Şu Gün Işığı Meselesi
Beni son kez ilhamlandıran şu gün ışığı meselesi. Gizli bir başlangıcın habercisiymiş. Hatırımda kurulan günlerin yansıması sandığım bu hayal meğer beni heyecanla bekleyen kollarını açmış sarmak için hazırlanan kırmızı rujlu bir gerçeğin ilk basamağına serilmiş paspasmış...
Şimdi söylemeliyim ki
Ben çıkarmalımıyım ayakkabılarımı yoksa bağcıklarıma bir düğüm daha mı atmalıyım. Tedirginim. Belki de mecalim yoktur. Ama gücü var ellerimin. Satırlarda hayat bulacak kadar nefesi vardır kursağımda biriken harf yığınlarının. Hani bir öksürsem rahatlayacak şiirler.
Hikayemin ardında yalınayak yağmurlara basan, ellerine kalbimin hizasında sığınak bulmuş yara almayacak bir umudun gülümsemesi vardır. Oysa bir defa ıslanabilseydi bastığı toprakta, bir alev açacak ve geride dumanı kalacaktı öfkenin. Kaybolmak üzere bir dumanı...
Bunun yerine nehirlerin arasında gökleri yıldıran şimşekler gibi terketmeyi bildi o öfke sızdıran kılıçlar ve kan sıçratan... Mazimiz bereketliydi yürüdüğümüz kadar. Yılmasaydık bir uçuruma rastlayana kadar bulabilirdik bir yol bizi aşka ulaştıran.
Fakat gidecek ya nasibin yoksa, elden, avuçtan ve yürekten. Nasibimi sevdir. Ümit ettiğimi nasibim kıl. Kimselerin seslerine kulaklarımı yormadan beni ümidime yaklaştır. Ve sevdir. Birbirimizi.
İşte beni sana getiren bu acımasız işkencelerin beni yıldırmayışıdır. Beni sana tertemiz ulaştıran bu geçmiş, ayaklarımın altına serilmiş bir paspas ilk basamağı çıkmadan önce...
Şimdi; şu gün ışığına ulaştıracak merdivenin ilk basamağı... Güçlenelim...
Ve bir adım atalım...
Bahattin BERKDİNÇ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.