AVAREYİM
Avareyim, alır başımı giderim Orhan Veli’ye inat Karakoçan’ın karanlığına doğru. Limanım olur gece, gıdam olur sessizlik. Ağlar dururum bülbüller susana değin.Oysa güller açmaz beklediğim.
Güllerin ağladığı bir vakitte bir hüzün gelir otağını kurar yüreğimin has bahçesine.Ah ne çare diyeceği gelir naçizane safi derunumun. Ah ne çare avare başım.Dağlardan kopup gelen fırtınalardır esen başımda.Okyanuslardan kopup gelen dalgalardır beni boğan.Gel ey yüreğimin dermanı.Gözümün feri, gönlümün alın teri.
Gel de esenlikler bulsun her bir hücresi ölmüş olan kalbimin.Gel de bir soluk ol, bir aydınlık ol, bir renk ol, bir armoni ol dinginliğime.
Gel ey karanlıkları karanlık eyleyen. Aydınlıkları aydınlık eyleyen. Arada fark var mıdır söyle? Senin düşmüşlüğün, benim kalkmışlığım demek değildir.Senin ayağa kalkışın benim oturuşum demek değildir. Neysen oyum, neysek oyuz.Var mı ki başka bir hikayemiz?
Sokaklar mekanımdır, uzun ve soğuk demlerde kafamı demlediğim.Ayak izleri kalp şehrimin kıyısına atar sevdaları. Kırık dökük duvarlara çizilir bir kalp resmi ve içinde baş harfleri aşkımızın.Sil istersen, silebilirsen duvarı; yık istersen, duvarı yıkabilirsen.Be hey yalnızlıkların efendisi, sokakların yalnız kedisi! Muradımın açmamış goncası, başımın belası.
Sitem okları sanadır, hasret nazarları sanadır.İşvelerim hep sanadır, cilvelerim hep sanadır.Çöllerde esen samyeli sana peyamını getirir halimin. Afrika’nın bitmez tüekenmez safarilerinde bir aslanın peşine düştüğü ceylanın yüreği gibi atar yüreğim seni görünce. Sığamaz kabına, taşar ve aşar her yeri. Sana sahip olan yürek kutupların imparatoru penguenler gibi yürür. Mağrurdur çünkü, çünkü sen gibi nadide bir inciye sahiptir. Sana sedef olan yürek mesut olmasın da hangi yürek mesut olsun ey gönlümün şahikası. Başımın belası, yüreğimin kadası.
Avareyim ey gönül, sokaklardayım.Gönlüm sevgilinin saçlarına takılmış. Sürüklenmekteyim bir o yana bir bu yana. Akıntılardayım, boz bulanık sularda adres bilmez bir vaziyetteyim. Kimi zaman Nuh tufanı olur başımdaki, kimi zaman Nemrut’un kulağındaki sinek olur ızdırabım. Kimi zalim olur giyotine koyar başımı, kimi gül bahçesinde gonca olur takar saçına. Zerreyim ayaklarının değdiği yerde, zerdeyim dudaklarına değdiğim yerde.
Avareyim, gönlüm pervane misali dolanmakta yarin.Yanmaktayım için için.Yandığım son noktada kendi küllerimde doğmaktayım. An gelir volkan olurum, an gelir zemheri. An gelir tetiği sıkar giderim sisli dağlar ardına. An gelir kırar giderim kalemi.
Kalabalıklar akıyor üstüme şehirlerden durmaksızın.Gelmeyin lütfen üstüme, yeter artık. Sıkıldım konuşmaktan, sıkıldım yalan yüzlerden, sıkıldım sahte gülücüklerden.Hep aynı maske, hep aynı terane, hep aynı enstantane.
Avareyim, pejmurdeyim.Duygularım kırık bir pikap.Dokunmayın bana a dostlar çıkmazlardayım.Çalmazlardayım, anaforlardayım.
Avareyim, alır başımı giderim Orhan Veli’ye inat Karakoçan’ın karanlığına doğru. Limanım olur gece, gıdam olur sessizlik. Ağlar dururum bülbüller susana değin.Oysa güller açmaz beklediğim.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.