SA
izleyenler farklı noktalara dikkat ederler; farklı biçimde konu olarak ele alınır.
MASAL
Genellikle halkın yarattığı , ağızdan ağıza , kuşaktan kuşağa
sürüp gelen ,çoğunlukla olağanüstü durum ve olayları yine
olağanüstü kahramanlara bağlayarak anlatan eserlere masal
denir.
GENEL ÖZELLİKLERİ:
*Masallar , meydana geldikleri zaman bir kişinin malıyken ,
yaygınlaştıkça, yöreden yöreye, ülkeden ülkeye geçtikçe
halkın malı olur.Masal , anonim bir türdür.
*Olaylar hayal ürünüdür.
*Kahramanlar insanüstü nitelikler gösterir.
*Masallarda genellikle iyilik-kötülük, doğruluk- haksızlıkadalet-
zulüm , alçakgönüllülük – kibir…. gibi zıt durumların
temsilcisi olan kişilerin mücadelelerinden veya insanların
ulaşılması güç hayallerinden söz edilir.
* İyiler hep iyi, kötüler hep kötüdür.
* İyiler ödüllendirilir, kötüler cezalandırılır.
* Masallarda yer ve zaman kavramları belirsizdir.
* Anlatımda genellikle geniş zaman veya öğrenilen geçmiş
zaman kipi ( -mişli geçmiş ) kullanılır.
* Anlatım kısa ve yoğundur.
* Masal kişileri her tabakadan seçilebilir.Masallarda cinler ,
periler, devler de rol alır.
* Masalların bir kısmı hayvanlarla ilgilidir.
* Masalların çoğu “ bir varmış, bir yokmuş …” ya da “ evvel
zaman içinde , kalbur saman içinde …” gibi ifadelerle
başlar.Bunlara tekerleme denir.Tekerlemeden sonra olay ve
dilek bölümleri gelir.Türk masallarında dilek bölümü ya “
onlar ermiş muradına …. “ ya da “ gökten üç elma düştü …”
biçiminde başlar.
* Masallarda milli ve dini motiflere hemen hiç yer verilmez.
* Evrensel konuların işlendiği masallarda eğiticilik esastır.
* Masallarda genellikle bir eğitim amacı saklıdır.Masallar bu
yönüyle didaktik ( öğretici) bir nitelik taşır.
* Günümüzde bellli bir kişinin ortaya koyduğu yapma
masallarda yazılmaktadır.
HALK HİKAYELERİ
Hikaye türünün en eski örnekleri olan ve destandan modern
hikayeye geçişi sağlayan anonim eserlerdir. Başka bir tanım
yapacak olursak; Türk edebiyatı ürünleri içinde 16.yüzyıldan
itibaren görülmeye başlanan, genellikle aşıklar tarafından
nazım-nesir karışık bir ifade tarzı ile dinleyicilere
anlatılarak nesilden nesile intikal eden, yer yer masal ve
destan özellikleri gösteren hikayelerdir.
GENEL ÖZELLİKLERİ:
*Türk edebiyatında bu özelliğe sahip ilk örnek Dede Korkut
Hikayeleridir.
*Genellikle aşk konusunun işlendiği halk hikayelerinde zaman
zaman kahramanlık konularıyla dini konuların işlendiği de
görülmüştür.
* Nazım- nesir karışık olarak anlatılan bu hikayelerin gelişip
yayılmasında saz şairlerinin önemli bir fonksiyonu vardır.
* Hikayenin kahramanı aşık olur, sevgilisine kavuşma yolunda
çeşitli maceralara girer, sonunda kavuşur veya kavuşamaz
ama hikaye de orada biter.
* Halk hikayelerinin destan döneminin kapanmasından sonra
ortaya çıktığı kanaati yaygındır. Nitekim Türk edebiyatında
halk hikayelerinin en eski örneği sayılan Dede Korkut
Hikayeleri de destandan halk hikayeciliğine geçiş dönemi
ürünü olarak kabul edilmektedir.
Halk hikayelerini destanlardan ayıran özellikler:
* Mutlaka tarihi bir olaya dayanmaması,
* Nazım-nesir karışık oluşu ve zamanla nesir kısmının ağırlık
kazanması,
* Şahısların ve olayların anlatımında takınılan gerçekçi tavır,
* Kahramanlıktan çok aşk maceralarına yer verilmesi,
* Hikayedeki manzum kısımların genellikle saz eşliğinde dile
getirilmesi,
* Değişik bir anlatılma üslup ve geleneğinin olması,
* Belli yerlerinde tekerleme adı verilen belli söz kalıplarının
bulunması gibi hususlarda ayrılmaktadır.
