- 569 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
İŞÇİDEN ESİYOR YEL
1 Mayıs ‘ın Kökenleri Nedir;
Bayram gününü, sekiz saatlik iş gününü elde etmek aracı olarak kullanma düşüncesi ilk kez Avusturalya ’da doğdu. Avusturalyalı işçiler, 1856 ‘da sekiz saatlik iş günü lehinde gösteriler yaparak, toplantılar ve eğlenceler düzenleyerek , hep birlikte bir günlük iş bırakmaya karar verdiler.Gerçekten işçilere, kendi kendilerine kararlaştırdıkları bir anda, kitle halinde işi bırakmaktan daha fazla cesaret ve kendi gücüne güven duygusunu başka ne verebilirdi ? Fabrika ve atölyelerin ebedi kölelerine kendi öz birliklerini toplamaktan daha fazla ne cesaret verebilirdi?
TÜRKİYEDE 1 MAYIS
Osmanlı döneminde 1 Mayıs kutlamaları, 1909 yılında Selanik, 1910 yılında ilk kez İstanbul’da ve 1911’ de değişik ülke işçilerinin katılımlarıyla Selanik’te gerçekleştirilmiş olup, bundan sonra 1920 yılına kadar yapılmamıştır.Türkiye Sosyalist Fırkası’nın etkin olduğu Mayıs kutlamaları görkemli bir biçimde gerçekleştirilmiştir.
27 Mayıs 1960 harekatından sonra 1 Mayıs kutlamalarının niteliği değişti. Alanlara çıkılıp, hak taleplerinde bulunuldu.Türkiye İşçi Partisi ‘nin kurulmasıyla işçi sınıfı bilinci pekişmeye başladı.51 yıl aradan sonra 1 Mayıs görkemli bir biçimde kutlandı.1976’ nın 1 Mayıs’ı sosyalizmden yana değişen böyle bir dünyada kutlandı.
1977 1 Mayıs ‘ı ise , devleşen işçi sınıfından korkan burjuvazi tarafından kana bulandı.Bu kutlamada 34 kişi yaşamını yitirdi.Bir yıl önce sabote edilmesine karşın , 1980 yılına kadar düzenli sürdürülen 1 Mayıs kutlamaları 1980 darbesiyle son buldu.Tüm örgütlenmeleri hatta toplantıları yasaklayarak niteliğe bakmaksızın tüm örgütleri kapattı.Örgüt liderlerini biçti.1986 yılına kadar 1 Mayıs kutlamaları yapılamadı.
1 Mayıs grev değildir…
1 Mayıs tüm dünya emekçilerinin uluslalarası birlik ve dayanışmalarını gösterdikleri bir gündür.
1 Mayıs, birleştiğinde dünya emekçilerinin yenilmez gücünü burjuvaziye dayattığı ve tüm çalışanlara örnek olduğu bir gündür.
İSTİKLAL SAVAŞI
İstiklal Caddesi bir muharebe alanı gibiydi.Farklı siyasi gruplardan yüzlerce, binlerce insan ara sokaklara dağılmış, torbalanıyor , alana yürüyor, alanda su deposunun orada abluka altına alınmış arkadaşlarına ulaşmaya çabalıyor, yine zehirli gazlarla gerilere püskürtülüyordu.Alanda tutunmayı beceren gruplarda yüzler her seferinde değişiyor, fakat karalılık değişmiyordu.
