KONUŞARAK KAZANMAK !
SÖZLE KAZANMAK!
"Arılara hastır çiçek devşirmek
Ariflere mahsus çiğ söz pişirmek ." Seyranî
Basında verilen bilgilere göre , ABD Merkez Bankası (FED ) Başkanı Bernanke , görevden ayrıldıktan sonra konuşma yapmak üzere başka bir ülkeye (Abu Dhabi ) gitmiş ve eski görevinde iken bir yılda aldığı ücretin iki katı kadar bir ücret alarak 40 dakikada konuşmasını tamamlamış. "Bundan sonra hayatımı konuşarak kazanacağım" demiş.
biliyoruz ki , daha önce de ABD ve Rusya eski başkanları ve İngitere eski başbakanı yüksek ücretler alarak diğer ülkelerde konferans vermişlerdir.
Bir eski devlet adamı da " İnsanları sözler idare eder" demiş.
Ülkemizde halkın kullanmakta olduğu bir sözü,güncel olaylar üzerine konuşan başbakan yardımcısı dile getirmiş: "Fazla söz yalansız / fazla kazanç haramsız olmaz" demiş.
Eskiler, "Söz gümüşse sûkut altıdır" derler.
Sözün önemini, yerini, değerini, niteliğini ve niceliğini ifade eden çok sayıda halk sözü bulunmakta.
Dolaylı dokunduran, kinayeli sözler de söylenir ve halkımız buna :" Kızım sana söylüyorum gelinim sen işit" demekte.
Siyasilerin ve yöneticilerin konuşmaları hep bu halk sözünü hatırlatmak. Her konuşmanın sonunda bir de " sözlerim yanlış anlaşıldı, maksadı aşmış olabilir, öyle değil de şöyle demek istedim..." gibi konuşmalar süregelmektedir.
Söz sanattır ve kuralına uygun söylenmelidir.
Bu tür anlatımların yaygınlaşması, toplumda : " dedi ki ! dedim ki !" şeklini almakta ve halkın huzursuzluğuna kapı aralamaktadır. Kutuplaşan, gerilime giren, karşı tarafı öteki gören ve dışlayan bir yapı toplumu sarmalayınca mantık, şuur ve akıl gerilerde kalmakta kin, nefret, intikâm ve karalama anlayışı kara bulutlar gibi ortalığı kaplamaktadır. Büyük şair Yunus Emre " Düşmanımız kindir bizim / Bir kimseye kin tutmayız" ve " Tatlı sözler söylegil, şirinlikler eylegil " dese de ; böyle bir durumda mutluluğu, sevgiyi ve hoşgörüyü kaybeden insanlar dinamit yemiş balıklara dönmektedir.
Yalnız sözlerle çalkalanan, sözün sözü açtığı ve zamanların söz kavgaları ile geçtiği üretmeyen bir toplum ortaya çıkmaktadır.
Ünlü düşünür Goethe yol göstermiş :" Başkaları için bir şeyler yapmak isteyen, kendini başkalarına kaptırmamaya bakmalı."
Andre Mauroıs " Yaşama Sanatı " adlı eserinde yaşamın ve topluların evrelerini çok anlamlı bir şikilde tahlil etmiştir. Söz sanatı üzerine yeryüzünde çok sayıda eser verilmiş, konuşmalar yapılmışsa da söz, sözü bitirememiştir. Söz sonsuzdur. Onsuz dünya bir hiçtir.
"İnsan hayal ettiği müddetçe yaşarmış", tutkuların ve düşlerin sarmaladığı insanı engeller ve açmazlar da sarmalamaktadır. İnsanlar, bütün duygu ve düşünceleri akıl ve mantık süzgecinden geçirerek , yerinde, zamanında ve gerektiği şekilde ifade ederlerse iz bırakırlar ve övgü ile karşılanırlar. " İnsanlar kıyafetlerine göre karşılanır, bilgilerine göre uğurlanırlar."
Her ne kadar şairler, yazarlar, ve sanatçılar kazanmasa da ölümsüz izler bırakmaktalar. Bir yanda sözle kazanan siyasiler, devlet adamları ve mali kaynak yöneticileri, bir yanda geçimi sağlayamayan şairler, sanatçılar ve bilim adamları. Bu çarpışan dünya da şairin şiirinde alınacan çok ders olduğuna ve söylenecek çok söz bulunduğuna inanarak, Nasrettin Hoca’nın hemşehrisi ünlü şair Şevki Akar’ ın İŞLEM şiiri şiiri ile sözlerimi üç nokta ile bitirmek istiyorum:
"Bir’i bir’e verdiler / Milyarlar’a vardılar/Bir’den bir’i çıkardılar bir başka bir buldular.
Bir’i bir’e böldüler/Bir’i bir’e çarptılar...
İkiden bir çıkardılar/Adını üç koydular/ Başka işleri yoktu/Topladılar, çoğalttılar/
Çıkardılar, eksilttiler,
Sonsuzu bulalım derken /Sıfır’ı tükettiler."
Kimi sıfı tüketirken ,kimileri sıfıra sıfır ekler, kimileri de ABD Merkez Bankası Başkanı gibi bir saatlik bir konuşma bedeli olarak 250 bin dolar kazanır. Dünyanın acı gerçeği ; söz sanatının hası’nı üreten sanatçılar,şairler, yazarlar, düşünürler de aç kalır!...
YAHYA AKSOY
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.