- 465 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Hele Bi Isınak da...
HELE Bİ ISINAK DA
Halim enişte.Halim Karabulut.Namı diğer Sırık Halim. Neden "Sırık Halim" derlerdi? Uzun boyluydu.Boyu l90’dan fazlaydı.İki metreye yakındı da ondan dolayı.Nuru Amemizin hayat arkadaşı, can yoldaşıydı. Bundan naşi Emin amcam "Sırık enişte" derdi rahmetliye.Emin amcama takılırdı:
"Goçunuzu besleyin." diye.
Emin amcam çıkışırdı:
"Ulan sırık.Allaha böyük varmasın.Gızımızı getir."
Babacan,nüktedan bir insandı.İşe güce eli pek yatkın değildi.Almanya’ya gitti,geldi.Öyle saatli çalışma,karta bas işe başla,karta bas paydos et ona göre değildi.Döndü Almanya’dan.Yakub’un Kavesi’nin popüler olduğu sıralar onu Yakub’un Kavesi’nde bulurdunuz.İyi 66 oynardı.Laf aramızda çok 66 oynadık.Çok çayını içtim Halim eniştenin.Bazen Nuru ame kaveye gelir zorla işe götürürdü O’nu...
Halim eniştenin oğlu Ömer Kararcabey’de polis.Ömer’in oğlu Necati yeni doğmuş.Halim enişte torun hasretine dayanamıyor.Bir kış günü tutuyor Karacabey’in yolunu.Sabaha karşı iniyor Karacabey’e.Soruyor karakolu.Geliyor karakola.Kapıdaki nöbetçinin "Kimsin,necisin?" demesine fırsat vermeden giriyor içeri.Üşümüş.Öyle bir soğuk ki tükürsen donar.Karakolda soba gürül gürül yanıyor.Halim enişte derin bir oh çekiyor.Sobayı kucaklıyor adeta.
Nöbetçi pür telaş:
"Yahu amca! Kimsin,necisin? Sorgusuz sualsiz girdin içeri."
Halim enişte ellerini sobaya tutmuş o daalden:
"Hele bi ısınak da gorüşürük..." diyor.
Nöbetçi polis paniklemiş. Makineliyi doğrultuyor Halim enişteye:
"Kaldır ellerini.Yoksa ateş ederim."deyince Halim enişte işin ciddiyetini kavrıyor:
"Dur oğlum.Ben Ömer’in babasıyım." diye kendini tanıtıyor da nöbetçi polis rahat bir nefes alıyor:
"Öyle desene amca...Beni çok korkuttun vallaha."