- 689 Okunma
- 6 Yorum
- 1 Beğeni
Resimlerinin hepsini sildim HER YERDEN...
Galiba değişim evrelerim dört yılda bir.Sildim geçmişe dair ne kadar resim varsa hafızamda ve laptobum da.Derlerdide inanmazdım insanın bedensel hücre değişimi bile bu yıla denk gelir.Gülerdim zaten ne ye güldü isem başıma geldi.Oturup kendinizi irdelediğinizde ki çoğu kimse bunu hiç yapmaz veya yapamaz egosundan dolayı artımı -eksimi bir bir önüme koyarım.
Nerelerde yanlış insanlara yatırım yaptım,nerelerde olması gerekenin yönünü değiştidim diye.İnsanız sonuçta hepimizin artı ve eksileri var.Kendimde en sevdiğim özelliğim bir başkasının gözü ile kendime bakabilmek.İşte bunu başardığım an yönümü daha iyi çizebiliyorum.
Yasemin’in tabiriyle büyük resime baktığımda fasaryaların hayatımı ne denli meşgül ettiğinin bilincine varıyorum.Ne için bir yerde bulunduğumu görüyorum.Ha bulunmamın desteğimin karşılığını alıyormuyum bu tartışılır..Zaten bir bedel bekleyerek hayatım boyu bir şey yapmadım.Evrenin matematiği her şeyi kurup yönetiyor zaten.
Bazen bilerek egolarını bende tatmin etmelerine verdiğim izin dozunu kaçırdığında tahammülüm bitiyor.
......BUNU VERİLMİŞ HAK OLARAK GÖRMELERİ VE BU BANA YAPILSAYDI BEN NE TEPKİ VERİRDİMİ DÜŞÜNMEYİŞLERİ bir eksilik değilde nedir.
Hayat öylesine kendi içinde yoğuruyor ki her şeyi bazen klişeleşmiş ya da kitapsal araştırılmış formlar gerçek hayatın kurallarına uymuyor.Kitapsallık insanın yanılma nedeni.Kitapsallıkta yazan kişinin betimlemeleri var.O olaylar bir kaç kişiye denk gelmiştir..Ya bizim konumumuza uyuyor mu!İlişkilerimize uyuyor mu!Çok çok düşünülmesi terazilenmesi ve uygulanması gereken bir ilkedir.
Deneyimlerimiz hatalarımızı önlemiyorsa boşa yaşamışızdır.
Bazen geçmişe ait tüm fotoları silmekte yarar vardır.İçimizi acıtan bu renkler armonisi dönmemek üzere gömülmelidir geçmiş dönem mezarlığımıza.Başarı buradadır.Devamlı dişimizi sıkıp sabretmek bizi değersiz kılar.Bu noktada kişilerin hata ve yanlışlarını kendilerine söylemelimiyiz?
Bazı kimlikler söylenmesinden hoşlanmazlar ,bazıları (ben gibi) konuya çözüm için söylenmesi gerekli deriz.
Bazı kimlikler kendi gözlerinde büyüttükleri kimlikleri dinlerler her zaman .Belli bir kariyer titri hayata bakışlarını ve yaşayışlarını ve kararlarını, o kişilerin gerçekten mantıklı mı ! kılmıştır acaba..Kendimce cevabım hayır...
Mantık bambaşka bir yetidir.Yaşanan olayların o anki duygusallığından anında sıyrılıp atılan her adımın gelecekte ne getireceğini görebilmek ,hesaplayabilmek bambaşka bir yetidir insanoğlunda. Bu yeti ne çevreseldir ne bilgiseldir.İnsanoğlunun kendine verilmiş bir artısıdır.
Bilim ,ilim ve dahası bizleri ileriye götürebilecek unsurlardır.Bu unsurları ayıklayan bize uygunluğunu ön görense bizim kendi aklımızdır.Aklımızı kullanabilmekte bir başarıdır.Kaçta kaçını kullanıyoruz ? Bu da bir diğer etkendir yaptıklarımızda yapabileceklerimizde.Bazen bilimsel kavramlar olayların çözümünde yetersizdir.Bunu ayıracak olan bizim akıl süzgecimizdir.
