- 1133 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Gece Meleği (Gizem'li Dakikalar)
Bir bayan tanıdım. Sabrın, şekerliğin, mutluluğun, dişiliğin, güzelliğin ve başarının sembolüydü. Duyguları bir ırmak kadar yoğun, sadık hayalleri de pijamaları gibi pembe olan bir bayan. Kimi zaman erken büyümüştü, kimi zaman çocuk kalmıştı.
Gözleri hep güzellikleri yaşamaya odaklı olsa bile, ruhuna arada karlar yağardı.
Bir çiçeğin narinliğinde, erguvanların mis kokusunda doğayı getirirdi bazen…
Bazen de içinde bir yerlerde melekleri dans ederdi.
Çoğu zaman güçlü ve savaşçıydı. Ateş gibiydi. Canındakilerinin canına katardı, canındakilerin gururu olurdu, gücüne hayran olurdu herkes.
Bazen anlaşılmazdı, Adı gibi gizemliydi, Çok konuşmaz çok susardı.
Sevdiklerine rüzgâr çarpsa o üşürdü.
Çocukluğunu yaşamış amma velâkin direk olgunluğa atlamıştı.
Hiç kimsenin ummadığı anda gözleri bulutlanır, yağmurlar yağardı yüreğine.
Akıllı, zeki, olgun ve modern bir bayandı. Kısacası canındaki canlar için, can yakanlardandı.
Bayandı ne de olsa, tutkuları erkeğinden beslenen…
Erkeğinin kalbinde tek olmayı isteyen.
“Sakın yanılma bana bakarken, beni örnek alırken. Güçlü olsam da bayanım, cam kadar incedir yüreğim, kırılırım.” derdi sevdiğine.
Sevdiği dedim de, yeniden sevmişti hem de delice. Onu gördüğünde pır-pır atardı kalbi.
İçinde kelebekler uçuşurdu. saçları rüzgârın asi dalgasıyla sevişir, sarışırdı. Güldükleri zaman insanlar irkilir, el ele tutuştuklarında depremler yaratırlardı yüreklerde.
Bir bayan tanıdım. Sevgisi kutsal, ince zekâlı, narin, baş tacım olan bir bayan.
Kraliçeler kadar asil, prensesler kadar güzeldi.
O bayan benim hayat’ımın geri kalanıydı...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.