- 1491 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Aşk'ın Zihniyeti
“Düşümü gerçekleştirdiğimden de emin değilim. Böyle bir düşüm var mıydı, yok muydu, ondan bile emin değilim. Kafam çok karışık. Daha da kötüsü, eskiden Stefan’ı düşündüğümde güzel, iyi, masumiyetle ilgili duygular uyanırdı içimde. Coşkuyla, heyecanla, umutla dolardım. Şimdi büyük bir öfke var. Bazen insanlıktan çıktığımı hissediyorum. Düşündüklerim beni korkutuyor. Gel gör ki düşünmeden de edemiyorum. Olmuyor, beceremiyorum. Bir de oturmuş aşkın saçma olduğunu anlatıyorum. Ben de en az aşk kadar saçmayım. Diyeceksiniz ki seni, aşk saçma biri haline getirdi. Doğru ama ben de direnemedim. Asıl tutarsızlık bende. İnsan aptalca, anlamsız bulduğu bir tutkunun peşinden gider mi? Bak gidiyorum işte. Hâlâ onu arıyorum… Kafam karışık, canım yana yana gecenin bir yarısında sızla sızlaya ağlıyorum, kendim gibi birini bulabilir miyim diye…” Sadece saçmalıyorum ne yaptığımı bilmeden koşuyorum arıyorum bir şeyler ama halende aradığımı bulmuş değilim ağlıyorum sızlıyorum ve gecenin düşündeyim bir gün bitecek diye, aklımın iplerin ide saldım zaten . zaten tüm düşüncem kitaplar, ama en güzel şey zihniyet hem ne demiş Sigmun Freud:’Garip değil mi ? Edepli edebinden susar, Edepsiz ben susturdum sanar.’ ben ne anladıysam sözden sende okuyunca anlarsın bundan , suskunluğum edebimden varsın geçsin zaman ölceğimizi biliyoruz nasıl olsa , ve zihniyetim beni dik durduran ne kadar ağlasamda boş bu şehir dar artık bana ve zihniyetime .... Şimdi sende sal aklının iplerini ben halen aramaktayım benliğimi yane ben gibi olanı....
Nazlı CAn