Kendini yetersiz gören insanoğlu devamlı bir yeterlilik arayışının kurbanı değilmidir.Bu arayışın şekli ,şemali kişinin evresine ,kariyerine göre çeşitlilik arzeder.
DÖNÜP BAKTIĞIMDA :
Yardım edebilmek adına harcadığım senelerimin sadece kendimi tatmin olduğunu görüyorum.O an ve zamanda ,olmam belki kaderdi ama ben bunlara katlanmayıp bencilce kendi istediklerimi yapabilirdim.Hayatın başka bir noktasında olabilirdim. Burada da tercih ve seçimlerimiz devreye giriyor.Bunun özünde de yetiştirilişimiz ve gelenek görenekler baş rolleri oynuyor.
İnsan denen ham madde doğuşta tertemiz ..İşlenişinde ne denli ebebeynlerin rolü önemli bu noktada görmekteyiz.Peki ebebynlerin durumu nicedir ? Yetiştirdiklerine gerçek anlamda fayda mı zarar mı vermekteler..Öylesine önemli bir konu ki es geçilemeyecek..........
Şu an eminim ki bir çok anne besleyip saldı bile okula yani görev tamam ? ACABA!!!!
DİZLERLE YATAR KALKAR BİR TOPLUM OLUŞTURULDU,.REKLARLARLA HA BİRE ALIŞVERİŞ YAPAN BİR TOPLUM OLUŞTURULDU,EVLENME PROGRAMLARIYLA GÜN GEÇİREN YA DA SANALDA ;BAMBAŞKA KİMLİKLERLE BAMBAŞKA İŞLER PEŞİNDE KOŞAN BELLİ YAŞA GELMİŞ BİR GRUP OLUŞTU..
Oluştu da oluştu..Bizim gerçek kimliğimiz bunlar değil.Bizler büyüğünü küçüğünü bilen ,komşusunu kendi gibi gören ,yardım yapmayı seven,bir millettik...Bu na örnekler uzar da uzar.....
Şimdilerde sanal şişirmiş olayların peşinden koşan,her bir değerini unutan,bencillikte başa güreşen,sevgiyi sevmeyi bir saatlik sevişme sanan,metroda uyursa kendini kurdardım sanan gençliğin yetiştirildiği bir milletiz.Yaşlı kadının ayakta beklediği-gencin oturup uyuyor taklidi yaptığı...Öylesine çok ki örnekleri sayfalar yetmez yazmaya kalksak...
Bir silkelenip kendimize gelmeliyiz...Yaptığımız şeyler doğrumu !!! yoksa ilerde bize dönüşü ne olabilir diye düşünmeliyiz....Çünkü hayat matematik ve reel hesaplar hiç şaşmaz değil mi.....Tüm geçmişin resimlerini sildim ...Sana dair ,bana dair bize dair....Evrenin sistemini seviyorum...Eskisi gibi kaf dağının ardında değil ,hemen gözümüzün önünde artık ..Dengeli bir insan olmak,insan olmanın meziyetlerini taşımak çok zor değil....
SADECE ŞUNU DÜŞÜNÜN YETER..
Yaptığım bu şey bana yapılsaydı ben ne tepki verirdim......?
İnsanca yaşamaya ve huzura diyorum.Sevgilerimle....
..........................................................................................EMA
YORUMLAR
Resimlerinizi silip atmanız bizim için kayıptır en azında benim için nasıl kıydınız? :)
Popüler kültür, hegemonyasını kurdu tepemizden; televole kültürü tatbik edildi, bilinçaltılarımıza sanal kirlilikle birlikte teknolojik yalnızlığa sürüklediler ve sanırım hiç bir çaresi de yok. Ne zehirmiş ki panzehri bile yok daha üretilmedi çünkü gönül birliğiyle olumsuzluklara karşi Habituasyana uğradık; tepkisiz ve duyarsızlaştırıldı top yekün insanlar.
Her şeye rağmen Gülümsemeye devam et bizim için...
Düşündüren bir yazı okudum çokça manidardı
Saygılarıma Sevgili EMA...