- 1346 Okunma
- 3 Yorum
- 2 Beðeni
VAY BENÝM ASLAN GAZÝM (Niyazi’m)
VAY BENÝM ASLAN GAZÝM (Niyazi’m)
1974 Yýlýnýn bahar aylarýnda henüz yeni, yani çiçeði burnunda bir teðmendim. Aðýr eðitim ve sürekli tatbikatlardan bunaldýðým bir sýra , “Çanakkale Zaferini kutlama haftasýnda görev almak isteyen teðmenler isimlerini yazdýrsýnlar” diye bir duyuru gelmiþti. Lüleburgaz’dan dört teðmen isimlerimizi yazdýrmýþtýk.
Çanakkale Orduevinde bizi , güler yüzlü bir kurmay albay karþýlayarak görevlerimizi anlatmýþtý. Görevimiz gelecek olan , Ýngiliz , Fransýz ve Anzak’ lara, savaþýn anlatýmýný yapmak, , onlarý gruplar halinde dolaþtýrýp, savaþ alanýný tanýtmak ve misafirlerimiz olarak aðýrlamaktý. Trakya birliklerinden gelen teðmenler olarak 80 kiþi kadar olmuþtuk. Birbirimize “N’ aber teþrifatçý ?” falan diyerek takýlýyor , gülüp duruyorduk.
Ýlk görevimi o sabah alarak , Asos yakýnlarýndaki bir köye Jeep ile gönderildim. O köyde yaþayan tek gaziyi alýp , Çanakkale’ ye getirmek, Anzak’ larý karþýlayan kafileye dahil etmekle, iþimin büyük bir kýsmý bitecek zannetmiþtim. Köyü haritada zor bela bularak , gaziye ulaþmýþtým. Gazi dedikleri, iki büklüm , çok zayýf , 75-80 yaþlarýnda , kara kuru bir ihtiyardý. Erzincan’ lý olduðunu, savaþtan sonra memleketine dönmeyip ,köyden evlendiðini, ilk karýsýnýn ölümünden sonra , yine ayný köyden bir kýz aldýðýný öðrenmiþtim.
Evinin duvarýnýn dibine oturmuþ, etrafýndaki yüzlerce , milyonlarca çocuða , gürültü etmemeleri için çýkýþan , biz askerleri gördüðü için mutlu olduðu belli , aðzýnda diþ kalmamýþ , hýrçýn ve sevimli ihtiyar; “Hemin yemin olsun, ahan bah , çükünüzü kesaram loo” diye çocuklarý daha da güldürerek baðýrýyordu.
Ona çaký gibi bir selam verince, zorlanarak ayaða kalkarak , selamýmý yine askerce almýþtý. Törene götüreceðimi söyledim . Bizi her yýl beklediðini belirterek , “Hee babo “diyip ,evine doðru sessizce yürüyüp gitti. Döndüðünde ,üzerinde apoletleri sökülmüþ , üzerine bol gelen bir subay elbisesi ,körüklü siyah çizmeler, kalpaðý ve yakasýna çengelli iðne ile iliþtirdiði , kurdelesi solmuþ madalyasý vardý. Koluna dikilmiþ olan iki kýrmýzý bant , onun iki kere yaralanmýþ olduðunu gösteriyordu. Elinde tuttuðu manevra kayýþýna , askýsý kopan oyuncak tabanca kýlýfýný, yeniden dikerek takmaya çalýþmaktaydý.
Saç , sakal karýþýk ve elbisesinin altýna giydiði gömleði uygun deðildi. Onu ilk olarak orduevinin berberine götürdüm. Týraþtan sonra zayýf kuru suratý biraz daha bakýlabilir olarak ortaya çýkmýþtý. “Cemal Gazim, sen de yakýþýklýymýþsýn hani. Muhacir kýzlarýnýn seni niye Erzincan’ a salmadýklarý belli “diye iltifat etmek istemiþtim. Çok memnun olmuþtu.
“Hee babam, o zamanlar bir yüzbaþým vardý , goç yiðit haney . Benden sonra Muþ’ ta þehit olmuþ , nur içinde yatsýn. Netcen Cemal Çavuþ Ezircan’da kimin kýmsen de galmamýþ, gel bu yaraynan yola ney çýkma , seni everek de , kal bu diyarda deyerek ,köyün en güzel kýzýný almýþtý bana. Haney ben de, Cemal Çavýþ dediðniydi , aslan gibindim haa”
Kurmay baþkanýnýn toplantýsýna birlikte gittik. 80- 100 kadar gazi gelmiþti. Baþkan , gazilerle konuþurken oldukça üzgün olduðu yüzünden belli oluyordu. Onun karþýsýnda, galip bir ordunun þerefler kazanmýþ maðrur askerleri yerine ; açlýk ve sefaletten inleyen , her biri defalarca yaralanýp, ölümden dönmüþ , üstün teçhizat ve para ile donanan asrýn en büyük ordusuna , çelik siperler yerine , iman dolu göðüslerini kum torbalarý gibi siper eden bu yiðitlerin son kalan maðdurlarý larý duruyor ,düþünen beyinlere sonsuz ýstýraplar veriyordu.