Halk hikayeleri konularına göre dört çeşittir:
a. Aşk Hikayeleri: Leyla ile Mecnun, Kerem ile Aslı,
Ferhat ile Şirin, Yusuf ile Züleyha, Ercişli Emrah ve Selvi,
Tahir ile Zühre, Âşık Garip Hikayesi, Aşık Kerem Hikayesi,
Elif ile Mahmut...
b. Dini-Tarihi Halk Hikayeleri: Hayber Kalesi, Kan
Kalesi, Battal Gazi, Danişmend Gazi, Hz. Ali ile ilgili diğer
hikayeler...
c. Kahramanlık Hikayeleri: Köroğlu Hikayesi
d. Destanî Halk Hikâyeleri: Dede Korkut Hikayeleri
NOT: Destan geleneğinden Halk hikâyeciliğine geçişin ilk
ürünü Dede Korkut Hikayeleri’dir. Bu nedenle Dede
Korkut Hikayeleri özel bir önem taşır.
Not: Mesnevi ve Manzum Hikaye türleriyle ilgili bilgiler
“Nazım Biçimleri” ve “Manzume ve Şiir” bölümlerinde
verilmiştir.
Mesnevi Türünün Şiirle Ortak ve Şiirden Farklı Yönleri:
1) Şiirle benzer yönü:Redif,kafiye,ölçü,ses ve söyleyiş gibi
ahenk unsurlarının ve yapı(nazım birimi) unsurunun benzer
olması.
2) Şiirle farklı yönü:Mesnevide bir olay örgüsünün bulunması
ve bu olay örgüsüne bağlı kişi,zaman,mekan unsurlarının
bulunması.
Masallarla destanlar arasındaki benzerlik ve farklılıklar:
Masal ile destan arasında şu benzerlik vardır:
Destanlarda, masal kahramanı olarak bilinen perilerin
yaşayışına benzer bir hayat süren destan kahramanları
vardır. Oğuz Destanı’nda Oğuz’un evlendiği kızlar gibi.
Masal ile destan arasındaki farklar:
1. Masal konuları çeşitli olmasına rağmen destan konularında
kahramanlığa fazla yer verilir. Umumiyetle milletlerin
mazisindeki önemli olaylar ve büyük kahramanlar etrafında
destanlar teşekkül eder.
2. Masal kahramanlarının hayali olmasına karşılık destan
kahramanlarını biz tarih sayfalarında bulabiliriz. Oğuz
Kağan gibi.
3. Destanlar daha hacimli olur. Pek çok olayın anlatıldığı
destanların hacimleri de uygun olarak geniş bir yer kaplar.
4. Destanlar manzum olurlar, masallardaki durum ise
tamamıyla tersidir. Masallarda manzum kısımlar yok
denecek kadar azdır.
5. Masalların benzerlerine başka milletlerde de rastlanıldığı
halde destanlarda durum farklıdır. Destanlar millidir. Bir
millete aittir.
MANZUM HİKAYE
Manzum Hikaye; bir mekan, bir zaman ve kişiler etrafında
gelişen olay örgüsünü şiir halinde anlatan nazım biçimidir.
Türk edebiyatında Tanzimat sonrasında gelişen bu türün en
güzel örneklerini Tevfik Fikret ve Mehmet Akif Ersoy
vermiştir.
Manzum hikâyelerin öykülerden tek farkı manzum(şiir)
biçimde yazılmış olmasıdır. Bu tür hikayelerde didaktik şiir
özelliği görülür.
Tarihi:
Bu tür için ilk adımları Recaizade Mahmud Ekrem ile Muallim
Naci atmıştır. Bu tür Servet-i Fünun döneminde etkili hale
gelmeye başlamıştır. Mehmet Akif Ersoy’un ise Küfe, Seyfi
Baba, Mahalle Kahvesi, Hasta gibi önemli manzum
hikayeleri bulunmaktadır.
Temsilcileri:
En önemli temsilcileri Mehmet Akif Ersoy ve Tevfik
Fikret’tir. Bunun yanında Beş hececiler de bu türe katkıda
bulunmuştur.