Taksim Meydanı’ ndan , İstiklal Caddesi’ ne çevreleyen tarihi binaların arasından sürekli bir beyaz gaz bulutu yükseliyordu.V e bu akşama kadar sürdü, gitti…
‘AMELE BAYRAMI ‘
‘Adım adım adımlar adımları
Kaldırım kaldırım kaldırımlar kaldırımları
Cadde caddeler kalabalık kalabalık
Dikiyor iki yana apartmanları
Ve ay tramvay çiğneneneceksin sağa sola sap
Geçit yok rap rap rap
Deybadin amele çocukları babalarına geçiyor
Yol açın kamyonlara
Marks’ ın resmi, Lenin’ in ismi , orak çekiç
Barap barap barap
1 Mayıs
Mayıs 1’
‘NAZIM HİKMET ‘
YORUMLAR
bülentim sayfamda olmadığın için gözüme ilişmedi ancak senin yüreğindeki özgürlük ateşinin böyle bir yazı yazdıracağını bildiğim için bir bakayım dedim tamda dediğim gibi oldu güzel aydınlatıcı bir yazı okuyanlar zaten bu deyerlere sahip çıkanlar umarım başkaları da okuyup dersini alır
emekten emekçilerin gücünden korkuyorlar çünkü onlar hazırcı sömürücülerin ortağı ve emeğin kaymağını yiyenlerle iş birliği içindeler ne yaparlarsa yapsınlar sonunda yenilecekler
sevgilerle yüreğinden öpüyorum
Kliment Vefremoviç Voroşilov...
Var mı tanıyan?
Mihail Vesilyeviç Frunze?
*
Hadi bi soru daha... Erkek ceketlerinin düğmeleri sağda mı olur, solda mı?
*
Voroşilov, adı üstünde, Rus.
Frunze de.
Bolşevik devriminin generalleri.
Atatürk için "özel" adamlardı.
Çünkü, Kurtuluş Savaşı'nda dünya bize silah doğrultmuşken, bize destek veren Sovyetler'in "apoletli elçileri"ydi onlar... Frunze, 1921'de TBMM kürsüsüne çıkmış, Rus halkı adına, Sakarya Zaferimizi kutlamıştı. Voroşilov ise, "silahsa silah, paraysa para, isteyin verelim" demek için, savaşın en zorlu günlerinde Ankara'daydı.
Atatürk, onları unutmadı hiç.
*
Diyeceksiniz ki, e-ee?
E'si şu...
Taksim Meydanı'yla ilgili ne zaman bir tartışma olsa, aklıma geliverir Voroşilov ile Frunze... Çünkü, Taksim Cumhuriyet Anıtı'nda heykelleri var onların... Bizzat, Atatürk'ün emriyle dahil edildiler, Anıt'taki figürler arasına... 1928'den beri orada, Taksim'in göbeğinde, Atatürk'ün hemen yanıbaşında duruyorlar.
*
Taksim Cumhuriyet Anıtı'nda "ne var, niye var" gibi soruları merak etmeyen, orada "kim"lerin olduğundan haberi bile olmayan bir toplumun, "Taksim'e çıkarım, çıkartmam" diye kavga etmesinin manası var mıdır? "Gomünistler Moskova'ya" diyen dangalakların, Taksim Anıtı'nda Bolşevik generallerin önünde saygı duruşunda bulunması veya onları sendikalardan koruması, komik değil midir?
SEVGİYLE
1 MAYIS Emek ve Dayanışma günü medya üzerinden Kamu oyuna Lanse edenler,
Beyinlerindeki, bilinç altlarındaki öfkeye yenik düşmüşler, Devlet terörü estirerek, Cumhuriyet Mitinglerine katılanların ve Destekleyenlerden öç alma hırsları ile hareket etmişler, İçlerindeki öfke o kadar büyümüş olacaklarki kör göz edası ile Şişli Etfal Hastahanesi ve Alman hastahanesinin içine dahi gaz bombası atılarak hasta, yaşlı ve kadın ve çocuklar perişan edilmiş
DİSK Genel merkezine ÖDEPE Genel merkezine halkın üzerine sis bombası atarak kin ve öfkelerini kusmuşlardır
Emekçi işçiler henüz yürüyüşe geçmeden , Sendika binalarının önde boya tazyikli suya maruz kalmışlardır.
Bu günkü siyasilerin özgürlük Demokrasi ve insan haklarının yanlız türban için kullandıkları net ve yalın bir biçimde ortaya çıkmıştır, Takke düştü kel göründü,niyet anlaşılmıştır.
Saygılarımla
______ŞAİR 67_______
ALİ CEMAL AĞIRMAN