- 1209 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
OSMANLI VE TÜRKİYE CUMHURİYETİNDE PARALEL YAPILAR........
Devlet dediğimiz yapı, Kamu kurumları,Belediyeler kısaca, Yasama,Yargı ve Yürütmeyi oluşturan resmi dairelerdir.
Bu Devlet dediğimiz yapı boş bir yapı olmadığı gibi boşlukta kabul etmez.Mutlaka birileri tarafından doldurulur.
Tarih boyunca Türk Devleti dediğimiz yapı on altı defa el değiştirmek suretiyle birileri tarafından yıkılıp,yine birileri tarafından doldurulmuştur.
Osmanlı İmparatorluğu Duraklama Devrinden itibaren dış güçlerin ilgi alanına girmiş,Osmanlıyı yıkmak isteyen dış güçler Devlet kurumları içerisine sızmışlardır.
Osmanlı ile ticari münasebetlerini olgunlaştırmak için saray darbeleri gerçekleştiren dış güçler bu tarihten itibaren ipleri hep ellerinde tutmuşlardır.
Osmanlıda ilk saray darbesi sayabileceğimiz darbe Hüseyin Avni Paşanın yaptığı S.Abdülaziz Hanı devirme girişimi olup,başarıyla sonuçlanmış Osmanlı Devleti derin bir yara almıştır.
S.Abdulhamid Hanın idareyi alacağı güne kadar Osmanlı Devleti, dış güçlerin maliyeyi ve askeriyeyi idare ettikleri fetret devirleri içerisinde yuvarlanıp gitmiştir.
S.Abdulhamid Han otuz üç yıl içerdeki ve dışardaki hainlerle,Devlet içerisine sızan kadrolarla ustaca mücadele ederek bir metrekare toprak kaybettirmeden getirme başarısını göstermiştir.
S.Abdulhamid Han gitmeden Filistin topraklarında bir Yahudi devletinin kurulamayacağını tesbit eden yahudi sermayeli Batılı güçler el birliğiyle 31 Mart Vakasını tertiplemişler,meşru Halifeyi hal ederek emellerine ulaşmışlardır.
S.Abdulhamid Han tahttan indirildikten sonra Devlet kadroları dış güçlerin yetiştirdiği İttihat Terakki Partisi kadroları,Avrupada tahsil eden Jön Türkler,Sabataist yahudi dönmeleri ve farmasonlar tarafından doldurulmuştur.
İttihat Terakki Partisi ve saydığımız kadrolar Devletin maliyesini yahudi bankerlere teslim edip duyuni umumiye batağına saplarken,askeriyeyide İngiliz ve Alman Askeriyesine bırakmış onlar birbiriyle rekabet ve Ülkeyi paylaşım Hicaz Demiryolları Almanlara verilsin,şu ihaleyi İngilizler alsın rekabeti yapmışlardır.
Balkanlarda Bulgar ve Yunan Kiliseleri birleşmiş kısa zamanda Osmanlıya harp ilan ederek Sürgünde Selanikte Alatini Köşkünde ikamet eden S.Abdulhamid Han İstanbula tekrar gelmişler, acı hakikati gözleriyle görüp vatanın düşürüldüğü duruma çok içlenmişlerdir.
On yıl içinde beş milyon km.kare vatan toprakları bir bir elimizden çıkmış Lozan’da sanki bir zafer kazanma sarhoşluğuyla On iki adalar,Musul-Kerkük petrolleri bile alınabilecekken bir tek mermi sıkmadan Anadoluyu işgal eden yedi düvel İmparatorluğun ana topraklarını kendi aralarında paylaşmışlardır.
Anadolu’da sekiz yüz bin km.kare vatan toprağında idaresinde söz sahibi olacakları bir Cumhuriyet kurulurken içinde paralel bir yapı kurmuşlardır.Boğazlar,yeraltı kaynakları ,laik devlet yapısı,halifesi sürgüne gönderilmiş,içerisine paralel yapılar sokulmuştur.
Bir tek kurşun sıkmadan Marmara’da konuşlanan düşman gemileri yine tek kurşun sıkmadan İstanbul’u terk etmişlerdir.
***
CUMHURİYET DÖNEMİNDE PARALEL YAPILAR..
1923’ te kurulan ilk Cumhuriyet dıştan bakıldığında bir İslam Cumhuriyetiydi.
Aradan bir yıl geçmeden bu ilk Cumhuriyet ve Meclis ayak oyunları ile tasfiye edilmiş,milliyetci,Şeriatcı mebuslar dışarı atılmış,bazıları öldürülmüş,İslam halifesi yurt dışına bir gecede sürgüne beş parasız yollanmış,Devletin kadroları içine avdetiler ve azınlıklar tarafından doldurulmuştur.
Anadolu halkı fakir,harpten çıkmış,Harf İnkılabı yapılarak bir gecede cahil konumuna getirilmiş,Şapka İnkılabıyla Rizede Hamidiye zırhlısı ile topa tutulmuş zavallı halkım olana bitene katlanmış,Menemen’de,
Dersim’de olanlar gözünü korkutmuş vesayet rejiminin,egemen azınlıkların idaresinde ayağında çarıkla,tarlasını karasabanla sürmüş,Halk Partinin sınırsız ve acımasız saldırılarına karşı koymuş,tarladan çıkan ekinini saklamış,yol parası vermemek , vergi vermemek için merkebini yatağa saklamıştır.
Yedi düvel Anadoluyu kendilerine yeni bir pazar olarak görmüşler,içeriye unsurlarını,paralel yapılarını yerleştirip gitmişlerdir.