GENEL ÖZELLİKLERİ:
* Manzum hikayeler edebi metinlerdir.
* Konu ve özellik bakımından hikaye ile aynı özellikleri
gösterir.
DESTAN
Destan, milletlerin hayatında büyük yankılar uyandırmış (savaş,göç, istilâ gibi) tarihî olayların (yangın, salgın hastalık, sel, deprem gibi) toplumsal ve doğal olayların çağdan çağa aktarılmış, aktarılırken de hayal unsurlarıyla oluşmuş, süslenmiş, değiştirilmiş çok uzun manzum eserlerdir. Bilinen en eski edebiyat türlerinden biridir.
Destan Türleri
• Destanlar ikiye ayrılır:
• - Yapma (Yapay) destanlar
• - Doğal destanlar
• Destanlar 3 safhadan oluşur:
• 1. Halkın benliğinde iz bırakan olaylar ve bunda rol oynayan kahramanlar( DOĞUŞ ,çekirdek)
• 2. Olayın ağızdan ağıza aktarılması(yayılış)
• 3. Daha sonra yazıya geçirilmesidir(derleme)
• Destanlar sözlü ve yazılı olmak üzere ikiye ayrılır:
• - Doğal Destanlar (İslamiyet öncesi ve İslami Dönem Destanları, Sözlü Destanlar, Anonim)
• - Yapay (Örn. Nazım Hikmet - Kuvayı Milliye, yazılı destanlar)
• Doğal Destanlar
Doğal Destanlar anonim (yazarı belli olmayan),ilkel dönemde yaşanmış olayları konu alan ve sözlü destan türüdür. Türk edebiyatında doğal destanlar İslamiyet öncesi ve İslami dönem olmak üzere ikiye ayrılır. Bu destanların çoğu destan döneminde yani İslamiyet öncesi dönemde ortaya çıkmıştır. Destan dönemi çok eski dönemlerde mitolojilerin ortaya çıktığı dönemdir. İnsanların evreni, yaradılışlarını, yaşanılan tüm doğa olaylarını sorguladıkları, adlandırmaya çalıştıkları dönemdir. (Örn. Yunan mitolojisindeki Zeus ve Afrodit gibi tanrı ve tanrıçaların ortaya çıkması bu dönemdedir.)
• Destanların temelinde çekirdek bir olay vardır. Bu olay gerçektir. Zaman içerisinde yaşanmış olan bu gerçek olay o millet tarafından; kimi zaman benzetmeler, kimi zaman abartmalar kullanılarak yaratılmıştır.
• Özellikle İslamiyet öncesi döneme kaynaklık ederler.
• Destanların dil ve anlatımı kimi zaman kahramanlara olağanüstü özellikler kazandırır, ifadeler açıktır. Uzun betimlemeler yer almaz.
• Sözlü ürünlerdir. Doğal destanların üç dönemi vardır :
• 1. Ortaya çıkma
• 2. Yayılış
• 3. Derleme
• Destanlar manzum örneklerdir. Bu, akılda kalıcılığı ve sürekliliği sağlamak içindir.
• İslamiyet öncesi Türkler göçebe yaşam tarzı sürerlerdi. Atçılık ve avlanma onlar için önemlidir.Göktanrı inancı hakimdir. Tüm bu sosyal şartları aynı zamanda destanlarda görebiliriz.
• Destanlarda iki tip vardır :
• 1. "Veli" tipi (yol gösteren, yaşlı pir kişi)
• 2. "Alperen" tipi (savaşçı, cesur, korkusuz kişi)
• Özellikle bazı destanlarda, anlatılan bölüm hikâye, karşılıklı konuşmaların ve seslenmelerin olduğu bölüm nazımdır. Yani nazım ve nesir iç içedir. (Destanların aslı manzum örneklerdir)
Doğal destanların özellikleri
1. Toplumun ortak görüşlerini yansıtması
2. Olağanüstü özellikler taşıması
3. Kişilerinin seçkin olması (Kral, Han, Hakan, vb.)
4. Milli dilde söylenmiş olması
5. Milli nazım ölçüsüyle söylenmiş olması
6. Oldukça uzun olması
7. Konuları bakımından savaş, deprem, yangın, mizah, ünlü kişilerin yaşamları şeklinde sıralanabilmesi
Doğal destanlara örnek:
İliada, Odysseia - Yunanlıların (Homeros)
Kalevala - Finlilerin
Nibelungen - Almanların
Ramayana, Mahabarata - Hintlilerin
Cid - İspanyolların
Chanson de Roland - Fransızların
Gılgamış - Sümerlerin
Yapma (Yapay) destanlara örnek: Yazarı belli olan,daha yakın zamanda yazılan ve olağanüstü durumlara az yer veren bir destan türüdür.
