- 373 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YENİ BİR BEN
Her zamanki gibi sıradan bir gündü benim için. Arka sıraların uyuyan çocuğu. Derslerle alâkam yoktu. Ödevler desek olmasa da olurdu. Ailem, arkadaşlarım, herkes bir şeyler bekliyordu. Soran var mı peki? “Sen neden böylesin, neden hayata sıradan bakıyorsun?” Bunları sorgulayan yoktu. “Hep iyi ol, herkes böyle iyiyken sen neden değilsin?” Ve hep buna benzer sorular. Arada dersleri dinlemiyordum. Bunun yerine resim yapıyordum. Çünkü bu anlamsız hayatta tek ondan zevk alıyordum. Ama bu yeteneğimden kimsenin haberi yoktu. Söylemiyordum ki umursamazlar nasıl olsa diyordum.
Bir gün yeni bir öğretmen geldi. Sanki o kadar kalabalığın içinde bana bakıyordu. Sen diyordu. Sen… Çatık kaşları ve yorgun gözleriyle öyle kızarmışçasına bakıyordu ki korktum. Sorduğu soruları, ders sırasındaki söylediklerini dinlemiyor, umursamıyordum. Bana “Benimle gel!” dedi. Çıktık. Yolda giderken “Senin resim yaptığını duydum.” dedi. “Ben söylemedim kimden duymuştu ki?” Tekrar “Hadi gel!” dedi. “Eyvah!” dedim. Yine bir yere gidiyoruz. Beni resimleriyle ünlü bir arkadaşının resim sergisine götürdü. “Böyle sorumsuz olursan buradaki resimler gibi resim yapamazsın.” dedi. Resimlerin içinde adeta kayboluyordum. Dans ediyorlardı sanki kafamda. Evet, mutlu olmuştum. Benimle ilgilenen, bana değer veren biri vardı. O gün kendime güvenmeyi öğrenmiştim. Sadece ben de eksik olan özgüvenmiş. Ve o günden sonra her şey değişti. En önemlisi de ben. Derslerim eskisinden iyiydi. Sorumluluklarını bilen birisi olmuştum. Artık yaşamayı seviyordum. Yol göstericimi ise bambaşka seviyordum. Hayatımızdaki ufacık sihirli bir dokunuş bütün yaşamı aniden değiştirebilir. Benim yaşamımı değiştirdiği gibi. Şu an dünyanın en ünlü ressamlarından biriyim. İlk yaptığım resim ise “çatık kaşlı, yorgun gözlü” bir adamdı.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.