Biz teðmenleri yandaki salona alýp,
“Çocuklar þu anda utanç ve onlarý bu duruma düþürenlere kýrgýnlýklar içindeyim. Sizden rica ediyorum giymediðiniz harici elbiselerinizi ,gömleklerinizi getirip gazilere giydirelim. Benim onlara verilebilecek üç takým elbisem var. Size kantin parasýndan ne kadar katkýda bulunabilirim bilmiyorum. Acaba sizlerden rica etsem, av malzemesi satan dükkanlardan her arkadaþým, gazilerimize birer palaska ve tabanca kýlýfý alabilir mi? Ýþ ocaklarýna yaptýracaðým tahta tabancalarý siyaha boyatýp bu kýlýflara koyalým diye düþünüyorum. Bu gün benim yaþadýðým meslek hayatýmýn en kötü günü, sizler için bir ikaz iþareti olsun. Gazilik þereftir, gazilik özenilecek bir rütbedir, onu böyle rezil etmekse , en büyük ihanettir, günahtýr.”
Ertesi gün o muhteþem beyaz gemi, gelin gibi süzülerek limana girdi. Güvertesi el sallayan ,selamlar gönderen yüzlerce insanla doluydu. Ýlk inenler savaþta sakat kalmýþ olan muhariplerdi. Üzerlerinde Ýngiliz kumaþýndan yapýlma takým elbiseleri, beyaz gömlekleri ve kravatlarý ile gelenler sanki Anzak gazileri deðil, dünya turuna çýkmýþ zengin iþ adamlarý gibiydi. Önden çýkan her özürlü arabasýný , bembeyaz formalarýnýn içinde , fýstýk gibi sarýþýn hemþireler itiyordu. Hepsinin gülen gözlerinde baþarmýþ olmanýn mutluluk tebessümleri vardý.
Gözlerimi kýsarak savaþta da , barýþta da bulgur pilavý ile üzüm hoþafýna talim eden bu aç insanlara ve sanki zaferi kazanmýþ gibi, naralar atarak þakalaþan Anzak ‘ lara dalýp gitmiþtim. Bizimkilerden en az yirmi yaþ daha genç görünüyorlardý. Bana verilen kafileyi alýp, onlarý selamlarken, karnýmý içeri çekip, göðsümü dýþarý çýkartarak , kolumu kaldýrmak ne zor gelmiþti bana. Bu hissi bir kalem , bin kaðýt asla anlatamaz.
Bu gün , yýllarýn zalimliðine boyun eðerek o genç teðmene hiç benzemeyen, Harp Malulü Gazi sýfatý taþýyan , köþeye atýlmýþ , hayat mücadelesini yabancý branþlarda vermeye çalýþan biriyim. Gözlerim neden hala görüyor, kulaklarým neden duyuyor, neden hala göz yaþlarým her askere ,her dalgalanan al bayraða yaþarýyor? Bilmiyorum . Ben , normal deðilim galiba bu zamanda.
O kahraman gazilerimin, vataným için vermiþ olduklarý kollar, bacaklar, gözler, dökülen kanlar hep mi boþuna, hep mi manasýz? 20 Yaþýnda vazife malulü olan bir er , hayatýný devletin verdiði üç kuruþla mý geçirecek? Onun geride kaldýðý bu hayat yarýþýnýn bedeli, ömrü billah verilene hamd etmek, kaymakamlýk yardýmlarýný bekleyerek ,hala onurlu kalmaya çalýþarak mý olacaktýr. Onun da diðer gençler gibi daha güzel yaþamaya , daha iyi kadýnlarla evlenmeye, daha iyi evlerde oturarak daha iyi arabalar kullanmaya haklarý yok mudur? Hepimizin ücretsiz taþýma kartlarý var. Teþekkürler, çok teþekkürler. Ama bir yere ücretsiz de olsa,gidecek, orada yiyecek ,kalacak , uygun giyinecek hallerimiz yok.
