- 689 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Karıncalarım benimmm...
Ohhhh….mis gibi yaptım mutfağı tezgahını bide yeri..sildim bi güzel sarı bezle sonrada viledayla ovuştura ovuştura …bol bol çamaşır suyuda kullandım..tertemiz oldu..tek bir karınca bile kalmadı dedi ..neydi o hali mutfağın her bir yeri sarmışlardı … yerde duvarda tezgah üstünde ayyyy binlercesi kımıl kımıl….diye de ekledi….NEEEEEEEE……Demişim gözlerim yuvalarından fırlamış durumda ..bağırıyorum ciyak ciyak…benden de büyük sesimle..NAPTIN BENİM KARINCALARIMAAA…NAPTINNNNN…öfff ….ahhhh …canlarımmm…inlemeleri ve sözleri çıktı içimden yaralı bir kaplan nasıl ses çıkarabilirse bir av dönüşü yaralanmış pençelerinin acısından.hayretle baktı bana elinde sarı temizlik bezi..şıp şıp sular akarken elindeki katil hain fırsatçı sarı temizlik bezinden.. ben çoktan ayağa kalkmış hijyen ve temizlik timsali titiz mi titiz bu hanım kızımıza öldürücü yok edici bakışlarla bakıyordum..içim diyor al bezi kafaya vur ya da içine hiç suyla filan seyreltmeden bol bol çamaşır suyu konmuş olan vileda kovasına iyice bi yerleştir onu uzun süre temiz temiz kalsın içinde …eriyene kadar misler gibi temiz temizzzz…….offfff …o bana yardım ettiğini düşünürken ben niye böyle sinsi şeyler düşünüyorum ki aşırı titizlikten çamaşır suyunun açtığı benek benek renk farklılıkları ile dolu eşofmanlarıyla gezen bu yardımsever kızcağız için..sustum..tamam dedim onun da kalbini kırmayayım o iyi bişi yaptığını düşünüyordu bu katliamı yaparken ..ama dersini de alsındı .dedim ki: canımcım bak ..ben onları seviyorum.onlar benim karıncalarım ..çalışkan işçi karıncalarım..bırak bir daha sen temizleme olur mu..ben önlem alırım..kendi kendime de önlemim seni bir daha asla ama asla mutfağıma sokmamak dedim içimden içli içli..ben mi tuhafım yoksa bi şekilde ne olursa olsun ortamda görülen ve hijyen ortama zarar verdiği düşünülen karınca, örümcek ,tren böceği ,top böceği gibi doğaya oldukça faydalı kendilerinden başka kimseye zararı olmayan bu şirin hayvancıkları yok etmeye çalışan zihniyet mi?oturdum koltuğa ellerimi kucağıma koydum uysalca ve karar verdim bugün mutfağa gitmeyeceğim..toplu katliamın yapıldığı o meşum yere gitmeyeceğim ..su bile almayacağım ordan..…isyan mı isyan..varım dedim kendime varım….gitmedim..ama ..beynim durmadı hiç..çalıştı durdu..ahlar vahlar içinde başladım ilk olarak benim mutfağımı ,tezgah üstünü ,duvarları kendilerine yuva ve işyeri olarak kullanan bu canım karıncalarımı düşünmeye..ilk olarak 1 ay önce görünmeye başladılar evin tek bol güneş alan yerinden..mutfağımdan..dedim ki ilk gördüğümde ..aaa bu siyah kıpraşan şeyler de ne?iyiceee yaklaşıp incelemeye başladım..arka arkaya vermiş tren gibi son gaz kıpır kıpır bir yerlere gidip duruyorlar..o zaman rahatça da eğilebildiğim için iyice yatay olaraktan yere uzandığımı ve yan yan onlara merakla baktığımı da çok net hatırlıyorum…bıdıbıdı koşturup duruyorlar..ayyyy…canlarım yaaa…dediğimi de hatırlıyorum..nerden çıktıklarını da keşfettim..sarı sepetin hemen arkasında olan mutfak dolabının içinden geliyorlardı..duvarın dibine de onlar için bir dağ hani nerdeyse Everest büyüklüğünde bir kum beton kırıntıları çıkarmışlardı..duvarı oyup oyup dışarı çıkarıyorlar demek kiii keratalarrr dedim sırıta sırıta..hiç paniklemedim ben ama..ne olabilir ki tüm evi mi böyle toz haline getirecek bu sevimli çalışkan şeyler..aslında hayal gücümde o anda çalışmaya başlamıştı…ben bi gün işimden çıkıp eve geliyormuşum..meğersem o çalışkan şirin maymunlar :) benim evimin tüm duvarlarının içinde -matrix misali -içerlerde yeraltında veya işte her nerdeyse yani göz önünde olmayacak ve huzur duyacak bir şekilde koloni koloni yerleşmişlerrr vee oymuşlarda oymuşlarrr tüm duvarları..ve ben arabamı park edip gözlerim oldukça dışarıda bi şekilde bi zamanlar evimin olduğu yerdeki kocamannnn kum yığınına doğru ilerliyormuşum..dağ olmuş dağ mübarek..
Aaaa diyormuşum..amanınnnn ..evim nerdeee..normalde benim olan ve pekte bi sevdiğim evceğizim kum olmuş..duvarlar sütunlar çatı balkon e işte ne varsa yok olmuşşşş…ne mi yapıyormuşum?eyyoooo diye bağırıyormuşummm..elimdeki araba anahtarını da kum tepesinin üstüne atıppp ..koştura koştura ormana gidiyormuşum..ağaçlara sarılıp..ben var ya ben artık sizinleyim..sizinle yaşayacağım valla diyormuşum..dereye de gidip sizden avuç avuç su içebilirmiyim diye de şen şakrak soruyormuşum…orman hayvancıkları da gizlendikleri yerden tek tek çıkıp meraklı gözlerle bana bakıyorlarmışşş..en cesaretli olanı ..bir sincap hop hop yanıma gelip hoş geldin hoş geldin deyip elindeki cevizi veriyormuşşş…benim onlara zarar vermeyeceğimi içgüdüsel olarak hisseden ve karıncalara olan sevgimi de bir şekilde duymuş olan bu sevimli hayvancıklar beni kabulleniyorlarmışşşş……HOPPPPP..geri geldimmm…..şimdi biraz işim var.içeride.. mutfağımda benden ekmek kırıntısı bulgur şeker parçaları bekleyen aslında pekte bağımlı olmadan rahatça kendi ekmeğini çıkarabilecek de olan sevimli karıncalarım bekliyor…dikkatli olup onları asla incitmeden parmak uçlarımda yavaşça yürüyüp bunları o şirinlere sunmalıyım..bugün biraz daha cömert olacağım onlara karşı..lor kurabiyesi parçaları da vereceğim..en önemlisi de özgür bırakacağım onları…hak ediyorlar..kesinlikle ..kesinlikle….
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.