- 660 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Lâle Güne Uyanınca
Çok uzak yoldan geldi gözlerim. Katıksız susmaya mahkûm edildim. Bu saksı son durağımdır artık.
Eli yüzü kirli bir çocuk. Yutkunduğu türküleri ile geçti yanımdan. Bilekleri jilet kesikleriyle dolu. Karton kutuda uyuyacak bu gece yine. Fakat neyse ki, soğuk yapmayacak hava.
Ne yeşil gözleri var şu kadının. Tomurcuklarıma nasıl da içten bakıyor. Kim bilir neler anımsıyor geçmişe dair. Uğursuz günler görüp geçirmiş. Çantasında bir çakı taşıyor. Geçenlerde otoparktan çıkarken, yolunu kesmiş iki tinerci. Belki de türküsünü yutkunan o oğlan da onlardan biriydi.
Kızıl ve çorak tarlalara benziyor insanlar. Avuçlarında gün telâşı. Hamur olup biçim alamıyorlar belirli bir vaktin ardından.
Martılar hep alaycı. Karınlarını doyurmanın çaresini hep buluyorlar. Kabiliyetleri sayılamayacak kadar fazla. Onlar bilmiyorlar ama, pek çok şarkıya güfte yapılıyorlar.
Boğazdan gemiler geçiyor. Yükleri ağır, metalleri yorgun gemiler. Güvertelerinden kimsecikler sarkmıyor. Çünkü soluk almak bile yasaklanıyor bazılarına.
Mevsim ilerliyor yaza doğru. Sokaklarda talih oyuncakları. Şehir kesin kilitler ile çevreli. Güneş gülümsüyor usuldan.
Katı kuralları var hayatın. Bilinmezleri, anlaşılmazları var. Dümdüz sanılan çizgilerin eğrilmeleri çok sık karşılaşılan bir durum. Kahvaltı sofraları, bebeklerin ağlamaklı sesleri, üzünçlü anları toplayıp getiriyor.
Unutuyor insan içini çiçeklendirmeyi. Bu yüzden hep bana muhtaç. Renklerim, kokum aslında sıradan. Tomurcuklanmasam ne olurdu acaba?
İstanbul saklıyor ayıpları. İstanbul’da saklanıyor ayıplar. Uzun boyunlu bazı kadınlar, İstanbul’u saklıyorlar koyunlarında, defterlerinin arka sayfalarında tıpkı bir ayıp gibi.
Kötü rüyalardan uyanıyor çocuklar. Yarın doğacaklar var aralarında. Henüz doğmamışlar diye sevinçliler aslında. Henüz bilmemişler diye yokluğu, yoksunluğu. Sabırla işleniyor karanlık. Yas tutuyor akşam üstleri. Sözcükler koğuşlarına dönüyorlar gece yarısı. Kim bilir öğrenirim ben de okuyup yazmasını bir gün. O zaman yapraklarımın arasına kalemimi alır, karalarım beyaz kâğıdı.
İstanbul’da lâle olmak zor. Çünkü sen lâle isen İstanbul’da, İstanbul olmalısın lâle olmanın hemen yanında...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.