Sosyal Güvenlik Kurumu Destek Pirimi kesiyorsunuz, kime destek olalým diye? Ýþçisinin sigortalarýný tam ödemeyip kurumu iþlemez hale getirenlere mi , yoksa kaçak iþçi çalýþtýranlara mý? O vazife malulü iþ kurmuþ, birkaç insaný da yanýnda çalýþtýrýyor ve milyonlarca iþsizin arasýndan birkaç kiþiyi de, kurtarabiliyorsa , onu böyle mi cezalandýrmak gerekir, takdir etmek yerine? Gazi olduðu gün o insan devlete olan bütün vergisini, bütün borçlarýný ödemiþti sanýrým . Sizler gazi olmayacak kadar güvende ve þehit olamayacak kadar uzakta mýsýnýz?
Bir insan vataný için görev yaparken çalýþamayacak duruma gelirse , onun istikbalini garantiye almak, onun kaldýðý yerden çok uzaklara çýkmasý gerektiðini düþünmek , diðerlerinden aþaðýda býrakmamak için tedbirler almak , kimin görevidir?
Bir millet, vataný için fedakarlýk yapanlarýn yerine, milliyetini tanýmayanlarýn , fýrsatçýlarýn , hýrsýzlarýn peþinde , onlarý ilahlaþtýrarak gidiyorsa, yeni nesiller görev için canlarýyla, kanlarýyla kendilerini nasýl feda edebilirler , vataný , vatandaþlarý için? Takma bacaðýný artýk dayanamayarak fýrlatan gazime de , binlerce gönülden selam olsun.
“Senin neren gazi dayý? Kolun bacaðýn yerinde” diye soran otobüs þoförü yüzünden belediye otobüslerine hiç binmiyorum. Haklý davalarýný yasal gösterileri ile duyurmaya çalýþan insanlara cop vurduranlar yüzünden devletime küskünüm. Yorum yapamayarak gaziliðini yaltaklanma ile karýþtýran kalpaklýlara kýrgýným ,devletimin bizler için verdiðini az bularak hepimizin dertlerini dile getirdiðim için ise utanýyorum.
Yeni çýkan kanunumuzun yönetmeliði hala hazýrlanamadý. Gaziler bölmek aralarýna ayýrýmlar sokmak, bence günümüze yakýþan olmuyor. Maðdur olan her gazimin hakkýnýn verilmesi , onlarýn vatan hizmetinde yaptýklarý fedakarlýklara deðin hiçbir tereddüt geçirilmemesi için ,lütfen daha bonkör olunuz sayýn komisyon üyeleri. Unutmayýnýz ki kaybedilen bir uzuv, yaþanan psikolojik bir darbe ,geleceðe küsmüþ bir haleti ruhiye , telafi edilemez kayýplardýr.
Kayýplarýn telafisini , kendim ve bana destek veren yiðit gazi dostlarým adýna , saygýlarýmla arz ederim.
E. Yaþar Ovalý 13 .01.2014
YORUMLAR
sami biberoðullarý
Bu yazýya oldukça uzun bir yorum yazmýþtým ama silindi nedense..Yeniden yazýyorum.
Deðerli abim.
I. Dünya ve Kurtuluþ Savaþýmýzýn son Gazisi Þükrü Satar idi...Þükrü dede Hakkýn rahmetine kavuþmadan önce hiç bir zaman o anzaklar gibi olamadý. Herhangi bir sarýþýn fýstýk hemþire onun tekerlekli sandalyesini itmedi. Hayatý boyunca bir takým elbisesi de olmadý garibanýn...Her yýl 25 Nisanda maðlup Anzaklar Çanakkaleye geldi savaþtýklarý milletin, savaþtýklarý insanlarýný görmek için ama bu devlet hiç olmazsa son gazisini alýp da Avusturya'ya götüremedi '' Sen de oralarý gör...Bak bakalým bu adamlar seninle savaþmak için nerelerden gelmiþler '' Diye
Sen þimdi çok haklý olarak sitemlerde bulunuyorsun...Elbette yerden göðe kadar haklýsýn ama biliyor musun bunun memleketin ekonomisinin iyi olmamasýyla hiç bir alakasý yok. Bu maaalesef bizi ülkemizde insanýmýza verilen deðerle ilgili bir konu.
Abi...Düþünsene ...Atatürk döneminde bile koskoca Seyit Çavuþ...Hani þu 250 okka mermiyi sýrtýna alýp topun namlusuna yerleþtiren ve sonra attýðý tek gülleyle Ýngilizlerin Ocean Zýrhlýsýný Çanakkalenin sularýna gömen kahraman çavuþ...Ýþte o bile hem de Atatürk döneminde hjayatýný devam ettirebilmek için daðdan kaçak odun kesmek zorunda kalmýþ...O koca gazi bir yað fabrikasýnda kuru tahtalar üzerinde yarmýþ yýllarca ve ölümü akciðer kanserinden olmuþ....