Virgilius - Aeneit
Dante - İlahi Komedi
Tasso - Kurtarılmış Kudüs
Milton - Kaybolmuş (Kaybedilmiş) Cennet
Firdevsi - Şehnâme
TÜRK DESTANLARI
Türk destanları, kâinatın, insanın, kadının ve erkeğin yaradılışı; Türk milletinin doğuşu, çeşitli Türk devletlerinin kuruluş, gelişme, çöküşleri, zafer ve yenilgileri gibi konularla beraber pek çok sebep açıklayıcı efsaneyi de içinde barındırır. Bütün dünya edebiyatlarında olduğu gibi Türk edebiyatının da ilk örnekleri destanlardır
İslamiyet’ten Önceki Destanlar:
1. Altay - Yakut
Yaratılış destanı
2. Sakalar Dönemi
Alp Er Tunga Destanı
Şu Destanı
3. Hun Dönemi:
Oğuz Kağan Destanı
Atilla Destanı
4. Göktürk Dönemi:
Bozkurt Destanı
Ergenekon Destanı
5. Uygur Dönemi:
Türeyiş destanı
Göç Destanı
İslamiyet’in Kabulünden Sonraki Destanlar
1. Karahanlı Dönemi
Satuk Buğra Han Destanı
2. Kazak-Kırgız Kültür Dâiresi
Manas destanı
3. Türk-Moğol
Cengiz-name
4. Tatar-Kırım
Timur ve Edige Destanları
5. Selçuklu-Beylikler ve Osmanlı Dönemleri
Seyid Battal Gazi Destanı
Danişmend Gazi Destanı
Köroğlu Destanı
Saltukname
nOT
Saka Destanı, İskit Türkleri’ne aittir. Bu destan zinciri içinde Alp Er Tunga ve Şu parçaları bulunur.Bunlar Kaşgarlı Mahmut’un Divanü Lugati-t-Türk adlı eserinde yer almıştır.
Oğuz Kağan Destanı, 14’üncü yüzyılda derlenmiş özet nitelikte bir metindir. Oğuz Kağan’ın doğumu ve üstün nitelikleri, askeri başarıları ve ülkeyi oğulları arasında pay edişi anlatılır.
Dede Korkut Hikayeleri, Oğuz Türkleri’nden günümüze gelen tek destan metni ise Dede Korkut Kitabı’dır. Bayındır Han soyundan geldikleri sanılan Akkoyunlular’ın egemen olduğu Kuzeydoğu Anadolu’daki olaylar ve müslüman oğuzların yaşamı anlatılır.
Göktürk Destanları, çeşitli parçalardan oluşmuştur. Bozkurt parçasında Göktürkler’in bir boz kurdun soyundan geldikleri, Ergenekon parçasında ise Ergenkon’a sığınmaları, çoğalıp buraya sığmayınca dağı eriterek dış dünyaya çıkmaları anlatılır. Köroğlu parçasında, göçebe Oğuzlar’ın Horasan ve Hazar’da İranlılarla savaşlarından sözedilir. Bunlardan biri de Ergenekon Destanı’dır.
Manas Destanı, Kırgız Türkleri’nin putperest Kalmuk ve Çinliler’le savaşları vardır.
Saltukname(Saltuk-nâme), Anadolu Türk destanlarındanbirisidir ve Sarı Saltuk, Batı Anadolu ve Rumeli olayları anlatır.
Cengiz Han Destanı, Moğol istilasından sonra Kıpçak bozkırlarında ve eski Uygurların yaşadığı bölgelerdeki olayları anlatır.
Timur Destanı, Timur’un savaşları ve kişiliğine yer verir.
Danişmend Gazi Destanı, Türklerin Anadolu’yu ele geçirmeleri anlatılır.
Battal Gazi Destanı, Anadolu’daki Türk-Bizans savaşları yer alır.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.