Yaptıkları kısaca şudur.Meclisde kendi adamları,yerleştirilmiş elemanları ,genelde dönmeler,kanunları bunlar yapacaklar,kendi istekleri dışında bir kanun çıkarılmayacak.
Sermaye sahipleri yine yerleşik düzen,dönmeler,dış güçlerle aile bağları olan azınlıklar,yahudiler,bunlara ihale verilecek,Devlet sırtından zengin olup sermayenin bir kısmını dışarıya özellikle İsrail’e aktaracaklar.
Bu masonist Derin yapıya dur diyeni,Mason localarını kapatanları belkide zehirleyerek öldürmüşlerdir.
Petrol istasyonları ,fabrikalar bunların elinde,Batının eskimiş hurda arabalarını getirip çok pahalıya bize satacaklar,Demiryolları geliştirilmeyecek,uçak fb.yerli araba projesi sabote edilecek.
Nuri Demirağ gibi milliyetci iş adamları paralel yapılar tarafından iflasa uğratılacaklar.
Bir bakkal sahibi dönme,bir banker Avrupadan İstanbul’a gelecek ona Devletin kaymaklı bir işi verilerek Ülkenin bir numaralı zengini konumuna getirilecekti.
Bu yıllarda zavallı halkımız Devlete girmeye çalışırsa,Devlette memur olmaya çalışırsa,içeriye sızma var denilip dışarı atılırdı,zaten Mason,kripto yahudiler,azınlıklar hep okumuş,doktor,hakim,yabancı dil bilen kesimdi.
Devletin idaresi bunların ve dolaylı yoldan dışarıdaki emperyal güçlerin elindeydi.
Bir de gazete,medya,birkaç banka ,radyo kanalı oldu mu,hukuk fakültelerindeki hocalarda yabancı oldu mu,Kanunlarınız da yabancı oldu mu,dışışlerinde yabancı ailelerle evli monşerler oldu mu al sana devlet içinde devlet,paralel yapı,bir türlü sırtının üstüne doğrulamayan Türkiye, dış borç kıskacına alınan,kendi askerleriyle dizginlenen ,dipçikten,Jandarmadan,Muhtardan korkan Türkiye Halkı...
***
Basın hep onların elinde,yahudi Hagana yapılanması gibi Dönmeler yahudi havralarında,İzmirdeki,İstanbulda Beyoğlu’ndaki yahudilere sinagoglarda Türkiyenin sermayesini,fabrikalarını alıp veriyor,istediği gibi şekillendiriyorlardı..
Bu safhada İmam Hatip okulu,Kuran Kursu ,İlahiyat fakültesi açılabilir mi?Askeri ihaleler ABD ve Batıdan başkasına verilebilir mi?
Anadolu kadını bu sıralar bira,kumar,piyango,bale,dans ile tanışıyor,kerhanelerde fuhuş,zina gırla gidiyor, şarap fb .açılıyor.Kur’an okuyanlar,zikir yapanlar tutuklanıyorlar.
Kızların ,memurelerin başı açık,Meclisde bir kere bile Allah demedim diyen,tanrı diyen bir başvekil ,memleket sathında dini tedrisat yasak.
Camilere sıra,koltuk koyma,Kuranı şiir nazım şeklinde okutma,Türkçe ezanı on yedi yıl okutma,okumayanlara hapis cezası,camilerin harp bahanesiyle ahır olarak kullanıldığı yıllar.
Ayasofyama zincirin vurulduğu talihsiz yıllar, Devlet içerisinde dış güçlerin elinde kukla hükümetlerin hükümdar olduğu ,Anadolu insanının bahtsız yılları...
Fakir,çorak Anadolu topraklarında açlığın,yokluğun hüküm sürdüğü,dinsizliğin revaçta olduğu yıllar...
Bir şehrin hem valisi,hem belediye başkanı,hem mal müdürünün,hem müftüsünün Halk Partisinden olduğu,Masonların Halkevlerinde çöreklendiği yıllar...
***
1946 sonrasını Demokrat Partiyi hayırla anar Anadolu insanı.Menderes halkın gözünü açtı,karasabandan,çarıktan köylüyü kurtardı der, doğrudur.
Devlet içerisine ondan sonra ABD nin derin paralel yapısı sızmış,on yılda bir darbeler yaptıran bu yapılar işi iyice açmaza sokmuştur.
Onuda tahlil ederiz inşaallah.Bunlar benim okuduklarım,yaşadıklarım,daha fazlası makalelerde,kitaplarda çoktan yerini aldı.Masonlar,kripto yahudiler,sabataist kadrolar örümcek ağı gibi her yanı kuşatmış,Devleti,milleti sarmış sarmalamış.
Üsküdar’daki Selanikliler caddesindeki Dönmelerin defnedildiği mezarlığı inceledim,gezdim iki kez,Türkiyenin yakın tarihine damga vurmuş Devletime,askeriyeme hükmetmiş kimler yok ki?
Allah bu Aziz Milleti,İslam Ümmetini iç ve dış sızmalardan,bütün paralel devlet yapılarından korusun.
İşimiz gerçekten zor...
En tehlikeli olanı da bize benzeyen paralel yapılar anlamakta zor ayırt etmek de zor.
Bu Milleti mahza Allah cc. Çanakkale’de koruduğu gibi koruyor.
Duası kabul olan kullar,Allah Dostları ve onun hizmetleri hürmetine muhafaza ediyor Rabbim Teala.İnşallah kazanan yine bizler oluruz.
19.01.2014//KIRIKKALE
HİDAYET DOĞAN OSMANOĞLU+++