Bir Seyit Çauþuna bütün bunlarý reva gören bu devlet sana bir maaþ veriyorsa öp da baþýna koy...
Kusura bakma abi...Sinirlerim bozuldu...Daha fazla yazamayacaðým.
Bu ülkede bir terör gazisine '' Senin o protezin benim vergilerimle alýndý '' Diyecek þerefsizler olduðu müddetçe maalesef gazilerimizni durumu hep Niyazi olacak....
Selam ve sevgilerimle.
kukurikuu
O kadar güzel özetlemiþsin ki; ilave edecek hiç bir þey býrakmamýþsýn.
Bizim vefasýzlýðýmýz kalýtsal galiba. Gaziler kendileri için bir þey belki talep edemeyebilir ama onlarýn haklarýný koruyabilecek bir devletin arkalarýnda olmasý gerek.
Sevgilerimle
Çok güzel baþlayan ama,
güzel tamamlanamayan bir yazý.
Üzücü...
Düþündürücü.
Yazýlan her kelimesinde haklýdýr gazim.
Sitemlerinde, isyanlarýnda., küskünlüklerinde.
Kafama takýlan iki konu oldu ancak bu güzel yazýyý bitirdiðimde.
Koskoca Oyak vat ülkede.
Özel kanunla yaþayan, yaþatýlan.
Ülkenin en büyük kuruluþlarýndan biri.
Ordu üyeleri,
devletten aldýklarý emekli maaþlarýnýn bilmem kaç katýný buradan alýyorlar diye söylentiler var.
Gazi olmuþ bir subay emeklisine,
Oyak'ýn hiç bir katkýsý olmuyor mu?
Ben 30 yýl ülkesine hizmet etmiþ ve sonra da emekli olmuþ bir mühendisim.
Emekli maaþým 1450 Tl dir.
Gazi olmuþ bir subay emeklimizin ne maaþ aldýðýný gerçekten merak ettim.
Bir de þu cümle takýldý aklýma:
''Daha iyi kadýnlarla evlenmek''
Ne demektir bu?
Paranýz olmadý mý, kötü kadýnlarla mý evlenmek zorunda kalýyorsunuz?
Ülkenin fakir kýzlarý hep kötü müdür?
Garip bir durum.
kukurikuu
Öncelikle sayfamda oluþunuza ve deðerli yorumunuza teþekkür ederim.
Bu yazýyý aslýnda sadece rütbeli olmayanlar için yazmýþtým.
Oyak denilen kuruluþun sanýrým sadece üyelerine malulen emekli olurlarken küçük bir yardýmý var. O kurumu devlet gibi büyüterek yazmýþsýnýz. Emekli olurken ikramiyenizi tekrar yatýrýrsanýz bence çok olmayan bir maaþ baðlýyorlar. Benden "SSK" ya verdiðim raporun dýþýnda yeniden hastane raporu istedikleri için kýzarak maluliyet yardýmýný almadým.
Sayýn arkadaþým, burada konu malullerin hak ettikleri yaþamý sürdürememe leridir. Ýnanýn binlerce gazi maðdur, kýzgýn ve küskün durumda.
Bakýma muhtaç ve ancak yaþayabileceði kadar para alabilen , geleceði saðlam kalanlarýn epey gerisinde olan bir insan takdir edersiniz ki arzu ettiði kadýný biraz daha zor bulur.
Benim bir askerim vücudunda üç þarapnel ile köyüne döndüðünde niþanlýsý onunla evlenmek istemediði için samanlýkta kendini asarak intihar etti. Kýz haklý mýydý yorum yapmak bile istemem. Ama ona en azýndan iyi bir gelecek verilseydi belki bu yaþanmamýþ olurdu.
Saygýlarýmla
Bir tutam hayat
Yerden göðe kadar haklýsýnýz.
kukurikuu
Öncelikle kandilinizi kutlar mutluluklar dilerim.
Gazilerimiz bence çok daha fazlasýný hak etmelerine raðmen sadece yaþayabilecekleri kadar bir þey alýyorlar.
O mutsuz insanlarý hiç unutmamamýz gerekir. Düþmanýmýz olan devletlerin gazileri bizimkilerden çok iyi durumda.
Saygýlarýmla.
AYSE 09
onlar için üzülyorum ama diðer emeklilerde onlardan farklý deðillerki
yabancý memleketlerde olan emekliler bey gibi yaþýyorlar
devletleri öyle güzel bakýyor ki
biz güya müslüman devletiz düþeni ezip geçiyoruz vay fakir halimize
ne denir buda bizim devlet þte
götüren amuduyla götürüyor
saygýmlasýz