- 625 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
DÜŞTÜM
Gece çok sisliydi. Yıl eskidi, hatta öldü diye delicesine sevinenler var. “Buyurun cenaze namazına” demek geliyor içimden. Öyle ya. Ölene ne yapılır?
Eğlenceler cıvık, soğuk, müstehcen ve öylesine bizden uzak ki anlatamam. Sis bize, bizden uzak olanları perdelemek için yoğunlaşmış olmalı. Eski yılın muhasebesine yanaşmayanların yeni yıla yapacakları hoyratça muamele şimdiden belliydi.
Her zamanki gibi namazımı kılıp, bir mikdar da dua ettim ve dünyayı ebedi sananların ve şerirlerin şerlerinden Allah’a sığınıp, telefonumun alarmını da sabah ezanına ayarlayıp yattım.
Saat altıda heyecanla kalktım. Zira bu gün 2014 yılının ilk günü idi. Yeni yıla başkaları gibi muamele etmemeliydim. Müslümanca davranıp bize ikram edilen yılı güzelce karşılamalıydım. Mutlaka sabah namazını camide kılmalıydım. Abdest alıp iki rekâtlık sünnet namazımı kıldım. Birkaç sayfa kitap okudum.
Yavaş yavaş camiye gitmeliydim. Montumu alıp çıktım. Dışarısında geceden kalma hafif bir sis kalıntısı vardı. Yerler jilet gibi buzlanmış gizliden gizliye. Hafif ayaklarımı yokladı. Yalpaladım. İçim cız etti. Kendimi çabuk toparladım. Neyse ki düşmedim. Dikkatli adımlarla ilerliyordum. Yolun karşısından birisi daha gidiyordu camiye. “Selam vereyim” dedim. Biraz benden ilerde olduğu için vazgeçtim. Caddeyi geçip caminin yoluna girince bir taşa takıldım. Hafiften ayağım burkuldu. Dün de aynı şey olmuştu. “Allah Allah. Bu ne iştir? Buradan geçerken ayağımın burkulması da adet oldu. Herhalde selam vermekten vazgeçtim onun için bu ikazı aldım” dedim.
Kalbim birden bir mana ile karşıma dikildi.
Caminin bahçe kapısından girdim. Birkaç adım attım. Ayaklarımın ikisi birden öne doğru fırladı. Hafif yan tarafa, kolumun üzerine doğru yatarak biraz da kontrollü bir şekilde yere düşmeye çalıştım. Öndeki adam geri dönüp bana yardım etmeye çalıştı. Kolum ve kalçam acıdı. Derhal yerden kalktım. Çok şükür biraz acıdan başka bir şeyim yoktu. Kalbim yine seslendi: “Niçin yalnızsın? Hanende seninle camiye gelecek başka kimsen yok mu idi? Peki onlar nerede? Onları da getirseydin ya!” Dedi.
Namazdan çıktıktan sonra biraz acele ettim. Güneşin doğuşuna daha vakit vardı. Herkese seslendim. Ama kalkan olmadı. “Bir gün gelecek kalkacaklar inşallah, sen vazifeni yap gerisine karışma” dedim. Oturup kitabımı okudum. Müşfik güneşi penceremin önünde kitabımın satırları arasına nüfuz ederken karşıladım. Ümit dolu bir güne, ümitle başlayan bir yeni yıla yalnız merhaba dedim.
İbadet aşkı, şevki ve heyecanı ile bereket ve nur sağanaklarının evlerimize sel gibi aktığı yeni günlere ve yeni yıllara, ailece ve milletçe başlamanın özlemi ve ümidi içimde hiç sönmeyecek.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.