METAFİZİK ÜZERE REDDİYELER 1

• 19 Şubat 2014 Çarşamba 19:04:34

Bismillahirrahmanirrahim
Esselamün aleyküm sevgili okur ve takipçilerim.
Değerli kardeşlerim ve büyüklerim bugün ki konum bilindiği üzere daha önce duyurmuştum. Metafik istihbarat üzerine reddiyeler olacak. Günümüzde İstihbaratın her alanda bir kolu ve görevlileri var. Bu veçhile ile düşünce ve reddiyelerimi sizler ile paylaşacağım.

Bazı şahıs ve kuruluşların Müslüman ülkelerde gösterdiği faaliyetleri gözlemliye bildiğim kadarı ile dile getirmeye çalışıyorum. Özellikle müslüman kılıklı şeytanlar ve askerleri ile canşırah saldırışları Allah’ın nurunu söndürmeye yetmiyecektir inşallah. Dünya yüzeyinde akan müslüman kanı ve ahı arşı alayı titretmektedir. Özelliklede büyücülerin günümüzde yapmış oldukları görevler büyüktür. Milletimizi ve devletimizi zor durumlara sokmaya müsait durumdadır…
Müslüman devlet adamlarına yapılan büyüler maalesef bir ülkeyi ve dolayısı ile ümmeti Muhammed’i etkilemektedir. Bu haberler internet vasıtası ile bizlere ulaşmaktadır. Elimizde olan bazı belgeler ile büyü ve büyücüler gerçeği aşikardır. Bunların yanı sıra fikir fukaraları Allah dostları ve Peygamberlere dahi dil uzatmaları bunların ne derece sapıttıklarını ortaya koymaktadır.
Bütün bunları göz önünde bulunarak yazacak olursak “Hak geldi,Batıl zail oldu” sözü kitap ve sünnet ışığında yürüyen kardeşlerimizi saptırmaya yetmiyeceğine delildir. Yeni vuku bulan hadiseler karşısında kitap ve sünnetin verdiği cevazı düşünerek hareket eden kardeşlerimiz yine bir santim sapmadan yollarında yürüyebilirler…
METAFİZİK İSTİHBARATIN KÜRESEL MASKARALARI
Bu konuda asıl söyleyeceklerim ben müslümanım diyenleri bağlamaktadır. Günümüzde bir çok müslüman kılıklı münafık varlığını söylemiştik,Bu münafıkların kitaplarını okuyan bir çok uyanık ve şuurlu müslüman bunları dile getirmektedir. Cihan peygamberi zamanındada bu münafıkların faaliyetleri vardı. Şimdi de olacak tabii bir şekilde bu zincir bozulmayacak devam edecek. Kutsal metinlerde geçtiği gibi Deccal’in gelişi ve Kıyamete kadar sürecek bu süreçte Müslümanların uyanık olması gereken pek çok mevzu gelişmiştir. Orta Asya meşrepli bazı gayri müslüm din adamları ve Müslüman görünümlü münafıkların dış mihraklar ile yaptığı iş birlikleri gün yüzüne çıkmış bulunmaktadır. Hazreti Peygamber Taifte taşlanırken dahi beddua etmez iken bu münafıklar dünya menfaati için evlere ateşler yağması için ettikleri bedduaları esefle kınıyorum. Kuran kursları kapanırken sesi çıkmayan bu zatı muhterem nedense dersaneler kapanırken Türkiye’yi Prensilvanya’dan karıştırmaya yelteniyor… Bunlar yetmiyor zaten içerideki maşalar işlerini pek ala yaparken birde H.E’nin bu taifeye destek vermesi taşları yerine oturtmuştur. Diğer küçük şerli zevatları zamanı ve yeri geldikçe işleyeceğiz inşallah…
Asıl meseleye gelecek olursak Ömer ÇELAKIL’denen zatı muhteremin hezeyanlarına değinmek istiyorum. Sanki kendisi matematiği çok iyi bilerek sırları çözeceğini sanan bu fikir fukarasının yarattığı bilgi kirliliği içerisinde ne yaptığını kendide bilmeyen bir mahiyete sokmuştur olayları,Üstüne üstlük hiçbir görsel yada metinsel çalışmalarında tam olarak budur diye iki santim yol alamayan bu şahsa soruyorum; Sizde Sayın Bahçeli gibi millete sakız olan Kırkıncı yıl hesapları yaparakmı ilmi buluşlar yapıyorsunuz??? Yoksa Küresel gizli örgütlere uşaklık mı yapıyorsunuz??? Parapiskolojik labaratuarlarda ürettiğiniz planlarımı işleme koyuyorsunuz??? Rahmetli Aytunç hocaya enjekte edilen aşıları Türkiye’ye kim sokuyor sizce??? Önemli olan bunlar değilmi? Bunun üstünü örterek nereye kadar saklanacaksınız??? Notradamus Kehanetlerinizde tutmuyor…!!!

“11. CUMHURBAŞKANI DÖNEMİNDE TÜRKİYE ÇÖKECEK” “ KUYRUKLU BİR YALAN”
Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül dönemini işaret eden kehanetleri ile tanınan Avrupalı kahin Notradamus kehanetinde belirtilen olmuyor ve kehaneti boşa çıkıyor. Görsel ve yazılı medyada yer alan bilgi kirliliği ile korku hegomonyası kurmaya çalışanlar maalesef avuçlarını yalayacaklar… Gaybı bir tek Cenabı Mevla bilir desturuna inanan bizler böyle yersiz endişelere kapılmayız,Ancak Medya denen şu illet Cidden deccal görevi görüyor. Suçluyu güçlü Haklıyı haksız gösterme hilesini pek ala yapıyor,Bu sebeble medya güvenirliğini yitirmiş durumdadır. Zengin işadamları bürokratlar bazı cemaat liderleri emrinde olan bu medya inandırıcılığını yitirmiştir.Maaşlarını başka ülkelerden alan gazeteciler,Yazarlar sözde aydınlar vslere rağmen “DOĞRU SALLANIR YIKILMAZ” sözü Bizi azimlendiriyor…
SON SÖZ;
Yazımın sonuna gelirken Sahtekarlık,Dolandırıcılık, olaylarının artışı üzerine kısaca durmak istedim. Birkaç ay öncesi Bursa’da komşumu telefonla arayarak işte size şu kadar kredi çıktı vs yalanlar ile Tc Nosu alınmaya çalışıldı. Bir lokantada otururken müşteriye gelen bir telefonla yerinden kaldırıp ilginç soru ve cevaplarını kulağımla işittim. İkazlarım sonucu dolandırılmaktan kıl payı kurtulan vatandaşa şahit oldum. Her türlü istismara açık bir hal alan bu konuyuda bu yazı vesilesi ile gündeme getirmiş olayım.
Allah bu millete bu devlete zeval vermesin…
AMİN..