- 656 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
meslek yıllarımdan anılar 5
Paşabahçe’den Kalanlar
İki bin üç yılı, İstanbul Paşabahçe ilköğretim okulunda görev yapmaktayım. Mevsim kış olduğundan okulun son dersleri, hatta teneffüsleri akşamın karanlığına kalırdı. O günlerden biriydi. Öğretmenler odasında girişe yakın oturmuş, son teneffüste günün yorgunluğunu atıyordum. Kapı açık olduğu için kapıdan gelen öğrencileri görememiştim. Öğretmenim diye bir sesle arkama döndüm. On iki yaşlarında bir kız öğrenci ve yanında sekiz dokuz yaşlarında yine bir kız öğrenci vardı.
----Öğretmenim bu öğrencinin parmağı döndü.
Deyince küçük kızın eline baktım, sol el en küçük parmağı eklemden ters dönmüş vaziyette duruyordu. Elini elime aldım;
----Acıyor mu kızım?
----Hayır öğretmenim,
Dedi. Yüzüne baktım dünya tatlısı bir kızdı. Gözleri ışıl ışıl sevgi dolu bana bakıyordu. Canının yanmadığı yüzünden belliydi. Bu sırada diğer öğretmenler ne yapacağımı hayret ve ilgiyle izlerken, onların şöyle böyle konuşmalarına fırsat vermeden, her zaman ki sakin ve ani kararlarımdan birini vererek, çocuğun parmağını ellerimle sıkıca tutarak eklemden ileriye çektim, yavaşça düzeltip yerine getirdim. İşlem tamamlanmış, parmak düzelmişti.
----Canın acıdı mı kızım?
----Hayır,
Dedi.
----Tamam, güzel kızım parmağın düzeldi, şimdi bir not yazayım annene ver, akşam bir doktora göstersinler.
Notu yazıp öğrenciye verdim. Sonradan öğretmenine sordum, aile, çocuğu hastaneye götürmüş, muayene eden doktor, öğretmen gerekeni yapmış bizde sargıya alalım deyip çocuğun parmağını alçıya almış.
Bu olayı unutup gitmiştim. Bir yıl sonrası yeni öğretim yılında bahçede gezerken bir kız öğrenci yanıma yaklaştı;
----Beni tanıdınız mı öğretmenim?
----Tam olarak değil kızım,
Dedim. Tekrar söze başladı;
----Hani, geçen sene benim parmağımı düzeltmiştiniz ya!
Demez mi? Şaşırmıştım. Bir yılda hayli boy atmış, daha olgunlaşmış sarışın uzun saçlı, güzel bir kız olmuştu. Bir süre kendisiyle konuştuk ve dersine gitti.
Ama beni asıl etkileyen, kendisine yapılan bir iyiliği farkında ve bilincinde olmasıydı. Gözlerinde ki sevgi ve minnet dolu bakışlar kolay kolay unutulmayacaktı.
Mehmet Macit
19.12.2013
Samsun
YORUMLAR
güzellikle yadedilebilinecek anılarda rol almış olmaktır
yaşamak
böyle başlar sevmek
sevilenler çoğaldıkça
adam ılmak gelir
insan gibi insan olmak
ne güzeldir.. güzel duygulara vesile olmak
Allahın en güzel kulu
sıhhat ve afiyetinize bereketler dilerim
mehmetmacit
İbrahim Çelikli.
Allaha emanet olasınız....
Hocam öğretmenlik çok kutsal bir meslek.Hele köylerdeki öğretmen arkadaşlarımız.Doktorluk,hemşirelik
marangozluk.Aklınıza gelen her şeyi yaparlar.
Bir öğretmen olarak anınızdan çok etkilendim.Zaten öğrenciler öğretmenlerini insan üstü bir varlık olarak görürler.
Halen çalışıyor musunuz.Bu meslekte insan hiç yaşlanmaz. Hep çocuklarla haşır neşir olduğumuz için herhalde.
Selam saygılar hocam
mehmetmacit
Yorum için teşekkür ederim her daim saygılar hürmetler
Bu gibi durumlarda soğukkanlı ve kararlı davranmalı.
Bundan üç-dört yıl önce ayağım kabloya takılmış, kablonun fişi yerinden çıkmayınca gerilen kordonla ayağım
kırılmıştı. Bir anlık duraklamadan sonra ayağıma bakmıştım. Ayağım ters dönmüştü bileğimin biraz üstünden.
Hemen eğilip ayağımı ellerimle düzelttim. Biraz daha döndürmem gerektiğini biliyordum,eğer az daha
çevirseydim belkide yerine tam oturacaktı.Ailem ise başımda bağrışıyor vahlayıp, tühlüyordu.
Güzel bir anıydı,
kutluyorum.
selâmlar..