MÜZİK ÜZERİNE SAYIKLAMALAR

• 30 Aralık 2013 Pazartesi 19:48:20

Müziksiz hayat hatadır.
Friedrich Nietzsche
(Müzikte farklı mecralara kaymış, kaymak üzere olan arkadaşlar içindir bu metin. Diğer kesim okuyup bana laf saymak zorunda kalmasın.)
Müzik nedir sizce?..
Bence müzik; doğada kendi başına (insandan bağımsız olarak) ses çıkaran canlı ve cansızların, insan ürünü aletlerin çeşitli şekillerde, insan tarafından çıkarılan melodik seslerin tümüdür. Bu tanıma uyan bir örnek verelim. Paslanmış Vita yağı tenekesine bir çocuğun elindeki çubukla belli bir aralıkla vurması sonucu çıkan ses de müziktir. Bu türün önde gelen temsilcisi Mayumana (Akrobasi, müzik, dans ve geleneksel sahne sanatlarını bir araya getiren İsrailli dans grubu Mayumana 24 Aralık’ta -2010- Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda performans sergilemiş.) Tin Men and the Telephone, adıyla meşhur olmuş Hollandalı bir grup var mesela. Tür kaygıları yok, her şey müziğe dâhil edilebilir onlara göre (ve bana göre). İneğin ‘Mööö’sünü bile kakalıyorlar müzikseverlere! Bizim ülkemizdeki gibi ‘Acaba albüm satar mı,’ diye bir kaygıları yok sanki. Adam, her şekilde satıyor ülkesinde... Sizler ‘Ben müzik dinleyeceksem köyüme giderim’, diyebilirsiniz. Ama köyden uzak olduğu için bir ineğin ‘mööö’süne, bir horozun ötüşüne hasret kalan insanlar var bu memlekette de. Bu Tür müzik çalışmalarının örneklerini internette kolaylıkla bulabilir, telif ödemeden PC’nize indirip dinleyebilirsiniz…
Bu grubun en önemli özelliği gündelik hayatta dinleyip de önemsemediğimiz ya da alışkanlıktan farkında olmadığımız sesleri de müziklerine dâhil etmeleri. Navigasyon cihazının sesli yönergelerinden, trafikte duyduğumuz seslerden tutun da gaza gelip bağıra çağıra maç anlatan futbol yorumcusuna kadar çok geniş bir ses şemsiyesini ellerinde tutuyorlar. Tüm bunları yapabilmek için de klasik bilgisayar programlama tekniklerinin dışına çıkmışlar. (Ha bu arada müzik üzerine bir film tavsiye edeyim yeri gelmişken; Yaşamın Ritmi, 2010, Sound of Noise, Komedi, Suç, Müzik. İMDB: 7.1 filan). Demek ki müzik neyden, gitardan, piyanodan falan ibaret değilmiş gavurlara göre… Koca bir şehir orkestra alanı olabiliyor.
Müziğin insan kişiliğinin üstündeki etkileri oldukça güçlü olduğu bilinmektedir. Klasik müzik dinleyen biri bence cahil, kaba olmaz. Arabesk dinleyen biri de âlim olmaz herhalde. İneklerin ‘Mööö’lerini veya horozun ötüşünü veya zurnayı filan dinleyen biri hakkında ise bir fikrim yok. Hepsi müzik tanımının içine giriyorsa, belli bir ritmi varsa, doğayı, insanı, Tanrıyı insana hatırlatıyor, şuurlu insanlar olmamıza yardımcı oluyorsa sorun yok demektir. Ve insanın kendini iyi hissetmesine yardımcı oluyorsa… (Saatlerce aynı melodinin farklı tonlarda tekrarlanması sonucu, kafam yoğun bir kıvam almış ve bu yazı ortaya çıkmıştır.)
Farklı müzikler arayan arkadaşlar için;
-Schiller (Elektronik müzik, melodic Trance)
-Mike oldfield (New Age)
-Chicane (Mood Music ,diye adlandırıyorlarmış müziklerini)
- Godfrey Reggio- the holy see (Çalışması)
- Jean Michael Jarre (Elekronik müziğin büyük temsilcilerinden, TRT eskiden çalışmalarını kullanırdı program geçişlerinde)
-Kitaro (hepiniz tanıyorsunuz zaten, Beylikler Döneminden beri entel takıldığını sanan kişilerin dinlediği müzikler.)
- Mohsen Namjo (Kürt halk müziğinin babası, İranlı)
-Erkan Oğur (Türk Halk müziğinin babası, babası Elazığlıdır )
- Richard Clayderman (piyanisttir kendisi)
-Grup Yeniçağ (Modern İslam İlahileri söyleyen grup, Bass fazladır şarkılarında, artık albüm yapmıyorlar. ‘Ya Hay’ şarkısı kaliteli bir ses sistemiyle dinlenmeli.)
-Aphex Twin (Sesin Picasso’su diyorlar)
- God is An Astronaut (Post Rock, bazı parçaları adamı uzayın derinliklerine götürüyor açıkcası.)
- Mihaly Vig (Müzikleriyle Bela Tarr’ın filmlerine renk katmış usta; Edebiyat filmi Torino Atı, 2011, filminin de müziklerini yapmıştır. Türünün tek örneği, izleyin.)
- Swayzak (Kendi başına bir Cumhuriyet)
- Hildur Guðnadóttir ( Reha Erdem’in Jin 2013, müziklerini yapmış.)
John Carpenter (The End, parçasını dinlediğinizde tanıdık gelecektir size. Nuri Alço’nun tecavüz sahnesi müziği.)
Ryan Farish ’Positive chillout’ tarzında... (Radyo Voyage, bazen çalıyor parçaları.)
Ve son olarak; Max Richter (Mükemmel ötesi müziğinin tanımı ve türü yok)