- 926 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
BEN KİMSEDEN KORKMAM
Olay aynıyla vaki ve Ankara’nın Nallıhan İlçesi’nde geçiyor.Vebali-günahı anlatan arkadaşın boynuna.Biz olayı anlatmaya geçelim;
Seneler önce Ankara’nın Nallıhan İlçesi’nde bir deli-divane gezermiş.Bağıra çağıra konuşurmuş;
---Ben askerden,polisten,hakimden,savcıdan hiç kormam!..diye.
Her şehrin,her köyün bir delisi vardır.Hatta bazen “Filan Şehrin Delileri!”diye kitaplar bile yazılır.Siz de okumuşsunuzdur ya ben kaç şehrin delilerinin kitaplarını okudum.Belki de atalarımızın;
---Deli olmadan veli olunmaz sözü!..Bütün kafalara yer etmiş ondandır.Ne ise biz deli-divanemize dönelim.
Böyle bağırıp çağırarak gezerken,Nallıhan’a yeni bir Savcı atanır.Adam gelir görevine başlar.Aradan birkaç gün geçer,pencereyi açar dışarıyı seyretmeye başlar.Bizim ki de oradan geçmektedir.Savcıya bakarak bağırmaya başlar;
---Ben askerden,polisten,hakimden,savcıdan hiç korkmam!..Hiç korkmam.
Bu sözler Savcının canını sıkar.Kapıdaki polisi çağırır;
---Git hemen şu insanı getir bakalım.Neden kimseden korkmazmış bir soralım?
Polis adamı bildiği için;
---Efendim o delidir,diyecek olmuş,Savcı var gücüyle bağırmış;
--- Ben sana al getir dedim..Cevap ver demedim,demiş.
Polis o hızla çıkmış.Deli-divaneyi yakalıdığı gibi almış Savcının karşısına dikmiş;
---Buyrun,getirdim efendim..Demiş.
Savcı Deli-divaneye sormuş;
---Sen niye askerden,polisten,hakimden,savcıdan korkmazsın söyle bakalım?
Deli-divaneden tokat gibi bir cevap gelmiş;
---Neden korkayım Savcı Bey?Demiş.Ben kanuna aykırı yasak hiçbir iş yapmam ki!Neden korkayım?
Savcı olduğu yerde bakmış kalmış.Sadece;
---Haklısın demiş,korkmana gerekte yok zaten!
Deliden velice bir söz!...
Gelelim asıl konuya!..Bunu ben bir arkadaşın uyarısı üzerine anlattım.Geçen gün sitenin birinde bir arkadaşımın şiirini okudum.Gerçekten dört dörtlük bir şiir.Puan verdim ve güzel de bir yorum yaptım.Tesadüfya ben bilgisayarı kapatmadan cevap verildi.Açtım,okudum.
---Ne kadar güzel şiir olduğu verdiğin puandan belli,diye yazıyordu.Sordum;
----Kaç puan vermişim, diye?Cevap;
---Beş üzerinden iki!..İnanın yerin dibine geçtim.Meğer tam puan verecekken bir virüs proğramı geldi,puanlamanın yanına daldı.Ben puanlama yaparken işareti kaydırmış,beş yerine ikinin üstüne tıklamışım.Tabii o güzel şiirde arkadaşımın dediği gibi iki puanla değerlendirilmiş.Çok özür diledim ama olan oldu bir kere…
Bu olayı onun için anlattım.Kolay kolay hata yapmam.Hele özür dileyeceğim hatayı asla.Ama insanoğlu bazen bilmeden,bazen de yanlış anlaşılmalar yüzünden hata yapıyor…Ve özür dilemek zorunda kalıyor.Ne ise hata insanlara mahsus.Affetmekte saygıdeğer insanlara!..
Okudunuz işte, biz akıllılar bazen bir deli-divane kadar bile olamıyoruz…
Daha ne diyelim!Olmaz desekte oluyor işte..
“Hataları affetmekte bir erdemdir!”Bunu unutmamak gerekir.
Kemal DOĞANAY
YORUMLAR
Bizi ,insanı anlatan bu yazı pek hoşuma gitti.
Hepimizin böyle bir "deli" yanı vardır sanırım.
Teşekkür ederim saygılar.
k.doğanay
Aga ben '' Yanlış anliyirler beni '' Şiirini niçin yazdım? Hep bu klavye hataları yüzünden değil mi?
Oluyor..İnsanlık hali...Hangi birimizin başından geçmedi ki.
Anlatım ve içindeki hikaye çok çok güzeldi. Zevkle okudum.
Selam ve sevgiler.
k.doğanay
Laf lafı açar derler;bizim Uşak'ta valilik binasının içinde çalışan hizmetli arada bir ben validen önce gelirim ben şöyleyim ,ben böyleyim dermiş
Tabii laf valiye kadar gidince,vali çağırıyor bizimkisini
Söyle bakalım ben den önce sen geliyormuşsun..
