturup kendimi dinlerim, Oysa konuşan sendin hep benimle, Ne martıların vapurlara takılışı, Ne işportacıların bağırışıydı. Nede çalan telefonları onca gelip gideni fark ediyorum. Ben panoda asıllı denizin resmini, seyrederken sözlerinde boğulmayı sevdim. Bırak sözleri, Yosun tuttu içime inceden, inceden akan gözyaşlarım sensizliğin dalgalarında. Gözlerim ve ben her sensiz dakikalarda, Bir gün seninle bir bankta oturup, Sadece ve sadece hiç konuşmadan saatlerce gözlerine bakmak istedik. Oysa biliyormuşsun…Kaç zamandır bir hüzün dolaşıyor odamda. Duvarlar bir şeyler söylüyor sanki ,Adım, adım yok oluşumu izliyorum Her batan güneşin karanlığı getirmesiyle. Sabahlara kadar uykusuz gözlerimle uzaklara, karanlıklara bakıyorum mütemadiyen ,Kayan her yıldızda tek bir şey diliyorum? Ve Senin için yalvardığım namazlarda secdeye kapanıp Rabbime ettiğim dualarım, Tuttuğum dilekle aynı olması ve sonra umudumu yitirmeden Rabbimin bir bildiği var deyip ,Kabul olmadığında dualarımın
Tekrar ,tekrar yalvarmalarım. Seni okyanusların diplerinde, Bir istiridyenin içine ki
İnciyi görme ihtimalimin olmadığı gibi kabul ettim aşkım ,Ve seni hiç ulaşılamayacak dağların zirvesinde Koklayamayacağım bir çiçek olduğunu fark ettiğimde
Tek bir şey düşündüm? Dokunamadan tenine, Öpemeden öpülesi dudaklarını mahşere erteledim vuslatı. Ben o kargaşada ne yaparım bilmem ama, İnsan mahşerde sevdiğiyle beraberdir derler. Seni seviyorum meleğim. bebeğim vardiya amirim benim.
Acımasız olan ne sensin ne de ben, Bize gümüş tepsiyle sunulan hüzünlü bir hayat sadece Ve kabul etmesi zor olan bu ayrılıklara katlanmak sanırım. İnsan yaşamın değerini Yüzü ve kalbi güldüğünde anlıyor ,Anlıyor ki ölüm sadece toprağa girmek değil Ve nefesi kesilene kadar yaşadığı her şeyin ,Gözlerinin önünden geçmesi değil. Ölüm sensizliğin sadece yaşarken verilen cezası imiş sevdiceğim.Seni bulduğumda sevgi anlam kazandı. Her anımsadığımda yaşamamım oldu gülüşlerin Hiç tükenmedi içimde senin için yanan ateş ,Ve ben o ateşle yanmayı,
Sırf seni sevmek olduğu için ,İnan bana çok sevdim.seni sende biliyorsun bunu,bende düşününce mantıken anlam veremiyorum ama sevgide mantık olmazmış olursa zaten sevgi olmazmış. yanımda olsaydın. bende seni seviyorum dediğini dünya sözü ile işitebilseydim. Ne kadar mutlu olurdum tahmin edemezsin .demiştim ya sana ,son parasını milli piyango biletine veren bir adam gibi son sansımı sana verdim ister cık ister çıkma ama ne olur hayallerime dokunma sorgulama koy ver kendini gitsin mümkünse aşkta mantık arama.senin varlığın yeter inan ki bana…hayatta hep birileri örnek verilerek yaşadık, komşunun oğlu senden daha akıllı, dayının kızı daha güzel, arkadaşın daha derli toplu, onun karnesi süper,bunun huyları iyi vs...derken kimse bizi gerçekten iyi kabul etmedi hiç, hep görülmek istenilen yerdeydik kimse olduğumuz yeri fark etme di... iyi sınıfına girmek için bir şeyler yapmakta fayda etmedi..sevilmelerimiz bile hep bir menfaatti, kimi kaşımızın gözümüzün renginde, kimi vücut hatlarında ,kimi parada pulda aradı bizi ve kalbimiz hiiiiç görülmedi...takdirnameli karneler getiremedik hiç, her şeyi istediğimiz gibi yapamadık ama kimsenin utancıda olmadık.. birileri hep önde durdu, bizim küçük yanlışlarımız felaket onların büyük hataları marifet oldu...ama olsun be kimse görmese de bir gören vardır diye yaşamadık mı hep....yalan dolan olmadık adam gibi sevdik ,adam gibi terk edilmesek de ....her şeyi kuralına göre oynamadık sadece içimizden geleni yaptık işte bu yüzden rahattık...
neyi ne için yaptığımızı ifade edemedik, fedakarlıklarımızı fark ettiremedik, mühim olan yaptık ve iyi ki de yaptık dedik ancak bizi biz fark et tik.. Bu kadar karmaşanın ve yıldırıcılığın arasında uyandığımız her sabah yeniden mücadele gücünü içimizdeki iyi niyetten aldık, umuttu bizi hayata iten ona doğru götüren..ne varsa ,bir gün bir yerde bir ruh eşimiz varsa eğer ve çıkacaksa karşımıza, bu ne yada nasıl olursa olsun, ne durumda karşılaşsak ta bizim içimizi okuyacak tek insandır.Bulduğumuzda kaybetmemek için her bir şeyi göze alacağımıza söz verdik kendimize gecen onca yıllarda sadık kalarak sözümüze dönen dünyaya inat, ruh eşi denilince bir hayatı paylaşmak değildir istenen, zaten aynı ruhla farklı bedenlerde birlikte yaşanmmaktır hayat hep aynı duygularla... Uzak ya da yakın olması da sorun değildir sadece olması yeter insana. Ve sana iyiki tanıdım seni iyiki varsın varlıgınla mutluyum diyebilmesidir yürekten başka bedenlere ve yerlere ait olsada.( nerdesin ruh eşim? senle karşılaşmamız ne zaman ne kadar daha düşüp kalkmak gerektirecekbunca gereksiz kalabalık ve maskeli insan toplulukları içinde bu hayatta tek başım na seni aramak ve bulmak kör kuyularda nerdesin??? ) Ben sadece seni istiyorum,