SENİ BEKLERKEN-5
Kendime bakıyorum bu ara, başkasına değil. Hava soğuk ve güneşli dışarıda demek! Sana çay ikram edeyim. Siz okuyucular ister misiniz çay? Kaç gündür siyaset bizi ayırmasın diyorum ya… Evet, sana diyorum, okuyucuya değil. Siyaset bizi ezenden beri ayırmış. Dinler, ırklar, soylar, sosyal statü…
‘’Farklılıklar Zenginlik’’
‘’Farklılıklar zenginliğimiz!’’ He he, ‘’farklılıklar zenginliğimiz’’miş! Kimden öğrendin bu lafları? Hiç de bile. Popülist bir hava ile böyle konuşma. Böyle şeyler olmasaydı robot olurduk ama savaş olmazdı en azından. Tek dil, tek vatan, tek bayrak, diyoruz ya… Ben de şöyle diyeyim: Tek din, tek bayrak, tek ırk, tek ülke… Yeryüzünde bir olmalı insanoğlu. Tek! Yek olmalı. Ama öyle değil. Eğer farklılıklarımız varsa onları dikte etmemeliyiz. Ne yapalım, Tanrı bizleri yek yaratmamış ama biz yek olarak yaşamanın yollarına bakmalıyız. Tanrı birbirimizi tanıyıp sevelim diye yaratmış farklı, demek!
Siyaset!
Ve Recep büyüyerek daralmayı keşfetti. Evet, neden olmasın! Çalarak yollar da yapılabilir, hastaneler de. Zaten senin farkında bu, çalarak hizmet ediyorsun bize. Bizden çalıp bize hizmet ediyorsun. Hizmet ederken ihaleleri adamlarına veriyorsun. Taktik şudur. Hem hizmet et, hem de çal. Günahını bile bana vermeyecek olan Elazığlı malum girişimci yoksa nasıl senin peşinde gezerdi! Karar vermem için sadece bu yeterli… Ve Recep anonim şirket yönetir gibi ülke yönetmeyi keşfetti. Yüksek kar sağladı belki ama şirketin çalışanları eziliyor.
Kapitalizm!
Melahat Teyze Calgonsuz olarak çalıştırılan makinenin rezistansının yirmi yıl sorunsuz çalıştığını keşfetti. Bu konuyla ilgili sosyal ağlarda yayınlamak için bir reklam çalışması yapmakta bu aralar. ‘’Senin bakış açına hayranım, dostum!’’
‘’GSS’’
Açılımı nedir mi? Türk işi Sosyal Güvenlik İcadı. Slogan ise şu: ‘’Sen de para yoksa bile annende vardır.’’ Kafaya bak sevgili arkadaşım… Bizim gençlik otobüs biletinin parasını annesinden istemeye çekinir. Nasıl olur da gider G1 için para ister? Tabii ki çalışmalı. Ama iş bulamamışsa sen ona diyemezsin, ‘’Sen maaş almıyorsun ama annen 650 lira maaş alıyor!’’ Sen sus hele! Avrupalılar bu SGK sistemindeki yeni buluşu çok beğenmişler. Lan, dalga geçtiğim yok! Ciddiyim. Neyse ben bu ara evde pinekliyorum ya… SGK 3286 TL borç çıkarmış… Gelir testini şimdiye kadar yapmadım çünkü kaç yıldır çalışıyorum. İkametgâhın köy görünüyormuş. ‘’Gidin bakın ben köydeyim!’’ dedim keyifle. ‘’Evet, şu an burada değilsin köydesin. Alo, sevgili dostum! Bizler o kadar mazot parası verip köye gelmek istemiyoruz. Evde TV var mı? Tamam, yok (gerçekten yok). Çamaşır makinesi de yok. Bulaşık da yok. Uydu anteni de. PC de yok. Yok, PC varmış köyde… Buzdolabı var. Tamam, PC var. Tek yaşıyorsun. Ayda ne kadar para kazanıyorsun? 200 yazıyorum. (‘’Çok yazıyorsun! Yüz yaz.’’) Nasıl kazanıyorsun? Orasını da siz memurlar karar versin…’’
Ben de tıpkı İsveç’teki gençler gibi yiyip içip yatmak istiyorum. Üç beş ayda bir birkaç işe başvurup olumsuz yanıt almak istiyorum. Ve tekrar devlet bana para versin. Dostum görüyor musun adamlardaki bakış açısını! Oy gülmem geldi. Bizler ise gerçekten çalışmak istediğimiz halde iş bulamıyoruz. Yine de devlet bize otuz yaşında olduğumuzu unutarak alçakça ‘’Sen de para yok ama babanın emekli maaşı var!’’ diyor. G1… Ayda kırk lira. Ama ben kaç yıldır hastaneye gitmiyorum. ‘’Gideceksin o zaman, git ve paranın karşılığı olan ilaçları al, çöpe at!’’ Çok güzel fikir. Türk işi icatlar bulan yöneticilerimize Türk işi bir cevap olsun bu. Ağır hastalık geçirirsem zaten, sürüneceğim. O kırk lira filan işe yaramayacak!
‘’Moby’’ dedin? Dişleri tuhaf olduğu halde her şeyin tadına bakmış şarkıcı bozuntusu. Reklam filmlerinde müzikleri bolca çalan kapitalist. Pislik herif. Evet, derim. Her boku yedim diyerek bize hava atan alçak. Tipik uşak! ‘’Everloving’’ adında hoş bir parçası var, şimdi hatırladım. Başka da bir şeyi yok. ‘’Lift Me Up’’ hiç de güzel değil, ama klip gayet iyi. Özellikle kızlar kendilerini iyi sallıyorlar. Siyasetten müziğe ben atlamadım, sen atladın… MTV manyağı arkadaşım canım çok sıkılıyor. Elazığ’ın Çaydaçıra gençliğine benzer bir halimiz var mı?
Yok tabi! Elazığ’ın Kürtleri yöresel değildir. Moby dinleyen Çaydaçıra ukalası sensin, sen kendinle çelişiyorsun. Yok, bizler Diyarbakır gençliği filan da değiliz. Nereden bu çıkarıma ulaştın? Doğu’nun Eskişehir’i Elazığ değil, Tunceli’dir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.