Doğru der bizimkisi vali şaşırır
Sayın valim ben daireye saat en geç yedi buçukta geliyorum siz saat dokuzda..
Tebrik ederim saygılarımla.
k.doğanay
Sevgili kardeşim; sizin bu kadar hassas bir kişiliğe sahip olduğunuzu öğrendim bu olayla
Söz konusu ben ve şiirim olduğu içinde ayrıca mutlu oldum, çünkü hayatımız çoğu kez tesadüflerle şekillenir, şüphesiz kaderle çizilen bir yolumuz var ama buda bir yol bence
Şiirime verdiğiniz 2 puan olayında inanın ki ben sehven olduğunu anladım, sadece size takılmak babından yazdım onu ve sizin engin anlayışınızdan bu güzel dostluk çıktı bence
O kadar güzel anlatmışsınız ki bu güzel olayı, işte yazmak budur dedirttiniz
Size en içten sevgi, saygı, selamlarımı gönderiyorum
Allah'a emanet olunuz
k.doğanay
Bende bir deli sözü ile sana hak vereyim Gardaşım..
Onun için atalarımız derki bin bilsende bir bilene danış...
KOCELİ'nin şirinmi şirin bir beldesi var tarihide çok eski..adı BAHÇECİK bu ilçe ÖMERÇAVUŞ lakabıyla tanınır,
vakti zamanında ÖMER ÇAVUŞ diye biri yaşarmış astığı astık kestiği kestik..
Hatta KURTULUŞ SAVAŞINDA göstermiş olduğu başarılarından dolayıda ATATÜRK'ün eliyle taktığı İSTİKLAL MADALYASI ile ödüllendirilmiştir..
Bu BAHÇECİK ilçesinin büyük bölümü ÖMER ÇAVUŞA AİTTİR..Şimdi fazla birşeyleri kalmamıştır..GÖLCÜK'tede çok yerleri varmış..
Çocuklara mal kalınca çabuk biter bilirsiniz..
Bu ÖMERÇAVUŞ'un MAHMUT adında bir oğlu var.sanıyorum 3.cü oğlu olmalı ..Mahmut deli birisi.
((( Bir defasında bende rastladım bu Mahmutun bir olayına..Bir akşam kahveye gittim bir iş buluşması içinde.
Derken Mahmutta geldi kahveye..Bir kaç kişiden sigara aldı bende çay söyledim buna..Çay sigara içtikten sona aynen dediği şu ..
Bırakın oyunları bakıyım..Çayınızı içtim,sigaranızı içtim..Kim deli kim akıllı dönün önünüze diedi ve çıktı gitti..)))
Neyse biz konuya dönelim..
Zaman geçer Mahmut'un askerlik çağı gelir,ÖMER ÇAVUŞ düşünmektedir,
nasıl etsemde buna bir rapor alsamda askerlikten muahaf ettirsem diye,Mahmut gerçektende delidir
Tabiki ÖMERÇVAUŞ'un hatırı büyük sofrası herkese açık,yürerekli bir adam.
İlden yada dışarı illerden KOCAELİ'ne hatırı sayılır misafirler gelse hep bu beldede ağırlanır..
Çünkü öyle bir konuma sahiptirki BAHÇECİK KÖRFEZE adeta bir kartal bakışı ile bakar yeşillerin içinden..
İL VALİSİ ÖMERÇAVUŞ'a misafirliğe gelir fırsat ayağına gelmiştir..
Der ki sayın valim sizden bir ricam var..Buyur ÖMERÇAVUŞ der vali..
Benim bir oğlum var ikide bir bunu askere çağırırlar,fakat çocuk delidir,bir hal çaresi varmıdır yokmudur,bir yol gösterin der..
Vali derki çağırın bakalım şu delikanlıyı buraya..
Mahmut içeri gelir,vali buna sorular sorar kendince,Mahmut dili döndüğünce cevablar kendine göre..
Peki Mahmut sen ne dersin seni askere göndermiyecem der vali..
Mahmut şöyle bakar bakar,,Bittimi soruların der valiye..Bitti cevabını alınca..
Peki bende sana sorabilirmiyim der valiye..Vali tabi sor der..
Mahmut yanına yaklaşır valini göbeğine dokunarak habu nedur der..?
Vali GÖBEK der...Ne doludur ha burda bu kadar büyük der..
Vali B.K dolu der..
Ney ney ? der Mahmut..
Vali tekrarlar...B.K dolu..
Mahmut anam avradım olsun senden korkulur bu kadar B.K'u nasıl yedin der valiye çıkar gider evden..
İşte Bu mahmut hikayeside bizlere çok şeyler çağrıştırıyor değilmi.?
Hiç kimseyi deli yada hakir görmememiz gerektiğini bilmeliyiz..
Zaten bunun farkına vardığımız zaman bu kavgalar,hakir görmeler,haksızlıklar,adaletsizlikler bitecektir..
Selam saygılarımla gardaşım..