- 707 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
FACEBOOKTAKİ KADINLARIM-1
Bir kasım gecesiydi tanıştığımız gece. Aynı filmdeki gibi kasımda aşk başkaydı. Adı hülyaydı yada öyle bilinmesini tercih ediyordu. Ben bunu hiç sorgulamadım. Önemsizdi.
Gözlerinin derinliğinde kayboluyordum sanki. Fazla derine dalarsam çıkamamaktan korkuyordum. Dediğine göre konyalıydı. Evliydi. Yirmi altı yaşındaydı. Tanışma faslından sonra ne konuşmak istersin dedim. Konuşmak istemediğini söyledi. Benimle film izlemek istiyordu. Uzmanlık alanıma girmişti işte. Ben filmden iyi anlardım. Ama hangi filmi seçsem beğenmiyordu. Seçimi ona bıraktığımda bunun sebebini anladım. Seçtiği film erotik içerikli bir filmdi. Ben kendi evimde o kendi evinde filmi izlemeye başladık. Arada film hakkında yorumlar yazıyorduk karşılıklı. O beni filmde kadınla sevişen adamın yerine koyuyordu ben onu adamın seviştiği sarışın kadının yerine. Böylece sohbet gittikçe erotik bir hal almaya başladı.
Kocasıyla cinsel hayatının çok kötü olduğunu anlattı bana. Kocası sadece kendini düşünen bencil herifin tekiymiş söylediğine göre. Bu sohbetimiz esnasında işteydi sanırım kendisi. Artık film izlemeyi bırakmış yanında olsam neler yapardık onları hayal ederek sohbete devam ediyorduk. Yazdığı cümleler erotizm seviyesini aşmıştı. Kocasıyla mutsuz, baskıcı bir aile yapısında yetişmiş bir kadın vardı karşımda. Bu baskıyı nette tanıştığı insanlarla cinsel içerikli sohbetler ederek atmaya çalışıyordu üstünden. Kamera açamamızı teklif etti ben severek kabul ettim.
Sadece bir saat önce tanışmamıza rağmen yarı çıplak karşımda olmak onu hiç rahatsız etmiyordu. Bana vücudunun en gizli noktalarını göstermek sanırım onu mutlu ediyordu. Teşhircilik herzaman insana değişik bir haz vermiştir. Ne kadar tabularımıza takılı kalsakta insanoğlunun içindeki teşhircilik duygusu engel olunamaz noktatadır. bunu bazen kendi vücudunuzla yaparsınız bazen yeni aldığınız arabanızla bazende çocuğunuzun pipisiyle ama yaparsınız. Beni çok beğendiğini benimle olmak istediğini söylerken aklımda bu kadının kocası olsaydım mutlu olurmuydum sorusu geçiyordu. Beni beğendiği doğruydu ama ben kocasıyken benden daha fazla beğendiği biri çıkarsa aynı şeyi onlarada söylermiydi. İnsanoğlunun herzaman daha iysini araması sadakat duygusunu zedeliyordu bence.
Gelecek kaygımızın, ahlaki ve dini korkularımızın olmadığı bir dünya düşünüyorumda. Bunların olmadığı bir dünyada sadakat olmazdı sanırım. Nasıl daha büyük bir ev alma dürtüsüyle hareket ediyorsak daha iyi bir eş isteğimizde hiç bitmezdi. Onunla iki üç defa daha görüştük tüm çıplaklığıyla. Daha sonra bir daha karşılaşmadık beni silmişti. Belki daha iysini bulmuştu belkide kocasına yakalanmıştı bunu hiç öğrenemedim. Ama bana ondan arta kalan sadece zevk değildi. Aşk ve sadakat konusunda beynimde oluşturduğu sorular verdiği zevkten daha büyüktü. Bu soruları kendime her sorduğumda asla cevap bulamıyorum ve her defasında bu soruları bir daha sormayacağıma dair söz veriyorum kendime. Ama başarılı olamıyorum......
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.